Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Empty
MesajKonu: Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)   Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Icon_minitimePaz Ara. 05, 2010 3:36 am

Gözlerimi kapattım ve tüm dikkatimi 4 Aralık gecesine verdim. Yaydığım ve Robyn'i de içine alan güç dalgasını hissedebiliyordum. Artık Long Island kıyısında değildik, Empire State Binası'ndaydık. Bunu nasıl yaptığımı bilmiyordum ve hayatım boyunca tekrar yapıp yapamayacağım da büyük bir tabuydu ama, en çok ihtiyacım olan anda güçlerim beni yarı yolda bırakmamıştı işte, başarmıştım. Çok ama çok tuhaf hissediyordum, sanki bir sis bulutundan ibaret gibiydim. Kendime bir başkasının gözlerinden bakar gibiydim ve bu, içimde korkunç bir mide bulantısına sebep oluyordu. Robyn'in şu anda yanımda olduğunu bir şekilde biliyordum ama onu ne görebiliyor, ne de hissedebiliyordum. Bin beş yüz boyutlu bir televizyon ekranında kendimi izliyordum ve etrafımdaki gerçek dünyadan tamamen soyutlanmıştım. Şu anda, resepsiyon görevlisi zavallı adam ile tartışıyordum. Hatırladığım kadarıyla bana kimin kızı olduğumu sormuştu ve Athena ile görüşmemizin gizli kalması gerektiği için ona cevap vermeyi reddetmiş, kılıcım Nefesalan'ı devreye sokmuştum. Aklımdan geçirdiğim her şey, gözlerimin önünde gerçekleşiyordu. Yani aslında geçmişi görmüyor, onu istediğim şekilde ben oluşturuyordum. Bunu yapıp yapamadığımdan emin olmak için sağ ayağımı sinirle yere vurduğumu düşündüm; görevliyle tartışan Lucy de aynı hareketi yapınca içim rahatladı. Bu, benim yararıma bir gelişmeydi çünkü Robyn'e o anıyı olduğu gibi göstermektense, üzerinde bir takım oynamalar yaparak aktarma şansı bulacaktım. 4 Aralık gecesinde yaşananları en ince ayrıntısına kadar hatırlayabilmek için kendimi tamamen o ana odakladım. Aniden içinde bulunduğumuz ortam, Olimpos Konsey Salonu'na dönüşüverdi.

Bilgelik Tanrıçası Athena orada, tüm ihtişamıyla tahtında oturuyordu. Binlerce yıldır hayat sürmesine rağmen her zaman genç bir parıltıyla bakan gözlerinde şimdi bir durgunluk vardı. 15 gün önce annemin karşısına geçtiğim anda ilk fark ettiğim de bu olmuştu. Şimdi aynı izlenimi, Robyn'in de fark etmesini sağlamak için bakışlarımı annemin gözlerine odakladım, Robyn'in de benim gözlerimden olayı izliyor olduğunu farz ediyordum. 4 Aralık gecesi buraya gelmiş olan Lucy, annemin önünde hafif bir reverans yaptı ve karşılığında hafif bir baş selamı aldı. Sonra, Tanrıça Athena, benim şu anda hatırladığım şekliyle cümlelerini söyledi... "Seni buraya neden çağırdığımı eminim merak ediyorsundur Lucy. Bildiğin gibi bugün kampa gelmedim çünkü konsey toplantımız vardı. Aslında konuşulanlardan hiçbir melezin haberdar olmaması gerekiyor ama, sana her şeyi anlatacağım. Öğrendiklerin, hayatını büyük bir tehlikeye sokacak kadar kritik bilgiler lakin, hepsini bilmen gerekiyor ki, bana yardım edebilesin." Sonra, şu anda içinde bulunduğum andan tamamen koparak 15 gün önceki Lucy oldum. Ve annemin söylediklerini can kulağıyla dinlemeye koyuldum. Kendimi geçmişteki bu ana öylesine kaptırmıştım ki, Robyn'in hala dinliyor olup olmamasını önemsememeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Empty
MesajKonu: Geri: Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)   Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Icon_minitimePaz Ara. 05, 2010 8:00 am

