Arkasını döndüğümde gördüğüm avcı çok beklediğimden çok daha güzeldi.Altın saçları sarısı beni alıp başka alemlere götürmüştü.Summ'ın anlattığına göre o bir Melez danışmanıymış.Yani ona istediğim her konuda danışabilirdim.Ona selam deyince arkasını dönmüş ve o da bana selam vermiş ve kim olduğumu sormuştu.O kadar güzel ve asil duruyordu ki karşısında ezilmiştim sanki.Hemen:
''Ben Andrea Grace Harvey.Kısaca Andy işte.'' dedim.
Çok rahat konuşmuştum sanki.Normalde daha çekingen ve ürkek olurdum ama artık bu ruh halini üzerimden atmış gibiydim.Bana niye Avcı olmak istediğimi, kamp ile ilgili düşüncelerimi ve sorunlarımı sordu.Ben de tek tek cevapladım.Çok ilgiliydi.Kendimi ona çok yakın hissetmiştim.Sanki yıllardır tanıyor gibi.Bana diğer avcılardan da bahsetti ayrıca.
Herkes akşam yemeği için kulübelerinden dışarı çıkıyordu.O sırada Satellite de beni elimden tutup kulübeden dışarı sürükledi.Akşam yemeği için Artemis masasına gidiyorduk, nihayet diğer avcılarla da, yani kardeşlerimle de tanışacaktım.
Akşam yemeğini yemiş, diğer avcılarla -yani kardeşlerimler- tanışmıştım.Alexis, Julia, Briseis, Mairilyn, Pacely, Adyali ve Veronica.
Birer avcı oldukları için çok ciddi olacaklarını zannetmiştim.Ama yanıldığımı ilk olarak Julia'nın bana sarılmasında, ikinci olarak da avcılarla yediğim akşam yemeğinde anlamıştım.Hepsi çok komik, çok akıllı ve çok cana yakınlardı.Bana avcı olmanın kurallarını tekrar tekrar anlattılar.Evimdeymiş gibiydim.Zaten öyleydim sanırım.
Akşam yemeği bitip herkes kulübelerine dağıldığında kendimi çok rahat ve huzurlu hissediyordum.Şimdiden bir sürü arkadaşım olmuştu bile.Mutluydum.Kulübeye girdiğimde bize çoktan birer yatak hazırlamışlardı bile.Herkes yatmak için hazırlanıp yatağına oturduğunda belki bir saat konuştuk, güldük, sohbet ettik.Çok güzeldi.Gerçek kardeşler gibi.Saat çok geç olmuştu.Yatmaya karar vermiştik.Yorganımın altına girip düşüncelere daldım.En son annemi düşünüyordum.Ondan ayrılışımı.Onu düşlemenin verdiği huzurla uyudum.Rahat ve mutlu.
Rp bitmiştir.