Biraz temiz hava alasım gelmişti. Bunun için en uygun yerin orman olduğuna karar verdim. Ormana zarar verme gibi bir niyetim yoktu. Bu gün biraz huzur istiyordum-ki bu genelde hiç istemediğim bir şeydi. Yatağımdan kalkıp gerindim. Üstüme bir tişört ve kot pantolon geçirdim. Kulübemden kendimi dışarı attım. Acele etmeye gerek yoktu. Nasılsa tüm gün benimdi. Aslında yeni özelliğimi yeni özelliğimi geliştirmeliydim. Durun bir dakika. Size saniyede 100 kilometre alabildiğimi söylemedim mi? Üzgünüm atlamış olmalıyım. Evet bu gün çalışmak için uygun bir zamandı. Kulübem in önünde durdum ve kendimi hazırladım. Koşucuların yarışa başlamadan önce aldığı start konumuna geçtim. 3...2...1... Ve koşmaya başladım. Başlamamla durmam bir oldu. Direk ormanın kıyısına gelmiştim. Işınlanma gibi bir şeydi. Ama yok giderken yanımdan geçen şeyleri hissetmiştim. Sanki bir rüzgar gibi hareket edebiliyordum ama daha hızlı. Artık komama gerek yoktu. Ormana gelmiştim zaten. Ormanın içine daldım. Gerçekten huzur vericiydi fakat daha ilerde neler olduğunu bilmiyordum. O yüzden çok ileri gitmemeye karar verdim. Arada bir kaç orman perisi gördüm. Tabiii beni görünce hemen kaçıştılar. Burada yeşilin her tonu vardı. Kendimi yere bıraktım ve huzur içime aktı.