| Alexis Kwon | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Alexis Kwon Cuma Şub. 04, 2011 6:14 am | |
| Sabahın köründe kulübemden apar topar çıkmış ve dersliklerin oraya gelmiştim.Kendimi geliştirmekte kararlıydım ve bir süre derslikler arasında karar vermeye çalıştım.Ok atma konusunda iyiydim, kılıç derslerim devam ediyordu, silah ve zıh yapımı pek ilgimi çekmiyordu ve pegasus konusunu ise en son halletmeyi düşünüyordum.Geriye büyü teknikleri kalıyordu.Büyüye veya mistik şeylere her zaman ilgim vardı ama şimdilik gerekli miydi ?. "Her neyse !" dedim ve öğretmenler odasına doğru yürümeye başladım.Büyü teknikleri dersi almakta hala kararsızdım. Öğretmenler odasının kapısında öylece dikiliyor, girip girmemek konusunda ikilik yaşıyordum. Melez kampına alışmıştım ama hala çekingenliğime engel olamıyordum. Aslında bu dersi almayı o kadar da istemiyordum ama kılıç dersimin devam etmesine rağmen bir sürü boş vaktim kalıyordu. Sürekli avlanmaktan da bir süre sonra sıkılıyordum. Bu yüzden "Ne kaybederim ki ?" diye düşünerek gelmiştim. Ama şimdi her an geri dönebilirdim. Sonra derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklatarak açtım. Daha sabahın körü olduğundan içeride kimseyi göremedim ama kapıyı biraz daha araladığımda birinin bağdaş kurup meditasyon yaptığını gördüm. Bu tür ruhani zamanlarda birilerini rahatsız etmemem gerektiğini biliyordum ve o yüzden bir süre kapıda öylece bekledim. Adamın hiç istifini bozmadığını görünce dayanamayarak "Büyü teknikleri eğitmeni siz misiniz ?" diye sordum.Uzun bir süre cevap gelmedi. Yine cevap alamayınca "Bana bak, burada yarım saattir bekliyorum, ilgilenmeyeceksen söyle, gideyim !" dedim tam bir Artemis Avcısına yakışır bir şekilde ve adamın beni fark etmesini bekledim. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Alexis Kwon Cuma Şub. 04, 2011 6:49 am | |
| İçeri bir kız girmişti. Onu fark etmiştim fakat bu meditasyona ara veremezdim. Bu önemli bir meditasyondu. Öğretmenlerin bile kendilerini geliştirmeleri gerekirdi. Bu da öğretmenliğime yardımcı olacak bir çalışmaydı. Kız en sonunda dayanamamıştı ve bağırmıştı. Artık meditasyonu bozmam gerektiğini fark ettim ama bunu yapamazdım. O yüzden bedenimin bir klonunu kızın arkasında belirttim. Klonum kızın omuzuna dokundu. Kız öfke ile dolu bir şekilde kılıcına davrandı. "Sakin ol Avcı! Kız bu işe çok şaşırmış gibiydi. Bir meditasyon yapan ben'e bir de arkasında duran klonuma bakıyordu. Ne olduğunu anlamadığı çok belliydi. Kekeleyerek konuşmaya başladı. - "S-sen nasıl ?!" - "Büyü Teknikleri Profesörüyüm. Bırak da bu kadarını yapabileyim" - "Profesör mü ? Bir dakika, sadece Tanrılar profesör olamıyor muydu?" - "Evet sadece tanrılar profesör olabiliyor. Anlayacağın ben bir Tanrıyım. Gerçi Küçük Tanrılardanım ama olsun. Adım Hektor, Hestia oğluyum ve Psişik Güçler Tanrısıyım" Kız şaşırmış gibi duruyordu. Zihninde "özür dilemeliyim" düşüncesi geçiyordu. Konuşmasına izin vermeden "Özür dilemene gerek yok, herkesin başına gelir. Neyse biz şu odandan çıkalım da gerçek ben daha fazla rahatsız olmasın. Eee Artemis Avcısı hangi konuda ders almak istiyorsun? Ne öğrenmek istiyorsun ?" | |
|
| |
Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Geri: Alexis Kwon Cuma Şub. 04, 2011 7:50 am | |
