Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Davetsiz Misafir

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Kim Hyun Lee

Kim Hyun Lee


Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 05/11/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimeSalı Ocak 04, 2011 10:26 am

Kampa geleli üç hafta kadar oluyordu ve ben daha üçüncü haftadan boş zamanlarımı kulübemde geçirmeye başlamıştım. Tembelliği sevmezdim ama yapacak başka bir şeyimde yoktu. Hera'nın evlatlığı olduğumdan pek hoş gözle karşılanmamıştım açıkçası. Annemde sevilmiyormuş bu kampta... En iyisi kulübeme kapanmaktı bu şartlarda. Ya da Chase ve Step'le takılmak... Kulübeme girip kendimi doğru yatağa attım. Hele bu soğukta dışarısı zaten çekilmezdi... Yastığımı arkama yerleştirirken Aleda'nın bana yılbaşında hediye ettiği Güneş kavonuzunu elime aldım. Gerçekten çok hoş bir hediyeydi. Özellikle Aleda'nın partiye gitmememe rağmen hediyeyi kulübeme getirmesi de çok zarif bir davranıştı. Kavonuzla oynarken birden kapı çaldı. Aslında birini beklemiyordum. Muhtemelen kardeşlerimden biri olmalıydı. Acele etmeden yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı kim çalıyorsa gerçekten çok ısrarcıydı.
"Selaaaaaaam!"
Bu ince sesi ve minik gövdesiyle karşımda duran çatlak kız Stephanie'den başkası değildi tabii. Onu görünce mutlu olmuştum çünkü bir dostla konuşmak iyi gelecekti bana. Gülümsedim ve onu içeri davet ettim.
"Selam, gelsene içeri melisa çayım ve ramenim var."
Çekik gözleri heyecanla parıldadı.
"Muhteşemsin Hyunnie!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Raina Lindgren
Hermes'in Çocuğu
Hermes'in Çocuğu
A. Raina Lindgren


Mesaj Sayısı : 631
Kayıt tarihi : 01/12/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimeSalı Ocak 04, 2011 10:54 am

Muhteşem! O kadar çok iş yapmışım ki geriye yapacak işim kalmamış. Aslında kalmıştı... Kim'i uzun zamandır ortalıkta görmüyordum ve endişelenmiştim onun hakkında. Ah, hadi ama! Hera Kulübesi buralarda pek sevilen bir kulübe olmamıştır hiçbir zaman. Yani... Anlattıklarına göre. Neyse... Kulübemden hazırlanıp çıktıktan sonra hızlı adımlarla Hera kulübesine ilerledim ve kapıyı yumruklamaya başladım. Benim nazik yönüm yoktu bir bakıma. Hyunnie asık ve mutsuz yüzüyle kapıyı açtığında "Selaaaaaaam!" dedim sevinçle. Karşılık olarak oda gülümsedi ve bana "Selam, gelsene içeri melisa çayım ve ramenim var." diyerek beni içeri davet etti. Heyecanlanıp içeriye doğru zıpladım. Aslında bu ilk kez başka bir kulübeye gidişim oluyordu ve bence güzeldi. Heyecanla "Muhteşemsin Hyunnie!" dedim ona. Odasına daldım ve kendimi yatağının üstüne atıp "Uzun zamandır ramen yiyemiyorum inanır mısın? Sebze meyve yemekten kusucaktım neredeyse." dedim sevinçle. Bana bakarak tatlı tatlı gülümsedikten sonra odadan çıktı ve yaklaşık iki-üç dakika sonra elinde ramenlerimiz ve çubuklarımız ile geri döndü. Ramenden kafamı kaldırıp "Eee... Daha daha nasılsın Hyunnie?" dedim meraklı meraklı. Suratı asılmıştı birden. Ramenimi yatağın kenarına, yani yere bıraktım ve Kim'e döndüm. Bağdaş kurmuştum ve üzgün bir ifadeyle Kim'e bakıyordum. "Ne oldu, anlat bana. Unuttun mu ben senin en iyi arkadaşınım!" dedim ona.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kim Hyun Lee

Kim Hyun Lee


Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 05/11/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimeSalı Ocak 04, 2011 11:18 am

