Pegasususumu ziyaret ettikten sonra kulübeme doğru yürüyordum. Kulübeme doğru ilerlerken arkası dönük bir şekilde yürüyen Claire'ı gördüm. Kampta pek arkadaşım yoktu, pek kimseyi tanımıyordum ama Claire kampa ilk geldiğim günden beri bana çok iyi davranıyordu. Birden içimden gelen bir dürtüyle "Hey Claire !" diye bağırdım. Claire beni gördüğüne memnun olmuş gibiydi. "Selam" dedi ve konuşmaya başladık. Claire ile konuşmak beni gerçekten rahatlatıyordu. İlk defa kampta yalnız olmadığımı hissediyordum. Bir süre daha yürüdük ve dedikodularımıza rahatça devam edebileceğimiz bir yere oturduk. Dedikodu, hele yanınızda bir Afrodit kızı varken yapmak çok eğlenceli oluyordu. Bir an gülüşmemize ara verdik ve Claire etrafına bakındı." Buraya hiç geldin mi? " diye sordu. Ben de " Hayır ilk defa geliyorum. " dedim. Koca bir kayanın altında oturuyorduk. "Koca bir kaya... " diye mırldandım. Claire ne dediğimi anlamamış olacak ki yüzüme soru sorarcasına bakıyordu. "Burası Zeus Yumruğu, değil mi ?" diye sordum. Claire onaylarcasına kafa salladı. Kardeşlerim daha önce Labirentteki maceralarını anlatırken Zeus Yumruğu'ndan bahsettiklerini anımsıyor gibiydim.Claire'a "Kardeşlerim Labirent diye bir yerlerden bahsetmişlerdi sanırsam burdan giriliyormuş ." dedim. Aynı zamanda soru soruyordum. Claire bana "Evet biliyorum, yani ?" dedi merakla ve sinsice gülüşüm üzerine, "Yoo girmek istiyor olamazsın herhalde ! Ora hakkında hiç iyi şeyler duymadım." dedi şaşkın bir bakışla. Ben ise başıma geleceklerden habersiz , "Ne var bunda ? Sen de hiç girmediğini söyledin, hem biraz macera olur Clairee! Ne diyorsun , var mısın ?"