A. Raina Lindgren Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 631 Kayıt tarihi : 01/12/10
| Konu: Aksiyonun içinde. C.tesi Ara. 04, 2010 12:21 pm | |
|
- Spoiler:
Kampın girişinde canavarlarla mücadele edeceksin. Katılacaklar: x
Yine, yeniden en son uyanan bendim. Kulübenin içinde kimse kalmamıştı. Kalktığım gibi kulübenin içinde boş boş bir-iki tur attıktan sonra pencerenin önüne geçtim ve dışarıyı seyredip bugünkü yapacaklarımı düşündüm. Aslında yapacak fazla şeyim olduğu söylenemezdi... Hattaha "Geri mi yatsam acaba?" düşünmeye başlamıştım, hemde hava çok sıcaktı. Ah... Sıcak havalar uykumu getirir benim! Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimin içinden sıyrıldım. Üstüme eşofmanlarımı giydikten sonra kulübemden çıkıp salına salına yürümeye başladım.
Aslında sadece turlamak için çıkmıştım ama birileriylede takılabilirdim... Yürümeye başladım ve tanıdık birilerini görmek için etrafa bakınırken gözüme Serena çarptı. Hızlı adımlarla ona doğru yürüdüm ve tam arkası dönük zamanda sırtına atladım. Bi-kaç saniye boğuştuktan sonra aşağıya inip koluna girdim ve tanıdık birilerine rastlamanın mutluluğuyla "Selam Sere, bugün nasılsın bakalım?" diye sordum ve yürümeye başladık. Aklıma o anda boş boş oturmak yerine iki-üç gündür etrafta çok bahsedilen "Thalia'nın Ağacı" aklıma geldi. Serena'ya döndüm ve "Aklıma bir fikir geldi Sere, uzun zamandır adını duyup duruyorum ama daha önce gitmek aklıma gelmemişti. Thalia'nın Ağacına gitmeye ne dersin?" diye sordum. | |
|
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Aksiyonun içinde. C.tesi Ara. 04, 2010 12:36 pm | |
| Birkaç Aphrodite kızı ile laf dalaşına girmiştim. Şu kızlar kendini ne çok beğenmiş oluyorlardı. ‘‘Hayır canım. Bak anlamıyorsun. Sen o soruda a artı b’nin karesini almadın. Alsaydın eğer sonucu bulurdun. Yani affedersinde en son ne zaman matematik dersi gördün sen?’’ Resmen kız bana matematik öğretmeye çalışıyordu. İşte matematikten anlamayan kişiler bir test kitabı alıp etrafta dolaşmamalıydı. Bir Athena kızına yakalanırsınız başınız dertte demektir. Ki benim gibi çokbilmiş ve ders delisi biriyse siz öldünüz demektir. Tam sözüme devam edecektim ki biri üstüme zıpladı. Tabi kızlar korkup kaçmaya başladı. Sırtıma zıplayan kişinin Hermes kızı Krystal olduğunu anlayınca sevinmiştim. Tanıdık birilerini görmek beni mutlu etmişti. Halimi hatırımı sorduğu için gülümsedim ve cevap vermiştim. Gezerken canı sıkılmış olacak ki hemen bir fikir önerdi. "Aklıma bir fikir geldi Sere, uzun zamandır adını duyup duruyorum ama daha önce gitmek aklıma gelmemişti. Thalia'nın Ağacına gitmeye ne dersin?" dedi büyük bir mutlulukla. Onu kırmak istemeyeceğim için kabul ettim ve cevabımı verdim. ‘‘Hmm neden olmasın? Büyük bir mutlulukla…’’ | |
|
A. Raina Lindgren Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 631 Kayıt tarihi : 01/12/10
| Konu: Geri: Aksiyonun içinde. C.tesi Ara. 04, 2010 12:52 pm | |
| Arkamı döndüm ve hala şu demin Serena'nın sanki tartışırmışçasına birşeyler anlatmaya çalıştığı kızlar hala bişe şaşkın şaşkın bakıyorlarmı diye kontrol ettim ama kızlar gitmişti. Aslında kaçışmasalardı onlarlada uğraşabilirdim ki. Ardından sorduğum sorunun cevabını duymak için umutla Sere'nin gözlerinin içine bakmaya başladım. Serena'nın bana mutlulukla ‘‘Hmm neden olmasın? Büyük bir mutlulukla…’’ dedi. Bu cevabı vermesine sevinmiştim çünkü gerçekten oraya gitmek istiyordum. Yürümeye devam ederken birden durdum ve kafam karışmış bi şekilde "E ben Thalia'nın Ağacı'nın nerede olduğunu bilmiyorum ki..." dedim. | |
|
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Aksiyonun içinde. C.tesi Ara. 04, 2010 1:02 pm | |
