Yol boyunca babamın günlüğünü okudum. Ben bir Tanrıça'nın kızıydım. Hekate'nin... Babam Heykellerini ve hiç bir mitolojide yerinin tam olarak belirlenememesini ve benzeri şeyler anlatmıştı, hatırlıyordum. Büyü konusunda iyi bir Tanrıça olduğunu da biliyordum ve ona olan bağlılığım Annem olduğunu öğrenmemle birlikte yeni bir anlam kazandı. O benim Annem...
Haritanın gösterdiği yere geldiğimde beni neyin beklediğini az çok biliyordum. Aziz amca'nın bana 16 yaşımda vermesi gereken günlüğü neden 21 yaşımda verdiğini anlamamış, ona çok kızmıştım. Şimdiyse mutluyum... Benim gibi yetenekleri olan bir sürü insanla bir araya geleceğim diye düşünerek adımımı attım o görkemli yerden içeri ve beni Tanrıça artemis karşıladı, ''geç kaldın Hekate kızı'' diyerek.
Annemle karşılaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Tanrıça bana kulübemi gösterdi, burası hayal edebileceğimden de güzel... Fakat biraz pis mi ne?