Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Eşya Uğruna Kerberus

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Satellite Morgan
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Satellite Morgan


Mesaj Sayısı : 3387
Kayıt tarihi : 24/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimeSalı Ara. 21, 2010 11:04 am

Uğurlu Kan Mızrak'ımı günlerdir bulamıyordum. En son nerededir diye düşünüyordum. Yatağıma uzanmış, başka derdim yokmuş gibi Kan Mızrak'ımı düşlüyordum. Sanki canlıymış gibi nerede olduğunu merak ediyor ve güvenliğini sorguluyordum. Sonunda nerede olabileceğini bulmuştum. Geçen gün yeraltına inmiştik, Lia ile Rose'u bulabilmek için Hades'in Sarayı'nın kapısına dayanmıştık. Muhtemelen orada birkaç ölüye gününü gösterirken düşürmüş olmalıydım. Ama oraya tek başıma inemezdim, mutlaka yanıma birini almalıydım. Düşündüm, düşündüm. Stell ile Robyn kampta değillerdi, Jess de öyle. Aklıma gelen ilk kişi Lucy oldu ve kapısına dayandım. Lucy de seve seve gelmeyi kabul etti.

(RpOut: Kısa yazabilirim demiştim, gitmeliyim. Sad )
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.platis.forummum.net
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimeSalı Ara. 21, 2010 12:27 pm

Sat gibi uğruna canımı verebileceğim bir dostumu hayatta geri çeviremezdim, o nedenle onunla birlikte yeraltına gitmeyi kabul ettim. İhtiyar Hades ile de ne zamandır -5 gündür falan- atışmıyorduk zaten... Pegasuslarımıza atlayıp yola çıkana kadar ikide birde gülme krizlerine girip durduk çünkü Sat kapıma dayandığında (mecazi anlamda değil) bana, kampta hiç Hades çocuğu bulamadığı için ona yardım etmemi istediğini söylemişti. Hades kulübesiyle o kadar haşır neşir olmuştum ki, yeraltını neredeyse onlar kadar iyi biliyordum. Arada aklıma eserse sırf biraz antrenman yapmak için Asphodel'e gidiyor ve iskelet adamlarla savaşıyordum. Evet, artık psikolojik sorunlarım olduğundan kesinlikle emindim ama Sat bunu önemsemiyordu, ikide birde "Uğurlu Kan Mızrağı'm... Onu derhal bulmalıyım... Acaba şimdi nerelerde?.." tarzında cümleler mırıldanıyordu, bu da çoğu açıdan durumlarımızı eşit kılıyordu. Melez Kampı'ndan Los Angeles'a bu soğuk havada gelmek kelimenin tam anlamıyla ölümdü. Kuzey Rüzgarı Boreas bu aralar gerçekten verimli çalışıyordu ama nedense bunun için kimsenin ona müteşekkir olduğunu sanmıyordum. Nakil Sırasında Ölüm Plakçılık'ta işimizi halledip bir an önce kampa dönmek istediğimiz için, görevliyle atışmaktan elimizden geldiğince kaçındık ve onun aşağı inmemize izin vermesi için zihin kontrol gücümü kullanmam gerekti. Bu da başımda korkunç bir ağrının başlamasına neden oldu ve beni bitkin düşürdü. Asansörle aşağı inerken Sat'a "Umarım mızrağını kazasız belasız bulur, hiçbir canavarla karşılaşmayız." dedim. Lider avcı tek kaşını kaldırarak bana baktı ve "Kampa ne zaman geldin sen? Dün falan mı?" dedikten sonra kahkaha attı. Sahiden de bazen Pollyannalık damarım sınırlarını aşabiliyordu. 'Bing!' sesiyle birlikte açılan asansör kapılarından, ölüler kafilesiyle birlikte çıktık ve simsiyah çimlerle ve ekmek kuyruklarını andıran 4 ayrı bölmeden oluşan sırayla karşı karşıya geldik. Sıraları net olarak göremiyordum çünkü devasa boyutlarda, siyah bir kıl yumağı görüşümü engelliyordu. Sat'a, "Mızrağını ne tarafta kaybettiğini hatırlıyor musun?" diye sorduğumda bana, "O gün acelemiz olduğu için Asphodel'e Kolay Ölüm'den geçmiştik." dedi. Omuzlarımın çöktüğünü hissettim; kıl yumağı Kerberus koca gövdesini tam da Kolay Ölüm'ün önüne park etmişti ve geçiş nefes alıp verenler için imkansız görünüyordu. Omuz silktim ve "Eh, en azından oranın sırası hızlı ilerliyor." dedim. Artemis avcısı ok ve yay takımını hazırlarken sözlerim üzerine kendini tutamayarak sırıttı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Satellite Morgan
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Satellite Morgan