| Ben "Aman tanrılarım, çok fena pot kırdım." diye telaşla düşünürken Küçük Tanrı Hektor "Özür dilemene gerek yok, herkesin başına gelir. Neyse biz şu odandan çıkalım da gerçek ben daha fazla rahatsız olmasın. Eee Artemis Avcısı hangi konuda ders almak istiyorsun? Ne öğrenmek istiyorsun ?" diye sordu. Avcı olduğumu nereden bildiğini sorgulamadım -ne de olsa o da bir tanrı sayılırdı- ve direk konuya girdim : "Melez olmamama rağmen biz özel gücüm var ve bunu geliştirmek istiyorum." dedim. Hektor parmaklarıyla bir süre çenesini ovuşturdu ve sonra "Eee neymiş peki bu özel gücün?" diye sordu. Ben de " Vahşi hayvanları yardıma çağırıp komut verebiliyorum. Ve ayrıca birkaç hafta önce Kirke'nin iksiri sayesinde bazı durumlarda hayvanlarla iletişime geçebiliyorum. Tabi bunu her zaman yapamayabiliyorum, odaklanmam gerekiyor." dedim. Sonra yeni aklıma gelmiş gibi "Haa bir de özel gücümü şehirlerde, metropollerde veya onun gibi kalabalık yerlerde kullanamıyorum. Yani güç bela yine de tek tük hayvanın gelmesini sağlayabiliyorum ama bu beni çok yoruyor ve hayvanlara komut vermemi zorlaştırıyor.Ormanlarda veya doğal hayata yakın yerlerde daha kolay oluyor." dedim. Gücümle ilgili çoğu şeyi açıkladığımı zannediyordum ve "Kısacası gücümü geliştirmek ve bu zorlukları ortadan kaldırmak istiyorum." dedim ve cevap beklemeye başladım. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Alexis Kwon Cuma Şub. 04, 2011 8:36 am | |
| Bu kızın işi gerçekten de zordu. Hayvanları kontrol edebilmek zor yeteneklerden biriydi. Hele bir de şu kalabalık toplum ortamında gereçkten imkansızdı. Kız sadece şehirlrde ve insanların çok olduğu yerlerde odaklanamıyordu. Şehirlerde odaklanamamasının nedeni hayvanlar ile arasında bulunan mesafesinin çok olması, bu da güç eksikliği demek. Gayet rahatlıkla düzeltilebilir hatta güçlendirilebilir. Fakat kalabalık yerlerde hayvanları kontrol edememek dikkat bozukluğunun işaretidir. Yani bu kızın odaklanmada ve düşüncelerini etkin kullanmada çalışma yapması gerekiyordu. "Senin problemin odaklanamaman. Bu herkesin başına gelmiştir. Her yeni başlayan kişi odaklanma problemi yaşar. Seninle bu problemi gayet kolay bir şekilde aşabiliriz. Çalışma sınıfına gidelim mi ? Ne dersin?" Kız başı ile "tamam" anlamına gelen bir hareket yaptıktan sonra. Sınıfın duvarına dokundum, duvarda bir kapı belirdi. Kapıdan girince önümüze o büyük derslik çıktı. Burası boş bir odaydı ama ne istersem burada beliriyordu. Odaya girdik ve Alexis'ten gözlerini kapamasını istedim. O gözlerini kapayınca oramı hemen değiştirdi. Sis'in yardımı ile burayı bir şehir merkezine çevirdim her yerde insanlar ve araçlar vardı. Arından bir kafes içinde 10 tane kobay faresini Alexis'in önüne getirdim. Şimdi her şey hazırdı. Gözlerini açmasını istedim. Alexis gözlerini açınca şok olmuştu. "Neredeyim ben ?" "Merak etme halaa dersliğin içindeyiz. Sadece ortamı biraz değiştirdim o kadar. Şimdi, sana odaklanma için en basit tekniği söyleyeceğim. Odaklanmak için gözlerini kapa ama sıkma sadece kapat. Arından kulaklarının önüne bir duvar yerleştirildiğini ve bu duvarın sesleri kapattığını düşün. Eğer başarırsan sesler kesilecektir. Başarana kadar denemeye devam et. Sesleri kesmeyi başarırsan önünde duran fareleri gözün kapalı iken imajinize et(gözünde canlandır) bunu da başarınca geleceğin durum aynen şöyle olacaktır. Gözlerin kapalı olduğu için etraf karanlık, ses duyulmuyor ve önünde 10 tane bem beyaz fare var. İşte bu durumu gözünün önüne getirebilirsen odaklanmayı kusursuz bir şekilde yapmış olursun. Ardından gerisi kendiliğinden gelir. Hadi bakalım denemeye başla..."