Kendimi saatlerce sürecek bir gölge yolculuğu yapıyormuş gibi hissediyordum. İki boyut arasında sıkışıp kalmıştım ve her şeyi görüp duymama rağmen hava molekülünden farksız değil gibiydim. Bu iş bittikten sonra Zihindeşen benden çok sert bir tepki alacaktı ama şimdi kendimi tutup ana odaklanmalıydım, zaten istesem de ağzımı açamazdım çünkü diğer uzuvlarım gibi, bir ağzım da yoktu! Adeta at gözlükleri takıyor ve bir Eros kamerasının çektiklerini izliyor, başka hiçbir şeyi göremiyordum. Bir ara sadece Bilgelik Tanrıçası'nın yılgın görünen gözleri konuk oldu sahneye, sonra görüntü tekrar genişledi ve 15 gün önce gece vakti buraya gelmiş Lucy'yi de içine aldı. Tanrıça Athena'nın gözlerindeki o bakışı ömrüm boyunca unutabileceğimi sanmıyordum. Zihnimi kurcalayan ve net hatırlayamadığım kötü anıların hepsinin gerçekleşeceğini daha 4 Aralık tarihinde biliyor gibiydi. Belki de gerçekten biliyordu, sonuçta o, Bilgelik Tanrıçası'ydı değil mi? Tek bir sözcüğü bile kaçırmak istemediğim için olmayan kulaklarımı pür dikkat konuşmaya yönlendirdim. Athena, çok önemli bir görev vermeden önce sanki kızını yokluyor gibiydi. Annesinin sözleri üzerine Lucianna -artık 15 gün öncesine ait olanına tam adıyla hitap edeceğim- örnek evlat imajına bürünerek, "Sana sonuna kadar yardım etmeye hazırım anne, anlatabilirsin." cevabını verdi.

Bilgelik Tanrıçası rahatsız bir nefes aldıktan sonra, anlatmaya koyuldu... "Hades'in de katılmasıyla toplantı tam bir fiyaskoya döndü. Poseidon ile birlikte, artık haklarını almalarının vaktinin geldiğini söyleyip durdular. En sonunda olaya müdehale ettim ve Zeus'a kış gündönümüne kadar süre vermelerini istedim. İkisi de şartımı kabul etti. Sorun, Zeus'un dünyaya kaosun hakim olmasını önlemek için kardeşlerinin şartlarını kabul edeceğini düşünmem. Bu diğer tanrılar gibi benim de işime gelmeyecek bir durum. Önlemek için hala şansım varken de, elimden geleni yapacağım." Tanrıça'nın hırsla vurguladığı son cümlesi, kan donduracak cinstendi. Bilgelik Tanrıçası babam Hades'in mutlak zaferine ulaşmasını engellemek için kızıyla herkesten gizli komplo kuruyordu ve ben, hiçbir dünyaya ait olmayan soyut varlığımla bunu sadece izliyordum!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Empty
MesajKonu: Geri: Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)   Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Icon_minitimeÇarş. Ara. 08, 2010 4:39 am

Annem gözlerimin önünde o cümleleri tekrar kuruyordu ve ben, şimdi aynı anı tekrar yaşıyor olsam da, aynı cevabı vereceğimi zaten biliyordum: "Kesinlikle önlenmesi gereken bir durum. Benden istediğin şeyi söyle, sana elimden geldiğince yardım edeceğim." Sözlerim üzerine Tanrıça Athena'nın suratına hafif bir gülümseme yerleşti. O an, 15 gün önceki Lucy bundan nasıl onur duyduysa, ben de aynı şekilde onurlandım. Güçlü ve bağımsız bir kız olduğumu iddia edebilirdim ama içimde her zaman bir eksikliğe neden olan anne sevgisi, istesem de inkar edemeyeceğim boyuttaydı. Bilgelik Tanrıçası benden ölmemi istese, nedenini sorgulamadan canımdan vazgeçerdim. Hatta, o zamanlar bunu düşünmemiş olmama rağmen şimdi yaşadıklarıma bakınca, o gece belki de benden ölmemi istediğini kavrıyordum. Eskisine oranla daha canlı bakan gözlerini gözlerime odaklayarak, "Poseidon ve Hades'in istediğim gibi davranmasını sağlamak için elimde bir takım kozların bulunması gerekiyor. İki tanrı da tek bir emirleriyle kainatı yok edebilecek kadar güçlüler belki ama, yürekleri bulundukları konuma yakışacak kadar soğuk değil. Üç günlük ömrü olan melez çocuklarını onlara karşı bir koz olarak kullanmak istiyorum Lucianna." dedi.

Söylediklerinden, onların yerinde kendisi olsa hiç düşünmeden beni feda edebileceği anlamını rahatlıkla çıkarabilmiştim ama zerre kadar alınmamıştım, sonuçta ben de onun kızıydım ve bazı durumlarda içimi yaksa da doğru olanı yapmak için çeşitli fedakarlıklardan kaçınmazdım. Tabii ki içim kan ağlardı ama gerekirse kendi çocuklarımı ateşe atardım. Bazen bazı durumlar, sahip olduklarımızdan ve sevdiklerimizden vazgeçmemizi gerektirirdi ve sadece akıllı olanlar bunu yapmayı başarır, yaşamını sürdürmeye devam ederdi. Annemin de söylediği gibi, Tanrı Poseidon ile Tanrı Hades, bu grupta yer almıyorlardı. İki Büyük Tanrı'yı her zaman fikirleri yönlendirmezdi, arada işin içine kalpleri de girerdi. Ve bu, gerçekten akıllı olan kişi için bulunmaz bir nimetti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Empty
MesajKonu: Geri: Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)   Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Icon_minitimePerş. Ara. 09, 2010 1:39 pm

"Poseidon ve Hades'in istediğim gibi davranmasını sağlamak için elimde bir takım kozların bulunması gerekiyor. İki tanrı da tek bir emirleriyle kainatı yok edebilecek kadar güçlüler belki ama, yürekleri bulundukları konuma yakışacak kadar soğuk değil. Üç günlük ömrü olan melez çocuklarını onlara karşı bir koz olarak kullanmak istiyorum Lucianna." dedi Tanrıça Athena. O an, eğer bir bedene sahip olsaydım kim olduğunu önemsemeden onun boğazına sarılabilirdim. Ama elim kolum bağlıydı, tek yapabileceğim, bana ızdırap veren bu konuşmayı sessizce dinlemekti. Ah, ne diye maceranın başında Lucy ile birbirimizi öldürmemek için söz vermiştik ki? Zihindeşen'in annesine vereceği cevabı duymak istemiyordum ama beynim bana ihanet etti ve o lanet olasıca sözcükler beynime kazındı... "Bilgelik Tanrıçası'ndan beklenecek bir yöntem. Pekala, vereceğin görevi kabul ediyorum. Yalnız... o 'üç günlük ömre sahip melezler' benim arkadaşlarım oluyor ve hiçbirine bir zarar gelmesini istemiyorum." dedi, sanki son cümleyi söylemesi bir anda onu affetmemi sağlamıştı! Tanrıça Athena'nın suratında şimdi görüntüyü ilk izlemeye başladığımız zamanki kasvetli havadan eser yoktu, bilge gözlerini kısmış, gülümseyerek kızına bakıyordu. Demek, Zeka Tanrıçası'na kendini sevdirebilmesi için insanın dostlarına bile sırtını dönmesi gerekiyordu...

Athena, "Merak etme, onlara bir zarar gelmeyecek." diyerek kızına güvence verdi, sonra da "Zaten senden bana getirmeni isteyeceğim çocuk, daha önce hiç görmediğin biri." diye ekledi. Hissetmediğim kalbim heyecandan duracak gibiydi. Ne yani, benim veya Rose'un, şu ana kadar hiç tanışmamış olduğumuz bir kardeşimiz mi vardı? Ve bunu bizden önce öğrenen kişi annesi vasıtasıyla Lucy mi oluyordu? Neden insan zihinsel seyahatlerde kendinden geçemiyordu sanki?!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Empty
MesajKonu: Geri: Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)   Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Icon_minitimePerş. Ara. 09, 2010 1:52 pm

Annemin "Zaten senden bana getirmeni isteyeceğim çocuk, daha önce hiç görmediğin biri." sözleri, 15 gün önce feci ölçüde kafamı karıştırmıştı. Bu... Poseidon veya Hades'in bilinmeyen bir çocuğu olduğu anlamına mı geliyordu? Görüntüdeki Lucianna duygularını gizleme gereği duymadan heyecanla kıpırdandıktan sonra, düşüncelerini sözcüklerle tercüme ederek, "Yani... Şimdi ben, Hades veya Poseidon'un daha önce tanışmamış olduğum çocuğunu mu kaçıracağım? Peki... Hangisinin çocuğu?" diye sordu. Athena kısa bir tereddüt yaşadıktan sonra, "Çocuk Hades'in. 10 yaşında bir kız ve annesiyle birlikte, bir turistik gezi amacıyla geçen hafta Mısır'a gitti. Şu anda hala Mısır'da. Hades Zeus'u tahttan indirme planlarıyla çok meşgul olduğu için, işinin zor olacağını düşünmüyorum." dedi. O an, aklımdaki en büyük soru işareti birden çözüldü! Robyn ile Long Island'da bahsettiğimiz kız, onun... Hiç tanımamış olduğu kız kardeşiydi. Ben, hatırladığım kadarıyla kızı bulmuştum ama o ısrarla, yeraltına gitmek için direnmişti. İçinde bulunduğumuz ana -yani 15 gün öncesine ait anıma- geri döndüm ve hatıradan ibaret olan Lucy'nin verdiği "O zaman... İlk uçakla Mısır'a gidiyorum. Kızı orada nasıl bulacağım hakkında bir fikrim yok, ama bunun benim çözmem gereken bir tabu olduğundan eminim." cevabını işittim. Annem başıyla sözlerimi onayladıktan sonra, elini havaya kaldırarak bir kolye oluşmasını sağladı. Kolyeyi almamı işaret etti, ben de alıp boynuma taktım. Güzel ve parlaktı, hatta göz alıcı olduğu bile söylenebilirdi. Anladığım kadarıyla yıldız şeklindeydi. 15 gün önceki Lucy'nin meraklı bakışlarıma karşılık olarak konuşmaya başladı Bilgelik Tanrıçası, "Bu kolye, gerçekten ihtiyacın olduğu bir durumda beni çağırmanı sağlayacak. Yalnız, sadece tek bir kullanım hakkın var. Doğru zamanı bulmaya çalış." dedi. Bir toz zerresinden ibaret olduğum için kolyenin şu anda boynumda olup olmadığını bilmiyordum ama hatırladığım kadarıyla Long Island'dayken böyle bir şeye sahip değildim, demek ki hafızamdan silinen günlerin birinde, anneme ihtiyacım olmuştu ve onu kullanmıştım.

İki hafta kadar öncesine ait olan ben, annemin önünde hafif bir reverans yaptıktan sonra konsey salonunu terk ettim. Aynı anda, şu anda duyan ve gören bedenim de tekrar, 19 Aralık tarihine dönmeye başladı. Robyn'in de benimle birlikte geliyor olmasını umuyordum, döndüğümüzde aramızda ciddi bir kavga yaşanacağından emin olsam da, dostumun hiçlik diyarında kaybolup gitmesini istemezdim. Hem... Ben -şu anda kafam allak bullak olmuş olsa da- Bilgelik Tanrıçası'nın kızıydım ve bir süre sakince düşünebilme imkanı bulursam, içinde bulunduğumuz durumu aydınlatabilmek için dört dörtlük bir plan yapmayı başarabilirdim.