Step'in kocaman gülümsemesi her zamanki gibi içimi rahatlatıyordu. Elimde ramen kaseleriyle geldiğimde hemen elimden kasesini kaptı ve yatağa geri oturup kasesine gömüldü. Böyleyken onu izlemekten korkuyordum çünkü her an kaseyi hatta çubukları da yüyebilirdi. Ramenden bir ara kafasını kaldırmayı akıl edip bana döndü. "Eee... Daha daha nasılsın Hyunnie?" Bunu soran o olmasaydı muhtemelen bir şeyim yok deyip geçiştirirdim. Bana Hyunnie ekleyerek sorsaydı hele biri, bir daha beni göremezdi herhalde...
Birden suratım asıldı istemsizce. Bunu o da farketmiş olacak ki hemen kaşlarını çattı ve bana baktı.
"Ne oldu, anlat bana. Unuttun mu ben senin en iyi arkadaşınım!" Aslında olağan şeylerdi ama anlatmaya çalıştım.
"Aslında bayağı şey var canımı sıkan ama seni de sıkmak istemiyorum..."
Bakışını tavana çevirdi ve omuzlarını düşürdü. Gülümseyerek devam ettim.
"Peki peki. Gerçek anne ve babamın nerde ve nasıl olduklarını bilmiyorum. Özellikle beni düşünüyorlar mıdır sorusu gerçekten içimi tırmalıyor. Öte yandan kamptaki melezler çok iyi ama pek hoş gözle bakmıyorlar bana. Diğer sıkıntımsa Hera yüzünden... Anlamıyorum ama sanırım bizden başka hiçbir melezi sevmiyor... Birde melez olduğumdan artık teknolojiyide kullanamıyorum ve teknolojiye nekadar düşkünümdür bilirsin. Kısaca burası sıkıcı!"
Gözlerin, tekrar devirdi.
"Seni anlıyorum, özellikle de ebeveynler konusunda cidden çok zor bir durum. Hele senin durumun daha da fena Kim. Ah, bir de senin için eğlenceli kavramının ne olduğunu biliyorum! Kitaplar ve matematik ve kimya ve yine kitaplar..."
Sözünü hemen kestim.
"Bir de müzik lütfen!"
"Hıı evet bir de müzik."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Raina Lindgren
Hermes'in Çocuğu
Hermes'in Çocuğu
A. Raina Lindgren


Mesaj Sayısı : 631
Kayıt tarihi : 01/12/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimeÇarş. Ocak 05, 2011 2:53 am

"Aslında bayağı şey var canımı sıkan ama seni de sıkmak istemiyorum..." dedi bana. Gözlerimi devirip tavana doğru bakmaya başladım ve omuzlarımı düşürdüm. Ağzımı ıslık çalarmış gibi yaptıktan sonra yüzüne geri baktım. Kendimi toparladım ve Kim'in tatlı tatlı gülmesinden sonra birşeyler söylemesini bekledim. "Peki peki. Gerçek anne ve babamın nerde ve nasıl olduklarını bilmiyorum. Özellikle beni düşünüyorlar mıdır sorusu gerçekten içimi tırmalıyor. Öte yandan kamptaki melezler çok iyi ama pek hoş gözle bakmıyorlar bana. Diğer sıkıntımsa Hera yüzünden... Anlamıyorum ama sanırım bizden başka hiçbir melezi sevmiyor... Birde melez olduğumdan artık teknolojiyide kullanamıyorum ve teknolojiye nekadar düşkünümdür bilirsin. Kısaca burası sıkıcı!" dedi bana. Aslında Kim için gerçekten zor olmalıydı burası. Gözlerimi tekrar devirdim ve "Seni anlıyorum, özellikle de ebeveynler konusunda cidden çok zor bir durum. Hele senin durumun daha da fena Kim. Ah, bir de senin için eğlenceli kavramının ne olduğunu biliyorum! Kitaplar ve matematik ve kimya ve yine kitaplar..." Daha sözüme devam ediyordum ki "Bir de müzik lütfen!" diye kesti lafımı.

