(Kuzeeen, daha yeni görüyorum, ço..ok özür dilerim gecikme için
)
Bu benim malum dostum Kaptan Skipper değil miydi? Beni tanıyamamasına kırılmıştım doğrusu. Halbuki ne kadar da güzel anlaşmıştık(!)
"Beni tanıyamadın mı Skipper? Benim, Hades'in kızı?" dedim biraz beklenti içinde. Ama Skipper sinirle üzerimize yürüdü ve kılıcını Mitchie'ye yöneltti. Eğer Skipper'a dur emri vermeseydim sanırım Mitchie'yi iki parçaya ayırana kadar durmayacaktı!
"Seni elbette hatırladım Efendi! Ama o yabancı. Buraya bir daha yabancı melez getirmeyeceksin sanıyordum" dedi biraz dargın bir ifade ile. Bana
'Efendi' olarak hitap etmesi çok hoşuma gitmişti. Küçük ruhu üzmeye ne gerek vardı ki?
"Mitchie benim kuzenim oluyor Skipper. Demeter'in kızı. Demeter'i buralarda gördüğüne eminim. Ondan çekineceğini düşünmemiştim" dedim. Ben Skipper'la konuşurken Mitchie'nin yanımdan ayrıldığını fark etmemiştim. Daha doğrusu Skipper'ın adamları tarafından kaçırıldığını! Bir an kendime gelip Mitchie'yi yoklamak istediğimde gitmiş olduğunu görmek beni şoke etmişti. Hemen Skipper'ın yakasına yapıştım.
"Seni hain! Bana oyun oynadın! Söyle kuzenim nerede??" diye kükredim. Hayalet korsan ise sadece pis pis sırıttı.
"İnsan kandırılınca kendini kötü hissediyor, değil mi Efendi?"(İstersen şimdi nereye gitmek istiyorsan oradan başlayabilirsin kuzen
)