Evet, başlıyorum. Hem size fikir de vermiş olurum.
Kurgu, Neptün'ün Oğlu isimli kitap çıkana kadar geçerli, sonrasında belki düzenleme yapmam icap eder.
(Son Olimposlu'nun ardından) Athena, Dionysos'un kamp müdürlüğünden hiç memnun değildir çünkü Titanlar savaşında kampın yarısı Kronos'un yanında yer almış, ebeveynlerine sırtlarını dönmüştür. Savaş durulduktan sonra Zeus ile konuşarak, kamptan sorumlu Olimposlu olmak istediğini belirtir ve isteği kabul edilir, Dionysos'un ceza görevi biter ve kendisi nemflerle gününü gün etmek için Tanrılar Şehri'ne döner, Athena da Büyük Ev'i biraz kendince dizayn edip orada takılmaya başlar. Kheiron'un görevinde hiçbir değişiklik olmamıştır, o yine melezlerle ilgilenen sevgi dolu sentor öğretmendir. Yalnız Bilgelik Tanrıçası ile birlikte, kampta denetlemeler titizlikle yapılmaya başlanmış, melezler arası ilişkilere hatta gece yatma saatlerine kısıtlama getirilmiştir. Yani, gelen gideni aratır hesabı, melezler Dionysos ile yaşadıkları tasasız günleri özlemektedir. Athena, yarı-tanrılara hiçbir zaman sevgi veya şefkat beslememiş, kendi çocuklarıyla bile yakın ilişki kurmamıştır, her daim yukarıdan bakan ve mesafeli biri olmuştur. Olimpos'ta da çok işi olduğu için kamptaki yemeklere her akşam katılamaz, ona ulaşmak isteyenleri her seferinde Büyük Ev'in verandasında karşılayamaz.
İşte böyle, hepiniz biliyorsunuz zaten; sert-katı-disiplinli-sinir bozucu ama melezlere karşı kesinlikle kinci falan değil, hatta birkaç tanesini içten içe seviyor bile.