"Hıı evet bir de müzik."
Kasemi aldım ve Ramen'i yemeye devam ettim. Tam dibini de kafaya diktikten sonra yere bırakacaktım ki elimdeki çubuklarla kaseye vurarak ritm çıkarmaya başladım. Gülümseyerek Hyunnie'ye döndüm ve "Bak, görüyorsun ki kitapların bile olmasa müzik her yerde! Mırıldan hadi." dedim gülerek. Kim'i gülümsetmeye çalışıyordum ve bu işe yarıyordu da. İkimizde karşılıklı gülüşürken şarkı mırıldanıyorduk. Cidden, biri bizi görse deli sanabilirdi ama şu anda dünya bile ikimizin umurunda değildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kim Hyun Lee

Kim Hyun Lee


Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 05/11/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 1:03 am

Step'le bunları paylaşmak beni rahatlatmıştı. Kasesini son kez kafasına dikti, tam kaseyi yere bırakacaktı ki durup birkaç saniye kaseye baktı ve sonra elindeki çubuklarla kaseye vurarak ritim çıkarmaya başladı. "Bak, görüyorsun ki kitapların bile olmasa müzik her yerde! Mırıldan hadi." dedi gülümseyerek. Bu beni az da olsa mutlu etmişti. Yavaş yavaş ritmi hatırladım. Bu yaz okulunda her gece zorla söylediğimiz o berbat şarkıydı ama şuan benim için bildiğim şarkılar arasında en iyisiydi. Beraber şarkının sözlerini söylemeye başladık. Tamam, komik bir görüntü olabilir. Çünkü minik tırtıllardan, gaddar bir avcıdan ve yıkanması gereken bulaşıklardan bahsediyor. Yine de bizim için eğlenceliydi. Şarkı bittiğinde birer kahkaha patlattık. Sonra gidip daha önce mutfağın en üst rafında karıştırken rastladığım cips zulasından birer paket cips aldım. "Artık yemeklerde sizin kulübeye geleceğim! Burası bir cennet Kim!"
Güldüm. Yemek konusuna gelince Step gerçekten garipleşiyordu.
"Sanırım bu ilk ve son olabilir çünkü zulanın patladığını görünce bayağı kızacak kız kardeşlerim." dedim tekrar gülümseyerek.
"Eee, Step'ciğim? Hep benden bahsettik. Senden naber?" Pişkin pişkin sırıtmaya başlamıştı. Bir yandan da çubuklarıyla oynuyordu.
"Bana her şeyini anlatabilirsin değil mi?" dedim aynı onun gibi sırıtarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Raina Lindgren
Hermes'in Çocuğu
Hermes'in Çocuğu
A. Raina Lindgren


Mesaj Sayısı : 631
Kayıt tarihi : 01/12/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 8:03 am

Cips vardı! Cips cips! Hani benim en son kamptan kaçmamın nedeni olan cips... Kocaman bir gülümseme ile cipsin dibini dara ederken Kim bana baktı ve "Sanırım bu ilk ve son olabilir çünkü zulanın patladığını görünce bayağı kızacak kız kardeşlerim." dedi hafif dertli bir şekilde. Ona döndüm ve "Üzülme ben Jacquenetta ile konuşurum bu konuda, bilirsin benden sır çıkmaz." dedim Kim'i rahatlatmaya çalışarak. Bana bakarak pis pis sırıtmaya başladığında bende ona garip garip bakışlar atmaya başlamıştım. Ardından "Eee, Step'ciğim? Hep benden bahsettik. Senden naber?" dedi sanki bomba şeyler çıkacakmış gibi benden. "Bana her şeyini anlatabilirsin değil mi?" dedi ardından daha birşey söylememe izin vermeden. Güzel bir of çektikten sonra "Ben mi? Ben her zamanki gibi yanlız takılıyorum. Summer ve Yondaime ile falan görevden göreve..." tam cümlemi tamamlıyordum ki Kim kolumdan tuttu ve "Ben Chase'den bahsediyorum." dedi.

