Kampa geldiğimde beni karşılayan Kheiron ile Büyük Ev'e doğru yol alıyorduk. Büyük Ev'e gidene kadar kampın içinde dolaştık. "Burası melez gençlerimizin kaldığı kamp" dedi Kheiron. Burası biraz ilginçti. Normal bir yaz kampı gibiydi fakat tek farkı burada canavarlar ve ölümler vardı. Büyük Ev'e yaklaştıkça kamptan uzaklaşmıştık. Ev'in içine girdiğimde bir yerde "Revir", bir yerde "Toplantı Odası" yazıyordu. Burası çok amaçlı karar verme üssü gibi bir yer olmalıydı. Kheiron masası olduğunu düşündüğüm yere geçti ve bana da önüne oturmam için eliyle işaret yaptı. Önüne oturdum ve konuşmaya başladık.
- "Hektor, bu aralar hiç başına garip şeyler geldi mi ?" Bu soruyu bana mı soruyordu ? Gelmez olurmuydu en saçma sayılabilecek olaylar başıma gelmişti. Hepsini tek, tek Kheiron'a anlattım. Kheiron sabırla dinledikten sonra:
- "Aklından o ateşi hissettiğin anda ki şeyleri geçir bakalım yine. Böylelikle Hestia'dan almış olduğun Küçük Tanrı yeteneklerini anlamış oluruz" Sandalyeden indim ve yerde lotus pozisyonunda durmaya başladım. Ardından gözlerimi kapattım ve konsantre oldum. Vücudumu kendi kontrolüne bırakmıştım. Şu an beynim devrede değildi. Sanki başka bir dünyadaymışım gibiydi. Gözlerimi açtığımda Kheiron bana şaşkınlıkla bakıyordu.
- "Sen düşündüğüm kişisin. Aramıza yeniden Hoşgeldin Küçük Tanrı ve aynı zamanda Hestia'nın Bilge Oğlu"
- " Bilge mi ? Ben mi ? Dalga geçiyorsunuz galiba benim notlarımın en yükseği "D+" dır. Ben bilge olamam, yanılıyorsunuz.
-" Sen kendini bilmiyor olabilirsin ama sana geçmişin unutturuldu. Hestia bunu yeni yaşamında rahat etmen için yaptı. Sen normalde "Psişik Güçler Tanrısı" Hektor'sun. Sen insanlara içlerindeki Psişik yetenekleri öğrettin. Bu ilk başlarda çok ilgi gördü ve hızla yayıldı. İnsanlar Psişik güçlerini git gide arttırdılar. Fakat her gelişen Psişik Güç ile birlikte insanlık bunu kendi çıkarlarına kullanmaya başladı ve bu güçleri başkalarına zarar vermek için kullandılar. Sen bu döneme kadar Olimpos'ta bir Mağarada "bilinçli-uyur" haldeydin. Şimdi uyanmış olman gerçekten çok garip ve unutmadan yaklaşık bi 80 yıl kadar gençleşmişsin"
- "Olimpos mu ? Hani o yunan tanrılarının yaşadığı dağ ?"
-" Artık dağ değil. Kendisi Empire State Binasının 600. katında bulunuyor. Hektor, burada öğreneceğin çok şey var. Senin evin Olimposta fakat arada sırada buraya uğrayıp bizimle kalmanı isteriz. Böylelikle bazı şeyleri daha rahat hatırlayabilirsin"
İşte bu garipti bunlar gerçekmiydi ? Yok, olamazdı kesin ben rüyada olmalıydım ! Uyuyup uyumadığımı kontrol etmek için kendime sağlam bir tokat attım fakat işe yaramadı. Bu olaylar gerçekti. Şimdi o Olimpos denen yere gitmeli ve Hestia adlı Annem ile konuşmalıydım. Kheiron ile vedalaştıktan sonra yapabildiklerimi anlamam,hatırlamam için meditasyon yapmaya Kano Gölü yakınlarına gittim.