| Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 5:19 am | |
| Her zaman ki gibi kulübeden öfkeyle çıkmıştım. Helen ve Lucy’nin muhabbetleri bazen beni sıkıyordu. Özellikle de kahinlik ile ilgili olan konular… Lucy, sevgilisinden ayrıldığından beri kahinliğe kafayı takmıştı. Hatta Helen’in de kahin olması için her şeyi yapıyordu. Kapıyı sertçe kapatıp kulübenin önündeki bankta oturan Marry’i gördüm. Suratımı buruşturunca eli ile anlına vurdu. Oda benim gibiydi. Kahinlikten son derece nefret ediyordu. Tabi onda olup bende olmayan bir şey vardı. Sevgilisi... Bir kere bizim kulübenin önüne gelmişti çocuk. Bildiğim kadarıyla Persephone oğluydu. Yakışıklı olduğunu söyleyebilirim, kardeşimle çok yakışıyorlardı. Uzun süre kapının önünde beklediğim için melezler bana garip bir şekilde bakıyordu. ‘‘Sonra görüşürüz kardeşim.’’ dedikten hemen sonra toparlanıp düello alanına doğru ilerledim.
Eğer kulübede yoksam beni düello alanında bulabilirsiniz. Hatta bazen burada yatıp kalkmayı düşünüyorum. Bu kamptaki herkes düellolardan keyif aldığımı bilir. Hiç yenilmemiş bir Athena kızı olduğum içinde kendime güvenim tamdı. Ares çocuklarıyla düello yapmak hep istemiştim ama yakın dostum oldukları için buna cesaret edemiyordum. Birde kamptaki herkes yakın dostum olduğu için kendime engel oluyordum. Neden herkes gibi benimde düşmanım yoktu. İçimden bir ses bugün şanslı olduğumu söylüyordu tabi. Birkaç gencin antrenman yaptığını görünce hemen onlara katıldım. Işık Saçan’ı hemen kılıca dönüştürdüm ve rakiplerime saldırdım. Bir Aphrodite kızı gibi kimseyi güzelliğimle etkileyemem fakat bir Athena kızı olduğum için düello denildiği zaman planım ve vuruşlarım sayesinde herkesi kendime hayran bırakabilirim.
| |
|
| |
Joseph M. Masen Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 6:05 am | |
| Homurdanarak, kulübemden çıktım. Yeni olduğum için tüm günümü sıradan melezler gibi kulübede geçirmek istemiyordum. Ama, nasıl olsa her yere gitmiştim. Arena hariç. Tamam, yeni olduğum için beni zavallı yerine koyabilirdiniz. Ama, belki de burada ki bir çok melezden daha iyi silah kullanıyordum. Daha doğrusu babamın bir tanrı olduğunu öğrenmeden de önce. Normal melezler gibi benim de bir çok problemlerim vardı. Hele sizi sorunlu çocuklar için yatılı bir okula tıkmışlarsa. Günümün çoğunu, okulda ki eskrim dersliğinde geçiriyordum. Tabii, annem zengin olunca, en iyi sorunlu çocuklar (!) okuluna gitmem gerekiyordu. Yani anlayacağınız, hayatım hiçte sıradan değildi. Bunca yıl eskrim yapmaktan, bir çok madalyon aldığımı söyleyemem ama bir keresinde annem, bana bir kol saati hediye etmişti. Tabii onu normal bir kol saati olarak kullanmıştım. Özel yeteneğini bilmiyordum. Melez Kampına geldiğim yıl keşfetmiştim özelliğini. Ayrıca, melez olduğumu öğrendiğim gece, babamdan bir hediye almıştım. Bu iki silahı da denemek istiyordum. Anlayacağınız, bu yüzden arenaya gitme isteği uyanmıştı içimde.