Mesaj Sayısı : 3387
Kayıt tarihi : 24/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimeÇarş. Ara. 22, 2010 6:30 am

Dev köpek Kerberus'un durduğu alana vardığımızda içimde iğrenç bir ürperti oluştu. Ben neden yeraltına inerdim ve neden Kan Mızrağı'mı kullanırdım? En azından kızları kurtarabilmiştik ama mızrağım olmadan ben ölebilirdim. O, benim ilk silahımdı. Biriciğimdi, onun için her şeyimi feda edebilirdim. Ben bir avcıydım zaten, önümde uzun yıllar vardı. Ama Kerberus'la savaşırken ölebilirdim. Bir süre düşündükten sonra Lucy gibi Pollyannacılık oynamaya karar verdim. Elimde yayım ve okum, Kerberus'un yanına gittik. Lucy'e göz ucuyla baktım, Kerberus'u sevmeye çalışıyordu. Ona acayip gözlerle baktıktan sonra açıklama ihtiyacı hissetti. "Ne tür köpek olursa olsun, sevilmeye ihtiyacı vardır. Sen de dene Sat, belki daha kolay olur." Ben, normal hayatta minicik köpeklerden kaçan ben; şimdi Kerberus'u mu sevecektim? "Hayatta olmaz Lucy, bu beni yer." Ardından Lucy sinsice bir gülümsemeyle konuşmaya başladı. "Avcı lideri, Satellite; Kerberus'tan mı korkuyor yani?" Lucy gerçekten beni tanıyordu. Hırsımı ve ters yanımı biliyordu. Ama ben kendimden beklenmeyecek hayati bir hata yaptım ve Kerberus'a ok fırlattım. Köpek hırlamaya başlayınca Lucy geri çekildi ve bağırmaya başladı. "Sat, sen ne yaptın?" Yaptığımdan şu anda pişmanlık duysam bile artık iş işten geçmişti ve köpecik beni ham yapacaktı. Kaçışmaya başladım, ölüler bana acayip acayip bakıyordu ve bu çok ağrıma gidiyordu. Benim onlara acıyarak bakmam gerekirken onların bana öyle bakması beni bir hayli sinirlendirmişti. Birkaç okumu da onlara attım. Kerbeus artık iyice hırçınlaşmıştı ve üzerime üzerime, daha doğrusu Lucy ile benim üzerimize üzerimize geliyordu. Benim yapabileceğim bir şey kalmamıştı, zaten her şeyi berbat etmiştim. Lucy'e döndüm ve artık onun atak sırası olduğunu anlatacak cümlemi kurdum. "Athena'nın her zaman bir planı vardır, o halde çocuklarının da olmalı." O beni tanıyordu, ve ben de onu tanıyordum. Şimdi kendini daha iyi tanıtma sırası Lucy'deydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.platis.forummum.net
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimeCuma Ara. 24, 2010 5:35 am