| |
|
| |
Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Geri: Alexis Kwon Cuma Şub. 04, 2011 9:24 am | |
| "Bu mu en basit yöntem ?" diye sordum sitemkar bir sesle. Bir tanrı ile daha düzgün konuşmalıydım ama Hektor aldırmıyordu. Cevap vermeyince gözlerimi kapadım ve dediği gibi kulaklarımın önünde bir duvar olduğunu hayal ettim. Tamam duvarlar vardı ve şimdi sesleri kesmeliydim. Seslere odaklandım ama bu sefer de duvarlar kaybolmuştu. Sinirle gözlerimi açtım ve "Yapamıyorum..." dedim. Hektor bana gaz verircesine "Hemen pes etme ! Odaklan, sadece odaklan Alexis, kafandan her şeyi at ve unut. Sadece duvarlar, sesler ve fareleri düşün." dedi. Sözleri bana cesaret vermişti. Yavaşça gözlerimi kapattım ve duvarları hayal ettim. Sonra duvarların sesleri duymama engel olduğunu düşündüm ve ardından bir sessizlik geldi. Başardığımı söylemek için tam gözlerimi açacaktım ki zihnimde bir ses bana "Devam et." dedi. Şaşkındım ama zihnimdeki Hektor olduğunu sandığım sesi dinlemeye karar verdim. Dikkatimi tekrar topladım ve zihnimdeki sessizlik içinde birden önümde teker teker 10 tane fare belirdi. "Yaptıım !" dedim ve gülümseyerek gözlerimi açtım. Ama açmamla beraber başımdaki korkunç ağrı neredeyse düşmeme neden oluyordu. Son bir refleksle Tanrı Hektor'a tutundum ve düşmemeye çalıştım. Sonra "İşte hep böyle oluyor." dedim."Odaklandığım zaman başımdaki bu korkunç ağrı beliriyor." Hektor da "Şimdilik iyi gidiyorsun Alexis. Hemen karamsarlığa düşme, unutma, buraya bunları aşmak için geldin." dedi. Haklıydı . Ama ben çok sabırsızdım ve Hektor'u soru yağmuruna tutmaya başladım : "Tamam, artık odaklanabiliyorum şimdi ne olacak, kalabalık içinde hayvanlarla nasıl daha kolay etkileşime geçebileceğim, nasıl onlarla tam olarak iletişim kurabileceğim, nasıl onlar üzerinde bayılmadan daha iyi hüküm kurabileceğim... ?" | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Alexis Kwon Cuma Şub. 04, 2011 11:30 am | |
| "Yavaşla, sakin ol. Üzgünüm ama daha hiçbir şey başarmış değilsin... Tamam en zor kısım odaklanmaktır fakat odaklanırken hayvanlara emir veremezsen odaklanman hiç bir işe yaramaz. Şimdi tekrar dene ve bu sefer bayılacağını düşünme. Çalıştıkça, daha iyi yapacaksın. Çalıştıkça, bayılmadan emir verebileceksin" Alexis umut dolmuş gibiydi. Gözlerini kapattı ve denemeye başladı. Bu sırada bende konudan uzak kalmamak için onun zihnine girdim... Şu an duvarları koyuyordu. Duvarlar ile işi bitti. Şimdi sesi kesti. Artık konsantre olmaya çalışıyordu. Fareler belirmeye başladı 1-2-4-6-9-10, hepsi tamdı. Şimdi Alexis farelere emir verecekti. Ne emir vereceğini bilmiyor gibiydi. O an ben devreye girdim ve zihninin içinde bir yankı olarak "Kafesin demirlerini kemirmelerini iste" dedim. Alexis emri verdi. Gözlerimi açtım ve farelere baktım, fareler demirlere doğru yürüyorlardı. Belli bir süre farelerin demirleri kemirmesine izin verdim ardından Alexis'e kısık bir ses tonu ile seslendim. "Gözlerini açabilirsin Alexis". Alexis yavaşça gözlerini açtı. Yine bir düşecek gibi oldu fakat düşmedi. [color=orange] "Bak gördün mü ? Çalıştıkça daha az yoruluyorsun. Bu iş sadece alışmana kalmış. Eğer çok çalışma yaparsan yorulmadan emir verebilir hale gelebilirsin. Odaklanma ve bayılma sorununu hallettik, öğrenmek istediğin başka birşey var mı ? | |