Arena, beklediğim gibi melezlerle doluydu ve bir çok kılıç sesleri geliyordu. Ama etrafımda oldukça fazla kız varken benim dikkatimi sadece biri çekmişti. Hadi Stephan, topla kendini. Sen aşık olamayacak kadar... şey... her neyse. Kıza doğru yaklaştım. Omzuna dokunduğumda kız arkasını döndü. Benden etkilenmiş gibi görünmüyordu. Umudumu yitirmeliyim diye düşündüm. Kız bana kaşlarını çatmış bakıyordu. Belli ki kim olduğumu araştırmaya çalışıyordu. "Merhaba. Ben Stephan. Yeni Poseidon oğlu." dedim gülümseyerek. Kız da bana gülümseyerek karşılık verdi. Aynı bir meleğe benziyordu... "Merhaba Stephan. Ben de Serena.Bana Sere diyebilirsin. Athena kızıyım." dedi. Son kısmı övünerek söylemişti. Bence de haklıydı zaten. Yüz ifademi ciddileştirdim ve elini sıktım. Kız gülümsedi ve kılıcını elinde döndürdü. Ah, sanırım bu bir düello davetiydi. Gülümseyerek cebimden ayırmadığım tükenmez kalemimi aldım ve kapağını açtım. Kalem, büyüdü ve şekil aldı. Artık elimde babamın kinin tıpa tıp aynısı olan üçlü yaba belirdi. Elime tamamen uyuyordu ve belki de Melez Kampı'nda ki en güçlü ve keskin silahtı bu. Sere'nin hayranlık dolu bakışları beni mutlu ediyordu tuhaf bir şekilde. Tekrar gülümsedim. Artık düellomuz başlamıştı. | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 6:17 am | |
| Karşımda duran çocuğu gülerek izliyordum. Ne yani çömez miydi bu? Elim ile ağzımı kapatıp kıkırdamaya başladım. Tam çocukla dalga geçecektim ki biri omzuma dokundu. Arkamı döndüğümde karşımda hoş bir çocuk duruyordu. Bir yandan düşünüp bir yandan onu süzüyordum. Baştan aşağı çatık kaşlarım ile ona baktım. Kim olduğunu anlamadığım için kendini tanıtmasını bekledim. ‘‘Merhaba. Ben Stephan. Yeni Poseidon oğlu.’’ Demek Poseidon oğluymuş. Gülümseyince bende gülümsedim. Fakat bu gülümsemeye aldanmamanız gerektiğini hatırlatırım. Fazlaca sinsiydim. Cevap vermekte gecikmedim. ‘‘Merhaba Stephan. Ben de Serena. Bana Sere diyebilirsin. Athena kızıyım.’’ Son iki kelimemi vurgulamıştım. Athena kızı olmaktan her zaman övünmüştüm. Onun bir kopyası olmam ise bana artı sağlıyordu. Elini sıktıktan sonra elimdeki kılıcı döndürdüm. Düello mu? Kesinlikle. Her zavallıda olduğu gibi onu da yenecektim. Belki de düşmanım olmalıydı? Evet, evet! O benim düşmanımdı. Cebinden tükenmez bir kalem çıkarınca benim kılıcımın kalem versiyonuna ne kadar çok benzediğini düşündüm. Fakat kalem gerçek haline dönünce hem kıskandım hem de bayıldım. Elindeki silah Poseidon’ın üçlü yabasının bir kopyasıydı. Gözlerimi kıstım. Öfke dolu bakışlarımı hissetmesini istiyordum.
Aniden elimdeki silah ile ona saldırmaya başladım. Kılıcımı döndürürken bir yandan da darbe almamak için dönüyordum, eğiliyordum. Hırslıydım hem de oldukça. Belki de fazla çaba harcamama gerek yoktu. Benim için bir çerezdi. Kampın en iyi kılıç ustalarıyla savaşıp kılıç eğitmenlerinden biri olmuştum. Lütfen, bu çocuk mu yenecekti beni? Yanılmayacağımı her zaman ki gibi biliyordum. Kendimden emince gülümseyerek saldırılarıma devam ettim.