"Onun neyinden bahsetmeliyim? Bahsedilecek konu mu kalmadı ki?" dedim sinirli sinirli.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kim Hyun Lee

Kim Hyun Lee


Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 05/11/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 9:53 am

Oflayıp pufladı. Aslında bir şey demeyeceğini biliyordum. "Ben mi? Ben her zamanki gibi yanlız takılıyorum. Summer ve Yondaime ile falan görevden göreve..."
Bu canımı sıkmıştı işte. Aynı düşündüğüm gibi olmuştu. İfademi ciddileştirip kolundan tuttum.
"Ben Chase'den bahsediyorum." dedim daha fazla konuşmasına fırsat vermeden. Chase lafını duyunca hemen yüzü kaskatı kesildi. Birbirlerinden hoşlandıklarından adım gibi emin olmasam, durmadan kendimden bahsederdim. Sinirle karşılık verdi bana. "Onun neyinden bahsetmeliyim? Bahsedilecek konu mu kalmadı ki?"
"Elbette vardır ama ben gerçekten senden bu konu hakkında bir şeyler duymak istiyorum. Biliyorsun benden sır çıkmaz Stephanie. Hem inadının ondan başka kimseye geçtiği yok." İstemsizce bir kez daha ofladı. Ben ise bıkkın gözlerle ona bakıyordum.
"Kim, lütfen ısrar etme. Ondan nefret ediyorum. Böyle bir şeyide nerden çıkardın aklım ermiyor." Bunu söylerken tabii ki gözlerini kaçırıyordu. Ellerini bağlamış bir şekilde yatakta duvara sırtını vermişti ve tavana bakıyordu. Gözleriyse her şeyi belli ediyordu.
"Amaranth, bak ısrar etmekten gerçekten nefret ederim bilirsin... hadi ama."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Raina Lindgren
Hermes'in Çocuğu
Hermes'in Çocuğu
A. Raina Lindgren


Mesaj Sayısı : 631
Kayıt tarihi : 01/12/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 10:26 am

"Elbette vardır ama ben gerçekten senden bu konu hakkında bir şeyler duymak istiyorum. Biliyorsun benden sır çıkmaz Stephanie. Hem inadının ondan başka kimseye geçtiği yok." dedi bıkkın gözlerime 'gerçeği duymak istiyorum' bakışları atarken. Bir kez daha of çektikten sonra "Kim, lütfen ısrar etme. Ondan nefret ediyorum. Böyle bir şeyide nerden çıkardın aklım ermiyor." dedim gözlerimi kaçırarak. Sırtımı duvara verip ellerimi bağladım ve tavana bakmaya başladım dik dik. Cidden sinir olmuştum. Kim böyle birşeyi düşünebilecek en son kişiydi hattaha. Yeniden bana baktı ve "Amaranth, bak ısrar etmekten gerçekten nefret ederim bilirsin... hadi ama." dedi yalvarırcasına. Asabi asabi ona baktıktan sonra "Cidden aramızda hiçbirşey yok ve ben ondan nefret ediyorum. Oda benden nefret ediyordur. Böylece karşılıklı nefret ediyoruz birbirimizden." dedim aklıma ilk gelen şeyleri söyleyerek. Birbirimize gıcık gıcık bakışlar attıktan sonra durdum ve "Hem sen Chase ile Beni neden yakıştırıyorsun ki?" dedim. Bir-iki dakika sessiz kaldıktan sonra durdum ve "Tamam, konuşmayacaksak gidiyorum." dedim. Tam odadan çıkacaktım ki "Gerçeklerden kaçmamalısın Ranth!" diye bağırdı Kim, birden afalladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kim Hyun Lee

Kim Hyun Lee


Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 05/11/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 10:45 am

"Gerçeklerden kaçmamalısın Ranth!" dedim arkasından tam kapıdan çıkacakken. Nasıl olurda kalkıp giderken domates gibi kızardığını anlamazdı bu kız? Arkasından pis pis gülümsüyordum. Birden arkasını dönünce yakalandım tabii. "Ah... Kim Hyun! Pisliğin tekisin!"
Kafamı hayır anlamında iki yana salladım. "Chase bana çok başka şeyler söyledi. Nefretle de alakası yoktu. Ya da ben nefretle aşkı ayıramıyorum." dedim tek kaşımı kaldırarak. Gözleri büyümüştü, parıldadığı söylenemezdi daha çok kafasının karışıklığı yansımıştı gözlerine. Elimle bana doğru gelmesini işaret ettim. Tedirginlikle ve yavaşça bana yaklaştı ve gözlerini gözlerime dikti. "Gerçekler Ranth... Gerçekler..." dedim fısıldayarak. İstediği şeyi söylememiştim. Çocukluk arkadaşımı satamazdım. "Tabii sana istediğini verebilirim ama aklından geçenleri dürüstçe söylersen, Chase hakkında. Artık tek başına sap gezmesi hoşuma gitmiyor, aynı şekilde senin de." Kim? Ben mi dedim satmam arkadaşımı diye? Herzaman sinirlendiğinde yaptığı gibi burnundan soluyordu. Bense tekrar pis pis sırıtmış ona bakıyordum. "Asıl sen kendine bak! 18 yıldır bir tek bile kız arkadaşın olmamış!!" İşte bu bayağı ağır gelmişti. Haketmiştim gerçi, üstüne bukadar gitmemem gerekirdi. Gülümsemem de solup gitti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A. Raina Lindgren
Hermes'in Çocuğu
Hermes'in Çocuğu
A. Raina Lindgren