Eğer yeraltının bekçisi olan dev köpek üzerimize doğru geliyor olmasaydı, Sat'ın sözlerine kahkahalarla gülebilirdim. İkimiz de benim anlık refleksler veya savaş teknikleri konusunda başarılı olduğumu ama planlardan zerre kadar anlamadığımı iyi biliyorduk. Tabii işin bu kısmı daha çok stratejiye giriyordu ve ben, bu konuda kesinlikle üstattım. Gülümseyerek, sol bileğimdeki bilekliğin, kalkanım Aegis'e dönüşmesini sağladım. Sat gözlerini kısarak bana baktı ve "Ona saldıracak mısın? Sanırım fikrin değişti?" dedi soru sorar bir tonda. "Hayır, sadece frizbi oynayasım geldi." derken aynı anda kalkanımı dev köpeğe doğru fırlattım. Tabii ki Aegis, Kerberus'un dişinin kovuğuna bile gitmezdi ama cici köpek, uçan bir nesne görünce dayanamıyordu. Başını hafifçe öne eğerek alnı ile kalkanı tekrar bana yollaması, duygulanmama neden oldu. Gerçekten de her varlığın, ilgi ve sevgiye her daim ihtiyacı olduğunun en bariz kanıtı, karşımda duruyordu. Sat, "İnanamıyorum! Başardın!" diyerek gülümsedi. Ona dönüp göz kırptım ve, "Ama onu daha ne kadar tutabilirim, bilmiyorum. İstersen sen bu arada Kolay Ölüm kuyruğuna gir, sıra gittikçe büyüyor." dedim. Sat olumlu anlamda başını salladıktan sonra en soldaki geçişe doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada tekrar göndermiş olduğum Aegis son sürat üstüme doğru gelince ani bir manevrayla yana yatarak kafatasımı kurtarmayı zoraki başardım. Gevrek bir kahkaha atarak, "Yaramaz köpek seni!" dedim. Civardaki ölülerden bazıları bana, hayatlarında gördükleri en değişik şeymişim gibi bakıyorlardı. Ölmüş ve yeraltına gelmiş insanlar tarafından bile 'tuhaf' olarak tabir edilmek, açıkçası gururuma dokunmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Satellite Morgan
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Satellite Morgan


Mesaj Sayısı : 3387
Kayıt tarihi : 24/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimeCuma Ara. 24, 2010 7:12 am

Lucy Kerberus'la anlaşmayı başarmıştı, doğrusu ona imreniyordum. Her zaman bir yolunu bulup, her şeyin üstesinden gelebiliyordu, koca köpeği sevimli köpecik haline bile getirebilmişti. Bana da Kolay Ölüm Kuyruğu'na girmemi söylemişti, ben de onun dediğine uyarak kuyruğa girmiştim. Gerçekten çok uzundu, hele benim gibi sabırsız bir melez için; dayanılması gerçekten çok güçtü. Beklerken tırnaklarımı yiyordum ve yere ayağımla vuruyordum. O sırada da Lucy, Kerberus'cukla oyun oynuyordu, doğrusu beni güldürüyordu. Tam onlara bakarken benim Kan Mızrağımla oynayan birini gördüm. Kuyruğu geçmişti ama elinde tutuyordu onu. Lucy'e kızı gösterdim, Lucy bana beklememi işaret ediyordu ama ben dayanamadım ve kuyruktan çıkarak ilerlemeye başladım. Kuyruktaki insanlar bana bakıp, arkamdan konuşuyorlardı, sanki onları duymuyormuşum gibi bir de beddua ediyorlardı. "Ceza Tarlaları'na kadar yolu var!" Onları umursamadan kuyrukta kaynadım ve en öne geçtim. Ama sorun şimdi başlıyordu, ne yapacağım hakkında en ufak bir fikre sahip değildim. Önden bağırdım. "Kız, gitme! Kız, ver o mızrağı bana!" Kız bir süre bana baktıktan sonra arkasını döndü ve ilerlemeye başladı. Delirmek üzereydim, kıza ok attım. Ardından Lucy'e baktım, onun mutlaka bir stratejisi vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.platis.forummum.net
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimePerş. Ara. 30, 2010 12:07 pm