| |
|
| |
Joseph M. Masen Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 6:39 am | |
| Tamam, şunu kabul etmeliydim, saldırıları güçlüydü. Ama yine de savunmayı başarıyordum. Sere, herhalde benim işimi hemen biteceğini sanmıştı. Gülümsedim. Üçlü Yaba elimle uyum içerisindeydi. Her saldırdığım da daha fazla güç kazanıyordum. Üçlü Yabadan parlak mavi bir ışık geliyordu. Bunun bana güç sağladığını düşündüm. Aslında benim bir şey yapmama gerek kalmıyordu. Sanki yaba kendi kendine hareket ediyordu. Sere'nin saldırılarını oldukça (!) kolay bir şekilde karşılıyordum. Üçlü Yaba kullanımı kesinlikle eskrime benzemiyordu. Ama nasıl oluyorsa, yabayı sandığımdan daha fazla iyi kullanıyordum. Sere, sinirlenmeye başlıyordu. Herhalde bu kadar dayanacağımı bile düşünmemişti. Ama silahım yenilmez gibiydi. Tabii bende bir silah ustası olunca... işler değişiyordu. Sere ile eşit gidiyorduk ve gerçekten Sere, iyi kılıç kullanıyordu. Ama sorun şu ki, dikkatim dağılıyordu. Sere'nin güzelliği dikkatimi dağıtıyordu. Ama bunu kabullenmek istemiyordum. O da normal bir melezdi işte. Şuan önde olsam da bir adım geri çekildim. Sere'nin kılıcı zırhımın içinden geçti ama beni yaralamaya fırsat bulmadan yabam ile engelledim ve tekrar ona saldırdım. Sere, şaşkın bir şekilde saldırımı karşıladı. Kendisinin gözlerine baktıkça dalıyordum. Ama.. o benim düşmanımdı. Kendimi toparlamam lazımdı. Üçlü yabam, Sere'nin kolunda derin olmasa da bir kesik oluşturdu. Sere'nin yüzüne baktığım an da neler hissettiğini anlamak güçtü. Yüzünde öfke vardı ama daha derinlerde sanki... ben ne saçmalıyordum ? Üçlü yabam, Sere için oldukça güçlüydü. Yabamı tekrar kalem biçimine dönüştürüp, cebime attım. Sere çok şaşırmış görünüyordu. Herhalde pes ettiğimi düşünmüştü. Ama ben asla pes etmezdim. Evet, en usta olduğum konu : Hançer kullanımı. Kol saatime bastım. Saatim, şekil değiştirerek siyah bir hançer halini aldı. Sere tek kaşını havaya kaldırdı ve bana tekrar saldırdı. Hançerle bu darbesini oldukça rahat engelledim. Kesinlikle hançer kullanımında çok iyiydim fakat Sere bunu bilmiyordu. | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 6:46 am | |
| Bu çocuk artık sinirimi bozmaya başlıyordu. Acı içinde kolumu tuttum. Zehir falan mı vardı bunun yabasında? Canım feci şekilde acıyordu. Işık Saçan’da benim gibiydi sanki. Birden parlamaya başladı. Bu onun dikkatini dağıtabilirdi. Doğrusu tahmin ettiğim gibi olmuştu. Kolumdaki acıya aldırmadan kılıcımı savurmaya dikkat ediyordum. Bu çocuğa nefret gittikçe artıyordu. Benim için sadece bir çerezdi! Lütfen, ben Athena kızıyım. Bir Poseidon oğluna mı yenilecektim? Üstelik annem ve Poseidon’da düşmandı. Kesinlikle ikisi de bizi yansıtıyordu. Kendime olan güvenim gittikçe artıyordu, tabi öfkemin de bunda yararı vardı.
Etrafımızda birkaç melezin toplandığını hissediyordum. Işık Saçan, Step’in dikkatini dağıtırken kısa bir süreliğine çevreme baktım. Fazla kişi yoktu. Büyük ihtimalle birazdan gideceklerdi. Yenilirsem Step’i tehdit edebilirdim, bu düello aramızda kalmalıydı. Hey bir dakika… Ne saçmalıyordum ben yenilirsem mi? Haydi canım. Ben ve yenilmek? Aynı cümlede kullanmak bile hata. Fazla düşünmemeye çalışarak saldırılarıma devam ediyordum. Sonunda Işık Saçan’ın ışığı söndü ve Step, bana karşılık vermeye başladı.
