Clay ile yeni dedikoduları konuşuyorduk.Kampta o kadar çok olaylar olmuştu ki biz bile duymakta zorlanıyorduk.Birden bir ses ile irkildim. "Merhaba! Ben Bella, yeni kardeşinizim!"Sesin geldiği yere doğru baktım ve ilerlemeye başladım.Yeni kardeş gelecek diye söylentiler vardı ama onlara inanmamıştık.Bu sıralar fazla melez gelmiyordu,özellikle de Afrodit kulübesine.Afrodit kulübesinin kökenlilerinden biri olarak artık kulübemizdeki melez sayısını bile hatırlamıyordum.Bazıları kayboluyor,hatta ölüyordu.Onlara üzülsekte yeni kardeşlerimiz geldiği için elbette mutlu oluyorduk.Elimi Bella'nın omzuna koydum.Bella hem şaşkınlık hem mutlulukla bana baktı.Gülümsedim ve işaret parmağım ile kendimi gösterdim. "Meraba,bende Lara." dedim,mutlu bir ses tonuyla.Daha sonra gözlerimi Claire'ye dikip işaret parmağım ile onu gösterdim.Birkaç saniye durduktan sonra tekrar Bella'ya baktım. "Bu Claire." Daha sonra parmağımı Alex ile kız tavlası oynayan Anna'ya çevirdim.Anna'yı da tanıttıktan sonra Alex'i tanıttım.Bella hala şaşkındı,tavla oynamalarına şaşırmış gibi görünüyordu.Bella,şuan bir asil gibi davranıyordu.Ama hepimiz ilk geldiğimizde böyleydik.Ancak bir hafta kaldıktan sonra Ares çocukları kadar vahşileşmiş,Athena çocukları kadar bilgileşmiştik.Bu kadar da kalmamıştık,artık makyajsız dışarı bile çıkabiliyorduk.Tüm kamp için bu mantıksız olsa ada Afrodit kulübesi için büyük bir rekordu.Tüm kulübeyi tanıttıktan sonra Bella'ya döndüm. "Eee,ne yapmak istersin Bella? Gelişini kutlamalıyız!" dedim,heyecanlı bir sesle.