Mesaj Sayısı : 631
Kayıt tarihi : 01/12/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 11:04 am

"Chase bana çok başka şeyler söyledi. Nefretle de alakası yoktu. Ya da ben nefretle aşkı ayıramıyorum." dedi sinsice. Chase, benim hakkımda, Kim'e? Ne söylemiş olabilirdi ki? Merak ettiğimi biliyordu. Eliyle bana doğru 'gel buraya' tarzında bir işaret yaptıktan sonra evet, merakla yanına gittiğim ve yanına eğildim. "Gerçekler Ranth... Gerçekler..." demişti sadece. Ne yani? Chase gerçekleri söylemişti. Peki gerçekler neydi? Sorunun sadece sonucunu vermişti! Ve herkes bilirki, bir sorunun sadece sonucundan hiçbirşey anlayamazsın. Çarparak mı, bölünerek mi yoksa çıkararak mı yapıldığını...

Chase'nin Kim'in uzun yıllardır arkadaşı olduğunu biliyorum. Ne yaparsam yapayım onu doğru düzgün satmayacaktı. Tamam, ucundan çıtlatacaktı belki ama satmayacaktı asla. "Tabii sana istediğini verebilirim ama aklından geçenleri dürüstçe söylersen, Chase hakkında. Artık tek başına sap gezmesi hoşuma gitmiyor, aynı şekilde senin de." dedi bana. Sinirle güldüm. Ciddi miydin sen Kim söylediklerinde? Diyecek birşey bulamıyordum cidden artık ki ağzımdan "Asıl sen kendine bak! 18 yıldır bir tek bile kız arkadaşın olmamış!!" diye bir cümle çıktı aniden. Düşünmeden söylemiştim, evet. Kim'in sinsi gülümsemesi yavaş yavaş üzüntüye dönmüştü. Soğuk elimi anlıma tuttum. Sık sık olduğu gibi, başım dönmeye başlamıştı. Tamam, dışarıdan güçlü görünüyordum belki ama asla bünye olarak güce sahip değildim. Odanın içinde dört dönerken durdum birden. Son kez Kim'e baktım ve tam "Özür..." diyecektim ki gözlerim yavaş yavaş kapandı. Kendimi bırakmıştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kim Hyun Lee

Kim Hyun Lee


Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 05/11/10

Davetsiz Misafir Empty
MesajKonu: Geri: Davetsiz Misafir   Davetsiz Misafir Icon_minitimePerş. Ocak 06, 2011 11:21 am

Step söylediklerinden dolayı gerçekten üzgün görünüyordu. Düşünmeden söylemişti besbelli. Tabii kide ona surat yapmayacaktım. "Özür..." dedi ve cümlesi yarım kaldı. Saniyeler içinde Step'e döndüğümde yerde hareketsizce yatıyordu. "Stephanie! İyi misin?" dedim yavaşça yanına giderken. Diz çöktüm ve bir kaç kez onu dürttüm. Çoğu kez olduğu gibi bayılmıştı. Soğukkanlılıkla onu yerden kaldırdım ve kucağımda revire götürmek üzere kulübeden çıktık.

RP bitmiştir. Devamı revirde^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Davetsiz Misafir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Davetsiz misafirler .
» Kulübeye Misafir*
» Misafir ağırlıyorum
» Misafir Odaları
» Yeni Misafir

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Hera Kulübesi-
Buraya geçin: