Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kılıca karşı postun gücü!

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 10:49 am

Geçen yıl Canavarlar denizinde yaptığımız tuhaf görevden sonra Lucy ve ben bir daha oraya adımımızı atmamaya Zeus üzerine söz vermiştik. İşin güzel kısmı hem Zeus'un benden, benim de ondan nefret etmem ve Hades'in kızı olarak onun verdiğim sözü tutmak zorunda olmamamdı. Kötü kısmıysa Lucy bu yüzden ceza alabilirdi ama onu ortada bırakmayacaktım, gerekirse hem postu hem kılıcı verip onu kurtaracaktım.

Kampa gittiğimizde önce Rose'u buldum ve ona her şeyi anlattım, özellikle de Canavarlar denizini. Daha önce de orada bulunmuştuk, ne kadar rezil bir yer olduğunu biliyorduk.

"Anlayacağın tam bir canavar çöplüğü! Ama yine de gitmek istersen sana aramızda daima yer var" dedim. Rose gülümsedi ve bu macera fırsatını kaçırmayacağını söyledi. Ama önce Robyn'in yanına uğramak ve ona hoşçakal demek istediğini söyledi.

"Sakın ha gitme! Eğer Robyn görevi anlarsa bizi hayatta yollamaz, özellikle de seni! Hadi gel, Lucy büyük evden izin çıkartıyor, atını yanına al, artık gitmeliyiz" dedim. Lucy'de yanımıza geldiğinde hazırdık ve bir kez daha canavarlar denizine doğru yola çıkıyorduk.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 10:56 am

Stell bana Nemea Aslanı'nın postunu bulmak için önce Sirenlerin Adasına gitmek zorunda olduğumuzu başından söyleseydi, onunla gelmek için bu kadar hevesli olur muydum bilmiyorum ama yine de ona eşlik edeceğimden emindim. Geçen sefer orada kendimle büyük bir savaş vermiş ve biraz da annemin yardımıyla, beynimde kalkan oluşturmayı başarmıştım. Böylece Stell'in de benim de hayatlarımız kurtulmuştu. Bu sefer, yine bir yıl öncekinde olduğu gibi mantıksız davranmamak için, körfeze yaklaştığımda kulaklarımı öyle bir tıkayacaktım ki, tekrar açmamız için vinç gerekecekti!

Evet, kesin kararımı vermiştim: Bu sefer merakıma yenilmeyecektim. İçimden Stell ve Rose'un da sağ duyulu davranabilmesi için dua ediyordum. Eğer onlardan biri kontrolünü kaybederse, hepimiz ölüme yol alırdık, acı bir tecrübe yaşadığım için bunu biliyordum.

Biraz kafamı dağıtmak için Rose'a döndüm.

"Neden bu kadar üzgün duruyorsun? Hala pegasusunun sırtındayken eğer gelmekten vazgeçtiysen, geri dön." dedim.

Ve vereceği cevabı beklemeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 11:03 am

"Neden bu kadar üzgün duruyorsun? Hala pegasusunun sırtındayken eğer gelmekten vazgeçtiysen, geri dön." dedi Lucy.

Ona sorunun görevle alakası olmadığını, Robyn'e yalan söyleyerek yanından ayrıldığım için mutsuz olduğumu anlatmaya başlayacaktım ki, Stell'in sesini işittik. Siyah İnci'nin üzerinde, en önde o uçuyordu.

"İşte geçen sefer pegasuslarımıza veda ettiğimiz o liman adası!"

Tamam, zaten geri dönmeye niyetim yoktu. Hem... içinde milyonlarca canavar da olsa denizde olacaktık sonuçta, bu kendimi babama kanıtlamam ve hediyesini hak ettiğimi göstermem için harika bir fırsattı.

"Herkes inişe hazır mı?" diye sordum ve pegasusum Daphne ile alçalmaya başladım.

Üç kız da yakın zamanlarda yere indik ve pegasuslarımızla vedalaştık. Sonra Lucy yanımızdan uzaklaşıp, bir tekneciyle konuşmaya gitti. 'Ne oluyor?' der gibi bir bakış attım Stell'e, hemen açıklama yaptı:

"Lucy insanların zihinlerine girip, düşüncelerine hükmedebiliyor."

Tamam, parçalar şimdi yerine oturmaya başlamıştı. Tüm Tanrıların neden onun için seferber olduklarını yavaş yavaş anlamaya başlıyordum...


(Sırada Stell Smile hep aynı sırayla gidelim diyorum, karışıklık olmaması için...)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 11:19 am

Lucy tekneci adamla anlaştıktan sonra hep beraber denize açıldık. Hemen çantamdaki kulaklıklarımı kontrol ettim. Buraya son geldiğimde en çok istediğim şeyin babamın annemi bir salıncakta sallaması ve Persephone'nin buna hiç kızmaması olduğunu öğrenmiştim. Ayrıca Siyah inci yanı başımda ve Lucy'de bir ağacın tepesinde maceralar aramakta olacaktı. Belki de bu sefer geçen seferkinden bile iyi şeyler gösterirler diye kulaklıkların içini kat kat pamukla doldurmuştum. Eğer tekrar sirenlerin müziğine kapılacak olursam kurtuluşum bu sefer o kadar kolay olmazdı.

"Siren adasına yaklaşıyor olmalıyız" dedi Rose. Doğru ya, onun denizde nerede olduğunu kavrama yeteneği vardı, tıpkı benim gölgeleri kavrama yeteneğim olduğu gibi!

"Kuluaklıklarınızı takın!" dedim onlara. Hepimiz sesi engellemek için kulaklıklarımızı taktık ve adaya yanaştık. Bir an önce haritayı bulmak için ayrılmaya karar verdik. Tabi haritayı ilk bulanın diğerlerine nasıl haber vereceğini kararlaştırmamıştık ama bir saat sonra teknede buluşmaya karar verdik.

Adada küçük bir haritayı bulmak çok zordu, her taraf ot olduğu için pek bir fikrim yoktu ama o sırada bir ses duydum.

"Sağ tarafına dönersen haritayı bulursun" dedi ses. Bunun kimin sesi olduğunu bilmiyordum. Hades değildi, buna emindim ama. Yinede sorgulamadım ve sağa döndüm. Ve hayatımda gördüğüm en büyük örümcekle burun buruna geldik! Hızlı davranıp kılıcımı yaratığın karnına saplamasaydım ölebilirdim.

"Sağol be, artık her kimsen. Beni öldürmeye çalıştığın için çok teşekkürler" dedim homurdanarak. Sonra da örümceğin arkasındaki mağaraya girdim. İçeride (ya çok şanslıyım ya da birileri görevi başarmam için çabalayıp duruyor) harita vardı. Mavi bir taşın üstünde aydınlatılıyordu. Ama haritayı aldığımda tavan çökmeye başladı.

"Ah, harika" dedim ve son sürat koşmaya başladım. Ama ses bana yetişemeyeceğimi ve başka bir şey denememi söyledi.

"Ne öneriyorsun süper zeka?" dedim.

"Sen Hades'in kızısın, yeraltına bir geçit yap ve mağaradan kurtul. Çok derine ilerlemişsin asla vaktinde mağaradan kurtulamazsın" dedi. Sesin dediğini yaptım ve dışarıda belirdim. Çok rahatlamıştım. Ve şimdi gidip beklemem gerekiyordu, değiil mi? Ama ben ne yaptım? Tuhaf adrenalin tutkum yüzümden kızları aramaya çıktım. Başım büyük derde girecekti ama haberim yoktu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 11:35 am

Tamam, yaptığımız planın çok zekice olmadığının farkındaydım ama, şöyle düşünmüştüm: eğer hepimiz tek başımıza olursak, yanımızda bizi kurtaracak kimse olmayacağı için kulaklıkları çıkarmamak için direnme gücümüz daha fazla olabilirdi.

En zor görevi -kendimi en iradeli gördüğüm için- ben almıştım ve her adımımda kendime lanet okuyordum, sirenlerin etrafını arayacaktım. İrademi korumamı zorlaştırdıkları için sinirden birkaç tanesini kılıcımdan geçirmiştim, artistlik olsun diye de kalkanım Aegis'i birinin tepesine indirmiştim ama kontrolümü sağlayabilmem için yeterli değildi bunlar.

Hemen gözlerimi kapattım ve beynimin kalkanlarını harekete geçirdim, artık sirenler beni daha az etkiliyordu. Bu direniş çok fazla yorulmama sebep oluyordu ama o anda bunu önemsemedim. Deniz kıyısını ve çevreyi iyice kontrol ettim, yer yer çukurlar kazıp haritayı aradım ama bulamadım.

Ve... hala bir saati doldurmamış olduğum için, Rose'a yardıma gitmek gibi saçma bir fikre kapıldım. Kapılmaz olaydım! Asıl görevimin bizimkileri sirenlere karşı korumak olduğu aklımdan çıkmıştı, tek düşündüğüm lanet olasıca haritaydı!

Ben adanın ön tarafını almıştım, Stell ortaları araştıracaktı, Rose ise karşı kıyı tarafını. Adanın içinden geçerken birkaç kez Stell'e seslendim ama cevap alamadım. Büyük bir yerdeydik, kulağında o kulaklıklar varken, beni duymaması çok doğaldı.