Satellite'in ölülerle ilişkileri gerçekten de izlemeye değerdi. O sırada devasa boyutlarda bir köpekle cebelleşiyor olmasaydım, bu sahne karşısında katıla katıla gülebilirdim. Önce kolay ölüm sırasına kaynak yapmış, sonra da Asphodel Tarlaları'nda silüetten farksız olarak görünen bir kıza laf atmaya başlamıştı. Haksız da sayılmazdı çünkü, buraya geliş sebebimiz olan mızrağının, kızın elinde olduğunu fark etmişti. Beklediğimden erken de olsa sıranın önüne varmayı başarabilmişti ama asıl sorun, bu aşamadan sonra başlıyordu. Oradan geçtiği anda yeraltının mekanizmasını çözemediğim -ve kesinlikle çözmek için kafa yormadığım- alarm sistemleri devreye girecekti, herkes yaşayan birinin Ölüler Şehri'ne giriş yaptığını anlayacaktı. Büyük ihtimalle Tanrı Hades bu denli önemsiz bir olay için sarayından çıkıp buraya gelmezdi ama yeraltında karşımıza çıkabilecek daha nice büyük tehlike vardı. En başta, sınırın öbür tarafında melun melun turlamakta olan cehennem tazıları, Hades çocuklarından biri yanımızda değilken bizi yememezlikten gelmezdi. Onlarla yapacağımız mücadeleyi kazandık mı, bu sefer de devreye normal -ve de ilahi bronz- silahların işlemediği iskelet adamlar girecekti. Şans eseri hepsine rağmen sağ kalmayı başarırsak, buradaki sayısız ilahi güçten biri sonumuzu belirlemek için yanıbaşımızda belirecekti ve yaşama eylemimizi daha fazla devam ettiremeyecektik. Matematikten nefret ederdim ama olasık hesaplamalarında hiç fena değildim. Kaşlarımı havaya kaldırarak, formel bilimle üstün körü bir hesap yaptım ve kurtulma şansımızın yalnızca %1 olduğunu saptadım. Bu, bizim gibi iki çılgın melez için kesinlikle yeterli bir orandı. Aslında biraz da Sat'ın tanrıça ebeveyninin Zafer Tanrıçası olmasına güveniyordum; Lider Avcı şu ana dek sayısız zafere imza atmıştı ve listeye bir yenisini ekleme şansı herkesten daha fazlaydı. Benden bir talimat beklediğini gördüm ve Kerberus'un hışımla üzerime fırlattığı kalkanım Aegis'i zorlukla da olsa kaparak, Cici Köpek'in yanından hızla uzaklaşmaya başladım. İri kemikli dostumu daha sonra da ziyaret edebilirdim, şu anda ortada daha önemli bir mesele vardı. Kimse benim arkadaşımın mızrağını oyuncakmış gibi elinde evirip çeviremezdi. Parmaklarımla üçe kadar sayıyormuş gibi işaretler yaptıktan sonra başımı salladım ve Sat ile aynı anda engelleri geçmek üzere koşmaya başladık. Ah, siyah çimenlerle kaplı tarlalara adım attığımız anda, az önce aklımda canlandırdığım senaryolar gerçekleşmeye başladı. Bana telaşla bakmakta olan Sat'a dönüp, "Hadi iddiaya girelim. Öleceğimiz ihtimaline 50 drahmi yatırıyorum." dedim ve sırıttım. Sözlerim Artemis avcısının bile gülümsemesini sağlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Satellite Morgan
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Satellite Morgan


Mesaj Sayısı : 3387
Kayıt tarihi : 24/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimeCuma Ara. 31, 2010 6:29 am

Şu anda kötü bir durumdaydık. Alarmlar çalıyordu, Lucy ise başını sallıyordu. Sanki daha önce olacakları bilirmiş gibiydi ve espriyi patlatınca beni bile güldürdü. Şu anda telaşlanmam gerekirken yanımda Lucy ve onun esprileri olduğu için rahatlamıştım. Gülümsemem yüzüme yayıldı ki böyle bir durumda gülümsemek biraz pişkinlikti. Etrafımız sarılır mıydı bilemem ama hala alarm çalıyordu. Fakat benim gözüm mızrağımla bir oyuncakmışcasına oynayan ölü kızlaydı. Peşinden koşturmaya başladım. "Hey kız! O benim mızrağım diyorum, bana getir. Yoksa seni bir kez daha ben öldürürüm." Kız aldırış etmiyordu, sadece Lucy ile bana bakarak gülüyordu. Zaten telaşım yüzünden abuk subuk cümleler kuruyordum, ne dediğimi ben bile anlayamıyorken ölü bir kızın anlamasını beklemeyezdim. İlerlemeye başladım ama alarm hala çalmaktaydı, Lucy bana yapmamamı söylerken ben yapmaya gidiyordum. Lucy bağırdı. "Sat, buraya mızrağını almaya geldik. Mutlaka alacağız ama biraz sabırlı olur musun?" Lucy'e döndüm ve gülümsedim. Kesinlikle bir planı vardı, arkadaşımı ve gülümsemesini tanıyordum. Ama birden bize doğru dönen Kerberus ve etrafımızı sarmaya başlayan ölülerle beraber gülüsemesi gitti. Ama planının hala varolduğundan emindim. Bana döndü ve beni kendine doğru çekti. Kulağıma bir şeyler fısıldamaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.platis.forummum.net
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimePtsi Ocak 03, 2011 9:56 am