| Yürürken Krystal’ın konuşması dikkatimi dağıtmıştı. "E ben Thalia'nın Ağacı'nın nerede olduğunu bilmiyorum ki..." Elimle anlıma vurdum. Ne kadar şapşaldım. Gülümsedim ve cevap verdim. ‘‘Kusuruma bakma tatlım! Unutmuşum. Ben seni götürürüm.’’ Zaten doğru yoldan gidiyorduk. Biraz ilerleyince ağacın orada engeli aşmaya çalışan birkaç kırmızı gözlü vampir gibi dişleri olan canavarlar gördük. Ağzım bir karış açık kalmıştı. ‘‘Ah hayır! Krystal yardım çağır. Bende o sırada onları oyalarım.’’ dedim aceleyle. Krystal bana sinirle bakıp cevap verdi. ‘‘Hiçbir yere gitmiyorum. Savaşacağım!’’ der demez canavarlara doğru koşmaya başladı. Deli miydi bu kız? ‘‘Krystal bekle!’’ derken Işık Saçan’ı cebimden çıkarıyordum. Hemen kılıç şekline dönüştürüp canavarlara saldırdım. Bu canavarlar kolaydı. Benim için çerezdi yani. Krystal’ında iyi olduğunu düşünüyordum. Canavarlardan bir tanesi kolumu çizince canım yanmıştı ve doğal olarak çığlık atmıştım. ‘‘Lanet canavar!’’ diye bağırdım. | |
|
A. Raina Lindgren Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 631 Kayıt tarihi : 01/12/10
| Konu: Geri: Aksiyonun içinde. C.tesi Ara. 04, 2010 1:19 pm | |
| Elini anlına vurdu ve ‘‘Kusuruma bakma tatlım! Unutmuşum. Ben seni götürürüm.’’ dedi. Ardından onu takip etmeye başladım ve birden ikimizde durduk. Karşımızda vampirimsi garip görünüşlü canavarlar vardı ve benim hormonlarım fazlasıyla çalışmaya başlamıştı. Resmen kendime hakim olamamaya başlamıştım. O sırada Sere'nin ‘‘Ah hayır! Krystal yardım çağır. Bende o sırada onları oyalarım.’’ dediğini duydum ama ben çoktan koşmaya başlamıştım bile. Ona heyecanla ‘‘Hiçbir yere gitmiyorum. Savaşacağım!’’ dedim ve belirli bi mesafede durup kolyemi Şeytani Kristale çevirdim ve canavarlara ok atmaya başladım. Birer birer değil, dört-beş tanesi birden üstüme geliyordu ama... Korkmuyorum desem yalan olurdu. Aslında bir yandan kendime mani olamadan yine yunus seslerine benzer çığlıklar atmaya başladığımı fark ettim ki bunun Sere için sinir bozucu olmalıydı. O sırada Sere'nin çığlığını ve ‘‘Lanet canavar!’’ diye bağırdığını duydum ve okumu hançere dönüştürüp Sere'nin yanına koştum. Kolu çizilmişti aslında kanıyordu da. Hem telaşlanmıştım, hemdi sinirlenmiştim. O sırada üstümüze gelen canavara doğru bakmaya başladım. Çok fazla düşünmeye başlamıştım ki birden etrafımdaki küçük taşlar ve kayalar havalanıp yaratıklara doğru hızla uçuşmaya başladılar. Ne olduğunu şaşırmıştım aslında, isteyerek yaptığım bir şey sayılmazdı, sadece düşünmüştüm. Bir anlık ne olduğunu boş verdim ve Sere'ye döndüm. "İyi misin?" diye sordum endişeyle. Yardım ederek ayağı kaldırdım onu. Ortalık temizlenmişe benziyordu.
En son Stephanie A. Heaven tarafından Ptsi Ocak 03, 2011 5:20 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Serena Su Hanzadeoğlu Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 4815 Kayıt tarihi : 07/09/10
| Konu: Geri: Aksiyonun içinde. C.tesi Ara. 04, 2010 1:25 pm | |
| Çok canım acıyordu. Gözlerimi kapatıp dişlerimi sıkmaya başlamıştım. Küçük bir sıyrığa benziyordu ama oldukça derindi. ‘‘İyi olduğumu söyleyemeyeceğim galiba. Çok canım acıyor.’’ dedim ve derin bir nefes aldım. Etrafa baktım. Bütün canavarlar ölmüş ya da gitmişti. Krystal’a döndüm ve ‘‘Ben revire gitmeliyim. Orada yaramı iyileştirirler. Biraz pansumanla daha iyi olurum. Bu arada mükemmel dövüşüyorsun. Bir ara kılıç sınıfına gel.’’ Göz kırptım ve gülümsedim. Revire oda geleceğini söyledi. Çok merak ediyormuş orayı. Gülümseyerek kabul ettim. Beraber revire giderken bu küçük maceranın eğlenceli olduğunu konuşuyorduk. Tek sorun benim yaram olmasıydı, tabi onu saymazsak. Bunu günü unutabileceğimi pek sanmıyordum.
*Krystal birşey eklemeyecekse RP bitmiştir. | |
|