|
| |
Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Geri: Alexis Kwon C.tesi Şub. 05, 2011 12:22 am | |
| Sonunda bayılmadan emir verebiliyordum. Bu beni cesaretlendirmişti ama bu yeteneksiz olduğum gerçeğini değiştirmezdi. Eğitmenim "Bak gördün mü ? Çalıştıkça daha az yoruluyorsun. Bu iş sadece alışmana kalmış. Eğer çok çalışma yaparsan yorulmadan emir verebilir hale gelebilirsin. Odaklanma ve bayılma sorununu hallettik, öğrenmek istediğin başka birşey var mı ? diye sorunca şöyle bir düşündüm."Şeey, gücümü yeraltında kullanmanın bir yöntemi var mı ?" diye sordum ve cevap beklemeye başladım. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Alexis Kwon C.tesi Şub. 05, 2011 7:04 am | |
| "Yanında bir hayvan götürürsen, neden olmasın ki ?" Kız, bana "dalga geçme" dercesine baktı. "Peki, tamam ciddileşiyorum. Orada hayvan bulman biraz zor. Bulacağın hayvanlar ise Cerberus tarzı hayvanlar olacağı için onları kontrol etmek zor olacaktır. Onları kontrol etmek için daha fazla odaklanman gerekir. Dediğim gibi, çalıştıkça istediğini yapabilirsin. Bunları başarıp başaramaman sana kalmış..." Cümlemi bitirdikten sonra Alexis'e "başka bir şey var mı ?" dercesine baktım. | |
|
| |
Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Geri: Alexis Kwon Ptsi Şub. 07, 2011 9:44 am | |
| Bu ara büyü dersi çok talep görüyordu o yüzden derslik çok doluydu ve yeterince eğitmen yoktu. Hektor'un meşgul olduğunu hissediyordum ama gücümü elimden geldiğince geliştirmek istiyordum. Hektor bana 'başka bir şey var mı' dercesine baktı ama şimdilik onu bırakmaya hiç niyetim yoktu. "Şeyy, seni...pardon yani sizi yorduğumun farkındayım ama..." dedim ve Hektor da bir nefes aldı ve 'önemi yok' dercesine başını salladı ve devam ettim "Bir kere farelerle iletişime geçebilmiştim, daha sonra denemeye kalktığımda başaramadım, acaba böyle bir güce sahip miyim, ve bu sadece farelerde mi geçerli?" diye sordum. Küçük Tanrı Hektor güldü ve "Hadi deneyelim o zaman." dedi. Ve ardından devam etti ; "En başta yaptığımızı hatırlıyor musun, hani odaklanmıştık ?" diye sordu. Ben de onaylarcasına başımı salladım. Ardından öğretmenim ; "Hah, iyi o zaman Şimdi tekrar o zamanki gibi odaklanmanı istiyorum ama bu sefer tam tersini yapacaksın." dedi. 