İşler tam da düşündüğüm gibi ters gitmeye başlamıştı ama Athena'nın her zaman, her durumda mutlaka bir planı olurdu ve ben de onun bu özelliğinden nasibimi almıştım. Beynimi bazen gözlerimin önüne karmaşık bir makine sistemi olarak getirirdim ve şimdi tüm dişli çarkların aynı anda döndüklerini rahatlıkla hissedebiliyordum. Etrafımız sarılmaya başlamıştı ve Sat hiçbirini umursamıyordu çünkü gözünü ölü kızın tekinin elindeki mızrağından ayıramıyordu. Onu yanıma çekerek kulağına fısıldamaya başladım... "Dinle, daha önce hiç denemedim ama uğraşırsam ölülerin de zihinlerini etkileyebileceğimden eminim. Sen Kerberus'u ve ölüler ordusunu oyala ve beni koru." dedim. Kızın zihnine ulaşabilmek için ciddi şekilde odaklanmam gerekiyordu çünkü benim gibi olan ender telepatların da bildiği gibi, ölülerin beyinleri sessiz ve anlaşılmaz olurdu ama yine de hissedilebilirlerdi. Eğer kendimi onların frekansına ayarlamayı başarırsam, rahatlıkla zihin kontrolü eylemini gerçekleştirebilirdim. Bu çok tehlikeliydi ve uğraşlarım esnasında ölme riskim çok yüksekti. Yani, tam benim tarzım bir plandı. Sat "Tamam ama çabuk olmaya çalış." dediğinde olumlu anlamda başımı salladım ve kalkanım Aegis'i kolumdan çıkarıp ona verdim. Kerberus'u oyalaması gerekirse onu bir top olarak kullanabilirdi. Sonra yere oturdum ve bana yöneltilmiş tuhaf ve ölü bakışlara aldırış etmeden gözlerimi kapattım. Yeraltında, yani durağanlığın doruğundaydık ve bu sessizlik zihinsel kalkanlarımı kaldırdığımda bana bir rahatlama sağladı. Duyabildiğim tek düşünceler Sat ile az da olsa Kerberus'a aitti. Ölülerin ise hepsinin başlarının etrafında silik auralar seçebiliyordum ama onlara ulaşamıyordum, benden başka bir boyuta ait oldukları her hallerinden belliydi. Mızrağı elinde tutmakta olan ölü kız, etrafımızı saran orduya katılmadı çünkü mızrakla evcilik oynamak gibi çok önemli başka işleri vard ve git gide bulunduğumuz yerden uzaklaşmaktaydı. Ona ulaşabilmek için benim düşüncelerimle ortak olan bir düşüncesini yakalamalı olduğumu hissettim. Bu sonuca nereden vardığımı bilmiyordum ama etrafımızdaki ordu kalabalıklaşma başlamışken ve Sat'ın peş peşe fırlattığı oklarının çıkardığı sesleri işitirken buna kafa yormak gibi bir lüksümün olmadığını biliyordum. "Düşün Lucy düşün... Gıcık bir ölüyle ortak yanın ne olabilir?" diye mırıldandığım anda, cevabımı da bulmuş oldum. Kız şu ana kadar gösterdiği tepkiye bakılırsa kılın tekiydi ve bu hali bana aynadaki aksimi hatırlatmıştı. Sırıtarak ikimizin de insanları sinir etmekten hoşlandığına kanaat getirdim. Böylece zihin aurası gözüme daha ulaşılabilir görünmeye başladı. Sağ elimi ona doğru doğrultarak aramızda sağlam bir ipin oluşmasını sağladım, birbirimize bağlandığımızı ve benim onu çekmekte olduğumu hayal ettim. Gözlerimi açtığımda kız Sat ile bana doğru yürümeye başlamıştı ve buna direnmek için elinden geleni yaptığı suratından anlaşılıyordu ama etki alanımdan kurtulmak gibi bir şansı yoktu. Verdiğim emir gayet açık ve anlaşılırdı: "Buraya gel."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Satellite Morgan
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Artemis Avcısı/Kulübe Lideri/Melez Danışmanı/Araba Yarışları Koordinatörü/Okçuluk Eğitmeni
Satellite Morgan


Mesaj Sayısı : 3387
Kayıt tarihi : 24/08/10

Eşya Uğruna Kerberus Empty
MesajKonu: Geri: Eşya Uğruna Kerberus   Eşya Uğruna Kerberus Icon_minitimeSalı Ocak 04, 2011 8:11 am

Lucy benim Kerberus'u oyalamamı söylemişti. Kendisi de yere oturarak ölülerle telepati kurmaya çalışıyordu. Biraz komikti, ihtimal vermiyordum ama Lucy her zamanki gibi başardı. Ölü yanımıza gelmeye başladı. Bu sırada Lucy sinsice gülümsüyordu. Ben de mızrağımı alacağım için heyecanlıydım tabi ki, yerimde duramıyordum. Ölü elinde mızrağımı tuttuğu her an ben burada bitiyordum ve hala etrafımızda bir sürü ölü vardı, alarmlar çalıyordu ama icraat yoktu. Buradan da şunu anlıyorduk, Hades tatilde veya hergün buraya bizim gibi tonlarca melez geliyor. Bu tabi ki bizim için iyiydi ama kötü niyetli birileri gelse yeraltı için hiç iyi olmazdı. Bu sırada ölü Lucy'nin yanına geldi ve oturdu. Lucy hala gülümsüyordu. Ölü ile Lucy bir süre bakıştılar. Sonra ölünün yüz ifadesi değişti. Biraz sinirli gibi görünüyordu. Mızrağımı daha da sıkı kavramaya başlamıştı, Lucy'den asla şüphe duymazdım ama bu ölünün ne yaptığını veya ne düşündüğünü bilmiyordum. Fakat Lucy gülümsüyordu, bu da işlerin yolunda olduğunu gösteriyordu. Bir süre sonra ölünün yüzü iyice asıldı. Ardından beklemediğim şekilde mızrağı Lucy'e uzattı ve koşarak uzaklaştı. Lucy gülümsüyordu, daha deminkinden daha farklı şekilde. Yavaş yavaş ayağa kalkarken bile yüzü mutlulukla doluydu. O sırada mızrağı bana uzattı ve ben de Lucy'nin boynuna sarıldım. "Sen mükemmel birisin Lucy. Seni çok seviyorum!" Lucy istifini bozmamıştı. "Ne demek Sat. Bu arada, zamanımız pek fazla kalmadı gibi. Bence hemen uzaklaşalım." dedi. Bunun üzerine Lucy ile beraber geri dönmeye başladık. Lucy tekrar yere oturdu ve bir ölü ona döndü. Ölü bir anda Kerberus'a baktı ve elimizdeki topu alarak Kerberus'la oynamaya başladı. Lucy'i sarstım. "Lucy, gerçekten mükemmelsin! Bu muhteşem bir şey. Ölüleri kullanabiliyorsun! Canım arkadaşım." diyerek tekrar sarıldım. Kerberus bir süre ölüler tarafından oyalanacaktı ve biz bu süre içerisinde yeryüzüne rahatlıkla çıkabilecektik. Hem de elimde kan mızrağımla.

Rp Bitmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.platis.forummum.net
 
Eşya Uğruna Kerberus
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
»  Bir Elbise Uğruna
» Birkaç Çilek Uğruna
» Zeki Kızlar da Güzellik Uğruna Saçmalayabilir
» Sihirli Eşya mı ?
» Sihirli Eşya

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Yeraltı Dünyası :: Kolay Ölüm-
Buraya geçin: