Birkaç saatlik uykunun ardından, çalar saatimin o iğrenç sesiyle uyanmak berbattı. Temizlik yapmak zorunda olmasam, saati duvara fırlatır ve uykuma devam ederdim. Ancak yarın temizlik denetlemesi vardı ve düşük not alırsam... Düşüncesi bile korkunç!
Kalktım ve ayılabilmek için suratıma su çarptım. Birazcık da olsa kendime gelmiştim. Saçlarımı topladım ve kapının önünde bıraktığım poşetlerdeki malzemeleri yerleştirdim. Atıştırmalıklar buzdolabına, temizlik malzemeleri banyoya...
Aldıklarımı yerleştirdikten sonra kulübedeki tüm camları açtım ve yıkanması gereken her şeyi çamaşır makinesine attım.
Çöp poşeti alıp etraftaki tüm çöpleri topladım. Doğrusu abilerim kulübeyi pek de temiz tutmamışlardı.
Çöp poşetinden kurtulduktan sonra odama gittim ve darmadağın duran dolabımı topladım. Abilerimin odasında dağınıklık yoktu, çünkü kendileri yoktu.
Önce yerleri süpürdüm, ardından da tozlar ve örümcek ağlarını hallettim. Etrafta toz kalmayınca, çamaşır sulu bezle yerleri güzelce sildim. Hatta o kadar gözüm dönmüş ki belimi kırmak uğruna yatakları, koltukları ve dolapları çekip onların altlarını da sildim. Dolapların içini de silmeyi unutmadım tabii.
Camlar da bitince çamaşır makinesindekileri çıkarıp astım. Kulübe gözüme pırıl pırıl görünüyordu, ama bu duracağım anlamına gelmiyordu.
Banyoyu da ova ova temizledikten sonra bayılmak üzere olduğumu fark ettim ve yataklardan birine oturup biraz dinlendim. Çok yorulmuştum, ama bırakamazdım.
Dinlendikten sonra kalkıp camları kapattım. Sonra dışarı bıraktığım çöpü attım.
Kulübeye döndüğümde ilk işim duvar kâğıtlarını değiştirmek oldu. Aldığım duvar kâğıtları gece mavisiydi ve yıldızlarla doluydu.
Duvarlardan sonra, yedek yatak örtülerini ve perdeleri çıkarıp astım. Harika olmuştu!
Son olarak marketten aldığım oda spreyini sıktım ve yaptığım işe baktım. Kesinlikle mükemmeldi. En azından ilk haline göre...