En son Lucianna Fackrell tarafından Cuma Ara. 10, 2010 12:01 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Empty
MesajKonu: Geri: Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)   Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası) Icon_minitimePerş. Ara. 09, 2010 2:06 pm

Lucianna annesine en kısa zamanda -varolduğunu yeni öğrendiğim- kardeşime ulaşacağı hakkında bir söz verdikten sonra, konsey salonunun çıkışına doğru ilerlemeye başladı. O anda, içinde bulunduğum boyutsuz hava atmosferi daralmaya, beni içine çekmeye başladı. 15 gün öncesine dair Lucy'nin zihninde canlandırdığı anının sonuna gelmiştik ve içinde bulunduğumuz ana geri dönüyorduk. Kafamdaki en önemli sorunun cevabını bulmuş olduğum için mutluydum ama, bu yeni bilgi onlarca yeni sorunun aklımı kurcalamaya başlamasına sebep olmuştu. Ayrıca, şu anda yaşadığım sıkışma hissi çok tuhaftı ve bir an önce sona ermezse, demin istediğimi yapmayı -yani kendimden geçmeyi- cidden başaracaktım. Kardeşim... 10 yaşında bir kız kardeşim vardı, 15 gün önce babamın sorumsuzluğu yüzünden yeri, Bilgelik Tanrıçası tarafından keşfedilmişti. Sonra, Tanrıça kardeşimi ele geçirip babama karşı bir tehdit olarak kullanmak için, kızına görev vermişti, kızı ilk iş Mısır'a gitmişti. O kız Lucy'ydi ve şu anda aklı en az benimki kadar karışmış bir şekilde, yanımda duruyordu. Kardeşimle ilgili en az benim kadar şaşkındı -en azından öyle olduğunu varsayıyordum- ve bana bir yardımı dokunmayacaktı.

Hışımla yüzüstü kumlara çakılınca, birkaç saniyeliğine de olsa aklımdaki tüm düşüncelerden kurtulmayı başardım. Zihindeşen bizi gerisin geri kampa, Long Island'a getirmişti. Peki, şimdi sıradaki adımım ne olmalıydı? Onun işini hemen burada bitirmeli miydim? Yoksa kolundan tuttuğum gibi gölge seyahatiyle kendisini yeraltına götürüp babamın merhametine mi teslim etmeliydim?.. Hayır, ne olursa olsun o benim dostumdu ve ona zarar vermeyecektim. Şey, yani en azından... Aklımdaki soru işaretlerinin tümünden kurtulana kadar onu yanımda tutmaya kararlıydım. Hem bozuk saat misali bazen gerçekten de işe yarayabiliyordu. Gülümseyerek cebimde duran altın sarısı madalyonu elime aldım ve Lucy ile ikimizi birden kapsaması için onu gökyüzüne doğru tutarak, zihnimden sondan bir önceki kaydın tarihini, yani 6 Aralık'ı geçirdim. Ah, bu aralar boyutlar arası kasılmalar çok modaydı veya tüm mide bulandırıcı saçmalıklar beni buluyordu! Bu sefer de aynı iç kaldırıcı yolculuğu, Lucy'nin annesiyle buluşmasından iki gün sonrası olan 6 Aralık tarihine gitmek için kullanıyorduk. Madalyonumun bizi nereye götürdüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu ama, gideceğimiz yerde başka önemli ipuçları bulacağımızdan emindim.


Rp'nin Empire State'teki birinci bölümü bitmiştir. (Devam: Hades'in Sarayı.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 2*Empire State Binası)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 5*Empire State Binası)
» Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 4*Poseidon'un Krallığı)
» Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 3*Hades'in Sarayı)
» Felaketlerin Başlangıcı/Kurgu 2 (Bölüm 1*Long Island Kıyısı)
» Felaketlerin Başlangıcı Özel Görevi / Lucianna Fackrell

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: