4- Long Island kıyısında bir Tanrı/Tanrıça ile karşılaşacaksınız.
Mekan: Long Island kıyısı
Katılacaklar: Sadece sen.
Zeus odamı dağıttıktan sonra kendimi Long Island Kıyısına attım. Kimseye fark ettirmediğim ve Medusa'nın kardeşlerinden birisinin sebep olduğu yaraya baktım. Çok kötü kanıyordu. Yaranın kolumda olması beni biraz endişelendirmişti. Umarım atardamarı kesmemiştir diye düşündüm. Fakat fark etmediğim şey yılandardan birisi tarafından ısırıldığımdı!
Suyun içinde bir şeyler olmaya başlamştı. Suyun ortası köpürmeye, içinden hawai gömlekli, balıkçı şapkalı ve yemyeşil gözlü esmer bir adam çıkmaya başladı. Buna şaşırmamıştım, beni ziyaret etmeyen bir tek Poseidon kalmıştı zaten.
"Merhaba Stella" dedi Poseion. Buraya gelen çocukların çoğuyla ilk haftasından tanışan Poseidon'a birazcık bozuktum açıkçası. Daha önce karşılaşmıştık ama hiç tanışmamıştık. Kızgınlığımdan ukalalalığım tutmuştu.
"Siz beni görmeye gelir miydiniz denizler tanrısı? Bu şerefi neye borçluyum?" Tabi tanrı dalga geçtiğim anlamadı.
"Geçen yıl tanışamamıştık, o yüzden şimdi tanşalım demiştim" dedi Poseidon.
"Evet, gelen her melezi ilk-bilemedin ikinci haftasında ziyaret ediyorsunuz, Hades'in kızına ancak vakit bulursunuz tabi" dedim. Sonunda ne demek istediğimi anladı.
"Üzgünüm Stella ama senden çekiniyordum" dedi. Çekinmek mi? Denizlerin tanrısı benden mi çekiniyordu? Sadece yarı tanrı olan bir kız çocuğundan?
"Kendini küçümseme Stella. Çok büyük bir kehanete konu olacaksın sen. Sen ve arkadaların, özellikle Lucy" dedi. Düşüncelerimi okumasına kızmamıştım, bu kehanet ilgimi çekmişti.
"Ne kehanetinden bahsediyorsunuz?" diye sordum.
"Bunu sana şimdi söyleyemem. Zamanı gelince öğreneceksin" dedi. Kendimi tutamadım ve kahkaha atmaya başladım.
"Hep öyledir zaten. Söyleyin lütfen tanrı Poseidon, kötü bir mi olacağım? Olimpos benden nefret ettiği için ondan intikam almaya mı karar vereceğim? Ah, buldum, Kronos'u tekrar canlandırmaya çalışacağım, değil mi? Yoksa hiçbiri olmayacak da Zeus'a kafa tutup onu falan mı yeneceğim? Biliyor musun, bu hoş olurdu. Babamı o lanet yeraltına sokmaya hakkınız yoktu!" dedim. Kafamın içnde babamın sesini duymaya başladım.
"Poseidon'a resmen meydan okuyorsun. Ama onununla iyi anlaşmaya çalışmalısın. Seni Zeus'a karşı savunabilecek tek kişi o" dedi. Bende babamı dinledim.
"Özür dilerim tanrı Poseidon. Kamptaki herkes Olimpos'a ait oldukları için çok mutlular, bense Olimpos'a gittiğimde tüm tanrılar beni yok etmek falan istiyor. Artık ne yapabilirim bilmiyorum. Geçen yıl yaptığım o kadar görevden sonra belki Olimpos'ta biraz saygı görürüm diye düşünmüştüm ama nafile! Her yaptığım görevle Olimpos'lular benden daha çok nefret ediyor" dedim. Poseidon iç çekti.
"Senden nefret etmiyoruz Stella, senden korkuyoruz. Sen Percy Jackson'ın kehanetini duymuştun, değil mi?" dedi. Başımı evet anlamında salladım.
"Aynı o kehanet gibi bir kehanet daha çıktı. Bu kehanet 6 melezle ilgili ama asıl kehanetin üzerinde durduğu 2 kişi var, Karanlıklar kızı ve en zeki melez olarak betimlenen iki arkadaş. Sence bunlar kimdir? Sizsiniz, Lucy ve sen!"
Şimdi her şey ortaya çıkmıştı. Gülümsedim.
"Bunu Lucy'ye söylemeliyim" dedim ve gitmek üzere arkamı döndüm. Poseidon kolumum tuttu. Ah, orası yılanın ısırdığı yerdi!
"Yaralanmışsın" dedi. Poseidon'a döndüm.
"Zeus'un yolladığı gorgornlar sağolsun. Önemli bir yara değil, revirden ilaç alabilirim" dedim. Poeseidon kolumu inceledi.
"Ama bu zehirli bir yılan ısırığı. Seni tam 1 saatte öldürebilir" dedi. İrkilmiştim. İçimden Zeus'a bir lanet okudum.
"Hemen revire gitmeliyim o halde" Poseidon yine de beni bırakmıyordu.
"Revirde iyileşemezsin. Bana bırak" dedi ve elini kolumun üzerine koydu. Birden sızlayan yaranın acısı yok oldu. Poseidon elin çektiğinde kolumdan sular akıyordu ve yara tamamen kapanmıştı!
"Teşekkür ederim tanrı Poseidon" dedim. Poesidon gülümsedi.
"Olimpos'un kurtarıcısı ya da Olimpos'un yok edicisi olacaksın. Karar senin olacak. Umarım doğru kararı verirsin" dedi ve suya dönüşüp göle döndü. Bende gülümsedim.
"Sağol Poseidon" diye mırıldandım ve kulübeme yöneldim. Lucy'de kampa gelince bu kehaneti mutlaka öğrenmemiz gerekecekti...