| |
|
| |
Joseph M. Masen Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 7:13 am | |
| Hançerimle bir hamle daha yaptım. Bu düello sonsuza kadar süremezdi. Sere'nin üstüne gidiyordum. Normal bir melez bunu hançer ile yapsa kesinlikle şuan yenilmişti zaten. Ama şuan ben önde gibi görünüyordum. Sere'nin kampta kıdemli olduğu belliydi. Tüm kamp, bizim düellomuzu izliyordu. Aralarında geçen fısıltılardan şöyle bir şey anlıyordum. "Acaba bu yeni gelen Poseidon çocuğu Serena'yı yenebilir mi ? Ah, kesinlikle evet. Bunu söylememek için kendimi tuttum. Sere benden ne kadar nefret ediyorsa ben ona o derece bağlıydım. Yorulmamıştım. Bu bana yeterdi. Sere ile sonsuza kadar savaşabilirdim ama bu düellonun bitmesi gerekirdi. Hançerimle bir saldırısını daha engelledim. Bir kaç seri hareketten sonra Sere'nin kılıcı yerdeydi. Ve Sere'ye olması gerekenden daha fazla yakındım. Nefesini hissedebiliyordum. Yüzüm kıpkırmızı içinde Sere'den uzaklaştım. Sere'de kızarmıştı. Elimde olmadan gülümsedim. Sere kılıcını almaya bir hamle yapınca kılıcını elime aldım ve arkama attım. Sere'den bir homurtu yükseldi. Belli ki bütün kampa rezil olmak istemiyordu. Zaten çoğu melezde gitmişti. O anda güneşin battığını fark ettim. Bu imkansızdı. Herhalde saatlerce düello yapıyorduk. Eğilerek Sere'ye kılıcını verdim. Ama tahmin ettiğim gibi bana saldırmadı. Duraksıyordu. | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 7:24 am | |
| Sinirden ağlamak üzereydim. Duyduğum fısıltılar beni hem üzüyor hem de öfkelendiriyordu. Artık bir şey yapamıyordum. Ellerimin titrediğini hissediyordum. Birkaç vuruştan sonra canımdan çok sevdiğim kılıcım Işık Saçan yerdeydi. Işık Saçan’ın benden uzak olmasına rağmen Step bana bir o kadar yakındı. Titrediğimi hissediyor gibiydi. Gözlerindeki maviliği gördüğümde anda orada çakılıp kalmıştım. O kadar mükemmeldi ki, sanki küçüklüğümden beri hayran olduğum denize kavuşmuştum. Siyah saçları yüzünün önüne gelmişti. Fazlasıyla terlemişti ve sık sık nefes alıyordu. Birden yüzümün yandığını hissettim. Benden uzaklaşmasının nedeni ise buydu. Kesin yine domates gibiydim. Gülümsemişti fakat ben gülümsemiyordum. Son derece sinirli, ciddi ve kabul etmesem de onun etkisindeydim. Kılıcımı bir hamlede almak istemiştim ama Step buna engel olmuştu. Ağlayacaktım kesinlikle! Tüm kampa rezil olmuştum. Bir Poseidon oğluna yenilmek benim için berbattı. Rezilliğimin üstüne emin ki annem bana çok kızacaktı. Step eğildi ve kılıcı bana verdi. Fakat saldırmayacaktım. Işık Saçan’ı kurşun kaleme çevirdim ve cebime attım. Düello alanının kenarındaki banklardan birine oturarak yerde olan açılmamış sulardan birini aldım. Gözlerimde dolan yaşların belli olmaması için büyük çapa sarf ediyordum. Ona öfkeli miydim? Yoksa … Hayır! Asla! İmkansız… Bu nasıl olabilir? Gözlerimi sımsıkı kapatıp rüzgârın sesini dinlemeye başladım. Yanıma gelen ayak sesini duymazdan gelmeye çalışıyordum. | |
|
| |
Joseph M. Masen Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 7:51 am | |
| Sere'nin öfkeli olduğunu hissedebiliyordum. Herhalde ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Bu sefer gülümsememi kesmiştim. Yanına doğru gitmeye başladım. Yanına geldiğimde Sere'nin gözleri kapalıydı ve fazla belli olmasa da gözlerinin kenarlarında yaşlar birikmişti. Ona bakmak bile beni etkiliyordu. Gri gözleri... ona sarılmamak için kendimi zor tuttum. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Sere'nin yanına oturdum. "Özür Dilerim." dedim sakince. Aslında dediğim mantıksızdı ama bir şey söylemem gerekiyordu. Bir an için Sere'nin bana öfke içinde baktığını gördüm ama sonra bakışlarını yumuşattı. Beni etkiliyordu. Ona yaklaştığım zaman ki hissettiğim şeyler oldukça karmaşıktı. Tekrar kızarmamaya çalıştım. Sere'ye bir şey demek istiyordum ama hareket bile edemiyordum.
