Melez kampına gelmiştim. Satirim bana kulübeme gidip yerleşmemi söyledi ve kulübelerin yerlerini tarif etti. Tarif ettiği yöne doğru yürümeye başladım. Yeni kardeşlerimi ve yeni kulübemi çok merak ediyordum. Bir süre daha yürüdükten sonra kulübelerin olduğu yere vardım. Bir sürü kulübe vardı. Hepsine tek tek baktım. Demir renginde bir kulübe gördüm. Galiba burası benim kulübemdi. Önüne gittim ve içeriye girdim. İçeride bir kardeşim duruyordu. Bana baktı ve gülümsedi. Ben de ona gülümsedim.
"Selam. Ben Elena, yeni geldim."
"Merhaba Elena. Ben de Ed. Kulübene hoşgeldin."
Ed bana yatağımı gösterdi ve eşyalarımı yerleştirmemi söyledi. Çok az eşyam olduğu için hemen yerleştirdim ve yatağıma oturdum. Ed ile sohbet etmeye başladık. Yeni kardeşlerim el işleri alanındaydı. Onlarla da gelince tanışacaktım. Ed bana kendi yaptığı kılıcını gösterdi. Çok harika görünüyordu. Ben de yapmak istiyordum. Ed yapabileceğimi söyledi. Sadece el işleri alanına gitmem yeterliydi. Yeni kardeşimle çok iyi anlaşmaya başlamıştım. Umarım diğer kardeşlerimle de çok iyi anlaşırım.
"Çok yorgun görünüyorsun. Biraz dinlen."
Gerçekten de çok yorgundum ama melez kampını da çok merak ediyordum. Amann, boşver günler çuvalamı girdi. Ne de olsa burada daha çok yaşayacaktım. Dinlendikten sonra her yeri gezerdim. Yatağıma yattım ve aklımdan geçen düşüncelerimin arasında bir süre sonra yorgunluktan uyuya kaldım.