Rose'un olması gereken tarafa gittiğimde, etrafta kimseciklere rastlamadım. Ne kadar akıllı bir ekiptik biz böyle, ikimiz de birbirimizden habersiz yer değiştirmiştik! İçimden "Umarım Stell akıllıca davranır ve araması bittiğinde tekneye döner." diye geçirdim, ama üzerinden bir saniye geçmeden kafamın içindeki başka bir ses beni cevapladı:

"Onları kurtarmak istiyorsan sirenlerin oraya git! Çabuk ol!"

"Ah, harika!" dedim öfkeyle. Beynimin içindeki adam sesi kime aitti bilmiyordum ama, hızla sirenlere doğru koşarken bunu önemsemedim. Kalbimin ikinci bir siren macerasını kaldırıp kaldıramayacağını merak ediyordum!

(Rose)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 11:49 am

Karşı kıyıda saatlerce haritayı aramakla uğraşmak yerine, denizden bir canlının bana yardım etmesini istedim ve konuşmalarını anlayabildiğim bir denizatı geldi yanıma.

"Selam ufaklık, dev aslanla ilgili haritanın nerede olduğunu biliyor musun?"

"Merhaba Poseidon kızı. Evet biliyorum, dün yaşlı ve beyaz sakallı bir adam onu getirip adanın ortasındaki bir kayanın içine sakladı, önüne de bekçi bir örümcek bıraktı."

"Tamam, sağol dostum." dedikten sonra hızla kıyıdan ayrılıp, adanın içlerine doğru koşmaya başladım. Yerini bildiğime göre haritayı almam kolay olacaktı, Stell'i bulmakta da zorlanmayacağımı umuyordum.

Minik denizatının söylediği yere ulaşınca hayal kırıklığına uğradım çünkü örümcek öldürülmüş, harita alınmıştı. Eğlenceye geç kalmıştım. Daha buluşmamıza yarım saat vardı ama başka bir maceraya karışmak yerine, gidip teknede kızları beklemeye karar verdim. Ama dünyanın en saçma hatasını yaptım ve tekneye kestirmeden gidebilmek için sirenlerin arasından geçmeyi göze aldım.

Aralarına girdiğim anda, enerjileri beni kontrol altına aldı ve kulaklıklarımı çıkarıp fırlattım. Beni tutan şey bir alda Robyn'in eline dönüştü. Babam Poseidon yanımda duruyordu, annemle el ele tutuşmuşlardı! Bu mutlu aile tablosuna bir güzel kaptırdım kendimi. Robyn'in eşsiz gülümsemesi karşısında eriyordum...

O sırada bir takım sesler işittim ama güzel ezginin arasında çok önemsiz geldiler gözüme... Ses sanki uzun zaman önce tanıdığım Lucy isimli bir kıza aitti...

"Ah, harika! Stell'i kurtarmak için kaba kuvvet kullanacağım ve Rose'u da -boğulmamasını umarak- zorla denize tıkacağım, dışarı çıkmasını önlemek için kafasına bastıracağım... Peki ya kalkanlarım düşerse? Beni kim kurtaracak?


(Stell)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 12:03 pm

Arkadaşlarımı ararken kendim kaybolmuştum! Ama en azından babama hala ulaşabilirdim. Fakat birisi benden önce davrandı ve bana seslendi.

"Sola dön ve düz git. Arkadaşlarını bulmak istiyorsan dediklerimi yap!" dedi ses.

"Sende kimsin be?" dedim. Ses tekrar duyulmadı, bende tekrar sormadım ve sesin verdiği koordinatları takip ettim. En sonunda hangi mükemmel manzara ile karşı karşıya olduğumu tahmin edin! Evet, 1000 puanlık uzmanlık sorusunu bildiniz, Rose kendini sirenlerin ortasına atmış dans ediyor, Lucy onu denize doğru götürmeye çalışıyordu. Belki de bu çok iyi bir fikirdi ama o sırada Lucy'nin de bir şekilde sirenlerin etkisine girmeye başladığını fark ettim. Bundan daha iç açıcı bir manzara olamazdı. Kesinlikle olamazdı!

Hemen ileri atıldım ve Lucy'yi tekneye doğru sürükledim. Bir yandan da:

"Sakın ha sirenlerin büyüsüne kapılma Lucy! Sen bunu daha önce de başarmıştın, tekrar yapabilirsin!" dedim ama daha yeni iyileşmişken tüm gücünü kullanabileceğinden emin değildim.

Neyse ki Lucy çabuk kendine geldi ama başını tutuyordu.