Sere'nin bakışları altında yerin dibine giriyordum resmen. Sere, bana öfkeli miydi ? Yoksa bana karşı hisleri farklı mıydı ? Bunu bilmek çok zordu. Ama ben kendi hislerimden emindim sanırım. Geçen zaman bana sonsuz gibi geliyordu. Bakışlarımı yere indirdim. Sonunda Sere konuştu. Ses tonunu bile anlamak bana çok zor geliyordu | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 7:57 am | |
| ‘‘Özür Dilerim.’’ Neye yarayacaktı? Özür dilemişti ama öfkeyle baktım. Gözlerim, mavi gözleri ile buluşmasın diye hemen karşıya baktım. Dayanamıyordum. Beni etkiliyordu fakat içimden bir ses düşman olmamız gerektiğini söylüyordu. Şimdi ne yapacaktım ben? Onun bu havalı tavırları karşısında yenilecek miydim, yoksa inatçı bir kız mı olacaktım? Hangisi daha iyiydi? Üstelik rezil olmuştum. Konuşmaya başladım. Sesim her zaman ki gibi güçlü ve havalıydı. ‘‘Senin yüzünden kaybettim. Dün akşam uyumadım diyeydi büyük ihtimalle. Bence kendine fazla güvenme Poseidon oğlu. Seni ne yapar, ne eder tuzağıma düşürürüm. Çünkü ben Athena kızıyım.’’ dedim. Oda bana meydan okuyacaktı. Buradan el ele ayrılacak durumum yoktu. O yüzden ayağa kalktım ve bilmiş bir ifadeyle ona baktım. Vereceği cevabı çok merak ediyordum. | |
|
| |
Joseph M. Masen Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 8:22 am | |
| ‘‘Senin yüzünden kaybettim. Dün akşam uyumadım diyeydi büyük ihtimalle. Bence kendine fazla güvenme Poseidon oğlu. Seni ne yapar, ne eder tuzağıma düşürürüm. Çünkü ben Athena kızıyım.’’
Bunları söyleyeceğini tahmin edebiliyordum. Sere'nin bana kızması beni daha da sevindiriyordu. Cevap olarak gülümsedim. Zırhımı çıkardım. Sere şaşırmıştı. Gülümsemeye devam ediyordum. Hançerimi yere attım. Son olarak ta, tükenmez kalemimi arkama fırlattım. "Serena Melanie Holls, benimle düello yapar mısın tekrar ? diye sordum alayla. Sesimin düzgün çıkmasına özen göstermiştim ama pek güzel çıkmadığını söyleyebilirdim. Serena'nın şaşkınlığı beni sevindiriyordu. Mavi gözlerimi Sere'ye diktim. Bir cevap bekliyordum. Acaba Serena benimle bu halde düello yapacak mıydı ? Merak ediyordum. Eğer Sere'yi etkileme planım işe yaramazsa yani Sere, evet derse işim kesinlikle bitmişti. Ama belli etmemeye özen gösteriyordum. O an ki ifadem, gülünç olmalıydı ki ya da Sere bundan hoşlanmıştı ki gülümsedi. Ben de karşılık verdim ve bir adım önüne geçtim. Sere'de bir adım yaklaştı. Vereceği cevabı merak ediyordum doğrusu.
En son Stephan J. Cartér tarafından Paz Ara. 19, 2010 8:31 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 8:29 am | |
| ‘‘Serena Melanie Holls, benim düello yapar mısın tekrar?’’ Zırhı, hançeri ve sihirli kalemi yerdeydi. Şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Mavi gözlerini her zaman ki gibi gözlerime dikmişti. Etkilenmiştim ki bu etkilenmemi sağlayacak son damla olmuştu. Ne yapmam gerekiyordu? İşte bunu bilmiyordum. Ona yaklaştım ve konuşmaya başladım. Bu sefer gülümsüyordum. ‘‘Şey… Özrünü kabul ediyorum. Sende benim özrümü kabul et. Sanırım fazlasıyla tepki gösterdim. Ve… Gerçekten çok tatlısın. Ah!’’ Bir türlü bir konuşamamıştım. Sonunda Step bir adım daha atıp elimi tuttu. İşte şimdi gerçek bir domates’e dönmüştüm. Ağacın arkasına saklanmış olan 11 yaşlarındaki üç küçük melez alkışlamaya başladı. ‘‘Siz ne yapıyorsunuz orada? Buraya gelmeniz yasak sizin! Hepinizi Kheiron’a söyleyeceğim.’’ diye bağırdım. Bu sözlerimin üstüne küçük melezler kaçarken Step gülümsüyordu. Gülümserken gerçekten mükemmel derecede yakışıklıydı. Galiba nefretimin yerini aşk almıştı. Bundan şikâyetçi miydim? Bilmiyordum, tek bildiğim şey ondan çok hoşlandığımdı. | |
|
| |
Joseph M. Masen Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 8:54 am | |
| ‘‘Şey… Özrünü kabul ediyorum. Sende benim özrümü kabul et. Sanırım fazlasıyla tepki gösterdim. Ve… Gerçekten çok tatlısın. Ah! "
Açıkçası benim sadece son kısım ilgimi çekmişti. İstemeden olsa da gülümsedim. Kampta yeni olmama rağmen, Sere'nin kalbini kazanmak yetmişti. Gözümü Sere'den ayırmıyordum. Sonunda elini tuttum. Yüzüm kızarıyordu ama buna değerdi. Sere, yaklaşık on bir yaşında ki bize alkış tutan çocuklara ters bir şey söylerken ben de yere attığım silahlarımı alıyordum. Sonra Sere'nin melezleri kaçırtmasına gülümsedim. Sonunda gözlerimiz tekrar buluştu. Ah, ona ne kadar güzelsin demek istiyordum ama son anda kendimi tutmayı başarabildim. Sere'ye bir adım daha yaklaştım. Sonunda elim, Sere'nin belini kavradı ve sarıldım. Utanç içinde boğuluyordum. Sere'nin yüzümü görmemesi için her şey yapardım sanırım. Ama o anda hissettiğim duygular müthişti. Sonunda Sere'den ayrıldım. "Iım, ben de senin özrünü kabul ediyorum. Bu arada sen de gerçekten çok güzelsin." dedim elimde olmadan. İkimizde gözlerimizi yere indirdik. Hançeri elimde çeviriyordum. Sere ile konuşabilecek bir şey bulmak gerçekten de zordu ! Sere'ye karşı hissettiğim duygular beni boğarken yine gözlerimiz bir araya geldi. Hala ne diyeceğimi bilemiyordum | |
|
| |
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 8:59 am | |
| Gözleri beni susturmaya yetiyordu. Belimi tutması, sarılması… Tanrım! Ben bu hissettiklerimi başka kimsede hissetmemiştim. Mutluluktan gözlerim dolmuştu. Lucy bunu duyunca çıldıracaktı. Hele kızların mutlu olacağını biliyordum. Annem ise sorun çıkaracaktı. Biraz homurdandım ama Set’in bakışları kendime gelmemi sağladı. ‘‘Iım, ben de senin özrünü kabul ediyorum. Bu arada sen de gerçekten çok güzelsin.’’ Gülümsedim ve konuşmaya başladım. ‘‘Güzel olduğum için mi bana bakıyorsun?’’ dedim ve dil çıkardım. Ardından konuşmaya devam ettim. ‘‘Şey sanırım artık gitmem gerek sonra görüşürüz.’’ Ne yapacağımı bilemiyordum. Son kez sarıldım ve yanağına uzunca bir öpücük kondurdum. Ardından arkama bakmadan koşmaya başladım. Sanırım gerçek aşkımı bulmuştum. | |
|
| |
Joseph M. Masen Persephone'nin Çocuğu
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 16/12/10
| Konu: Geri: Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi Paz Ara. 19, 2010 7:29 pm | |
| ‘‘Şey sanırım artık gitmem gerek sonra görüşürüz.’’
Sanırım bu kadardı. Gülümsemeye çalıştım. Ama olmadı. Sere yanağıma uzandığında bile söyleyecek bir şey bulamıyordum. Sere, yanağıma uzunca bir öpücük kondurduktan sonra gitmeye başladı. Sanırım gerçek aşkımı bulmuştum...
Yerde olan tükenmez kalemimi cebime attım ve ayağa kalktım. İçimde Sere'ye karşı oldukça güçlü bir his vardı ve bunun olumlu olduğunu biliyordum. Sere'nin gidişini izlerken, tekrar gün batımına baktım ve hançerimi tekrar kol saatine çevirdim. Tuhaf ve olumlu duygular içerisinde Poseidon kulübesine doğru yürüdüm. Tamam, Athena ile Poseidon'un birbirlerinden nefret ettiğini biliyordum ama bu Sere ile birlikte olamayacağımız anlamına gelmezdi değil mi ? Poseidon Kulübesinin kapısını açarken, tüm kardeşlerim ben ve Sere hakkında konuşuyorlardı. Zeus Aşkına ! Neredeyse tüm melez kampı biliyor gibiydi. Kardeşlerime bakmadan ilerlemeye devam ettim. | |
|
| |
| Duygu Karışıklığı Ve İlk Yenilgi | |
|