'Tam tersi mi ?' diye düşündüm sonra da "Nasıl yani ?" diye sordum. Hektor da "Bu sefer görüntüye değil, sese odaklanacaksın.Yani duvarları koymak yerine yıkacaksın" dedi. İçimden 'bir şeyleri yıkmayı severim' diye geçirdim sonra da dersin başındaki gibi gözlerimi kapattım. Her yer kapkaranlıktı ama nedense (!) yalnız olmadığımı hissediyordum. Yine önümde bir kafes fare vardı ama sadece birine odaklandım ve kulaklarımın önüne koyduğum duvarları yıktım. Sadece farenin cıyaklaması geliyordu. Sonra o cıyaklamalar incecik bir sese dönüşmeye başlamıştı ki bir anda ses kesildi. Gözlerimi açtım ve "Denemenin yararı yok. Ne de olsa başaramayacağım Hektor. Şeey, Hektor dememin sakıncası var mı ?" diye sordum. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Alexis Kwon Çarş. Şub. 09, 2011 5:17 am | |
| "Tabiki sakıncası yok, aramızda 1-2 yaş farkı vardır olsa olsa. Hem neden başaramadığın düşüncesine kapıldın ki ? Ben senin zihnindeydim gayet te anlayabildin fareyi" "Anlayabildim mi ? Şaka yapıyorsun galiba, ben sadece vıyıklamalar duydum" "İşte zaten asıl hedef vıyıklamaları duymak, onları duyduktan sonra çok az daha konsantre oldun mu bu işi çözersin ve bu arada yeteneğinin saece fareler üzerinde etkili olduğunu düşünmüyorum. Sen şu fareler ile konuşmayı bir öğren ardından deneriz diğer hayvanları" Alexis'e göz kırptım ve tekrar denemesi için bekledim. Alexis gözlerini kapattı ve farelere odaklanmaya başladı. Bu sefer zihninde duvarlara odaklandı ve onları yok etti. Artık kendisini rahatlıkla dış dünyadan soyutlayabiliyordu. Eğer bu teknik üzerinde biraz daha çalışırsa hayvanlar ile yabancı dil konuşuyormuş gibi anlaşabilecekti. Odaklanmaya veya düşünmeye gerek kalmadan. Sabırla Alexis'i beklemeye başladım. Bakalım bu sefer başarabilecek miydi ? | |
|
| |
Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Geri: Alexis Kwon Perş. Şub. 10, 2011 9:29 am | |
| Hektor'un söyledikleri üzerine derin bir nefes aldım ve tekrar denemek üzerine gözlerimi kapadım. Duvarlar, fareler, odaklanma derken fare vıyaklamaları tekrar gelmeye başladı. Şimdi elimden gelenin en iyisini yapmalıydım. Tüm dikkatimi seslere verdim ve dış dünya ile bağlantımı kopardım. Bir süre sonra vıyaklamalar ince bir sese dönüşmeye başladı. Sesleri duymak için kendimi zorladım ve en sonunda "Peyniyi se-" diye bir ses duydum ama devamını anlayamadım. İçimden "Ne ?" dedim ve fare de bana cevap verirmişçesine "Ben peyniyi seveyim. Sen de vay mı peynir ?" dedi. Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı ve aniden gözlerimi açtım. Sevinçle Hektor'a baktım ve "Olduu, fareyi duydum !" diye bağırdım. O da "Bak demek ki çalışırsan oluyormuş." dedi ve güldü. Sonra da "Hazırsan şimdi de başka bir hayvanla deneyelim." dedi. | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Alexis Kwon Cuma Şub. 11, 2011 1:56 pm | |
| Alexis'in fareyi duymuş olması çok iyiydi. Çok hızlı ilerliyordu, artık yeni bir hayvana geçebilirdik. Git gide düşünceleri karmaşıklaşan hayvanlar seçecektim. Eğer çok iyi giderse maymuna bile geçebilirdik. Alexis'e döndüm ve masanın üzerindeki fareleri yok edip yerine bir kaniş getirdim. "Hadi bakalım Alexis, bir köpeği anlamayı dene bakalım. Bunların düşünceleri farelere göre daha karmaşıktır. Anlaması daha zordur, bunu tek seferde başaramayabilirsin. Moraline bozma. Neyse yine ben çok konuştum hadi dene bakalım" | |
|
| |
Alexis Kwon Artemis Avcısı
Mesaj Sayısı : 1315 Kayıt tarihi : 30/12/10
| Konu: Geri: Alexis Kwon Salı Şub. 15, 2011 5:59 am | |
| "Hadi bakalım Alexis, bir köpeği anlamayı dene bakalım. Bunların düşünceleri farelere göre daha karmaşıktır. Anlaması daha zordur, bunu tek seferde başaramayabilirsin. Moraline bozma. Neyse yine ben çok konuştum hadi dene bakalım" Hektor bunu dedikten sonra derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapadım. Sonra yine duvarları yıktım ve tüm dikkatimi kanişe verdim. Duvarları yıkmama rağmen hiç ses gelmiyordu. İyice odaklanmaya çalıştım ve tam sıkılıp gözlerimi açacaktım ki Hektor yine zihnime girerek bana "Pes etme, denemeye devam et." dedi. Olmuyordu ama edindiğim tecrübelerden (!) eğitmenlerimi dinlemezsem hiçbir şey başaramayacağımı biliyordum. Bu yüzden kendimi topladım ve kanişten ses gelmesini bekledim. Birden hafif havlamalar başladı ve bu havlamalar umduğum gibi anlamlı cümlelere dönüşmeye başladı. Anlayabiliyordum ama ses gittikçe benden uzaklaşıyor gibiydi. Tam o sırada "Yoğunlaş, konsantrasyonunu kaybetme !" dedi zihnimdeki eğitmenim. Sesin gittikçe yaklaştığını hayal ettim.Kelimeler gittikçe daha da anlaşılır hale gelmeye başlamıştı. Sevinçle gözlerimi açtım ve ellerimi çırptım. Ardında "Anladıım !" dedim. Biraz çocukça hareket etmiştim ama Hektor pek aldırmıyordu. Kendimi yatıştırarak sordum "Öğrenmem gerek başka bir şey var mı Hektor ?" | |
|
| |
Hektor Carter Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 27/01/11
| Konu: Geri: Alexis Kwon Salı Şub. 15, 2011 9:16 am | |
| Aslında Alexis'e daha farklı yetenekler öğretebilirdim fakat böyle bir yeteneğin tüm kapasitesini benden öğrenmesi doğru olmazdı. Daha fazlasını kendisini deneyimlemeli, kendisi başarmalıydı. Ben buradan daha fazlasına karışmamalıydım. "Alında hayvandan hayvana geçebiliriz Alexis fakat benim sana tüm hayvanlar ile konuşmayı öğretmem doğru olmaz. Sen,n kendi başına öğrenmen, deneyimlemen gerekir. Mantığı anladın nasıl olsa. Odaklan, bir ses bekle, yoğunlaş ve ses söze dönüşsün. Hepsi bu kadar. Tabii hayvandan hayvana değişiklikler olacaktır mesela bir fare ile bir maymunu anlamak arasında fark vardır. Fareyi anlamak için çok az uğraşman gerekir fakat bir maymunu anlamak için saatlerce yoğunlaşman gerekebilir. Hayvanın zekasındaki karmaşıklık ne kadar artarsa onu anlamak o kadar zor olur. Daha fazla yoğunlaşma gerektirir... Kısacası sana öğreteceklerim bu kadar, tebrikler! Büyü sınıfında Uzman statüsüne sahipsin artık!" Bu lafımın üzerine Alexis çok sevindi. Ardından bana teşekkür edip çıktı. Böylelikle ben de dinlenmeye başladım. | |
|
| |
| Alexis Kwon | |
|