"Burada kal, hemen geleceğim" dedim ve koşarak Rose'a yardıma gittim. Sirenlerden bir tanesi (belki abartıyorum sanacaksınız ama) Rose'un kolunu tuzluyordu ve ağzını şapırdatıyordu! Büyük ihtimalle Rose bunu Robyn'in onun elini tuttuğu olarak falan yorumluyordu. İleri atıldım ve kılıcımla sireni ortadan ikiye ayırdım. Diğerlerine saldırmadan Rose'u denize doğru sürükledim. Madem Poseidon'un çocuğuydu, o zaman deniz ona güç verirdi ve belki de toparlanmasını sağlardı. Bu da işe yaramazsa onu sesleri duyamaması için denizin içine kafasını bastırırdım. Bu pek hoş bir düşünce değildi tabi. Neyse ki buna gerek kalmadı ve Rose ayakları suya girdikten sonra kendine geldi. Tek sorun üzerimize atlamaya hazırlanan sirenlerdi!!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 12:15 pm

"Tam vaktinde yani!" diye hayata isyan ettim. O şey yine oluyordu, bir anda beynimin ve düşüncelerimin kontrolünü kaybediyor ve korkunç baş ağrılarıyla cebelleşmeye başlıyordum. Kafamı sert bir kayaya vurarak acıya son verme dürtüm, o kadar ağır basıyordu ki, kulaklığımı çıkarmış olmama rağmen sirenler beni etkilemiyordu.

Arkadaşlarımın ne durumda olduğunu bilmiyordum, tek bildiğim sirenlerle mücadele halinde olma olasılıklarının yüksek olmasıydı. Tüm konsantrasyonumu topladım ve korkunç ağrıları kafamdan atmak için var gücümle uğraşmaya başladım, hatta onları sirenlere göndermeye çalışıyordum. Kafanız karışmasın, benden baş ağrısı olarak çıkacak güçlü akımlar, onları paramparça edecek güç dalgalarına dönüşecekti. En azından, ben öyle olmasını hayal ediyordum.

Ve tam düşündüğüm gibi oldu! Sirenlerin hepsi bir anda tuzla buza dönüşüp parçalanmaya başladı ve başımdaki ağrı tamamen geçti! Ama iki de kötü haberim vardı: O esnada sirenlere çok yakın durduğu için Stell de saldırımdan nasibini almıştı. Rose, ucuz atlatmıştı ve bana doğru yaklaşmaktaydı, nedenini sonradan fark ettim:

Tüm gücümü harcadıktan sonra hızla yere çakılıp deminki dileğimi gerçekleştirmiştim: Başımı sivri bir kayaya çarpıp yarmıştım. En azından boynumdaki izle takım olacaklardı, sevinçliydim. Sonra gözlerimin önünde minik sirencikler uçuşmaya başladı, sonrasını hatırlamıyorum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 12:28 pm

"Sana inanamıyorum Lucy!" diye bağırdım ama o sırada boşlukta bir noktaya odaklanmış, kahkaha atmakta olan Athena kızının beni duyduğundan şüpheliydim. Başını sarsmamaya çalışarak onu tekneye taşıdım, sonra geri dönüp Stell'in yanına koştum.

Stell, perişan durumdaydı. Yere öyle hızlı çakılmıştı ki, elleri ve dizleri çarptığı minik taşlar yüzünden paramparça olmuştu. Ve... bunu fark edince Lucy'ye çok kızacağından emindim: sağ yanağında büyükçe bir çizik vardı, korkunç kanıyordu. Sanırım Stell o yaranın izini ömrünün sonuna kadar, en iyi ihtimalle birkaç yıl taşıyacaktı...

Onu da tekneye taşıyıp güverteye yatırdıktan sonra, tekneye Stell'in elindeki haritada yazan koordinatları girdim ve Lucy'nin yarasına bakmaya gittim. Yara kötü durumdaydı ama dikiş gerektirecek kadar büyük değildi. Hemen bilekliğimin hançer şeklini almasını sağladım ve tam onu Lucy'ye yaklaştırırken, Stell deli gibi bağırmaya başladı.

"Kes sesini Stell, arkadaşını dilimlemeyeceğim!" diye bağırdım öfkeyle. Gerçekten çok gerilmiştim...

Hançeri Lucy'nin başındaki yaraya yaklaştırdım ve ona şifa verecek olan deniz sularının başına akmasına izin verdim. Şöyle anlatayım: Poseidon'un kızı olduğum için suyun yaralarımı çok hızlı bir şekilde iyileştirme gücü vardı, o gücü kullanarak Lucy'nin başındaki kanamayı durdurmaya çalışıyordum.

İşe yarıyordu ama o sırada Stell kendi yaralarını temizlerken, lanet olasıca bir ayna buldu ve yüzündeki yarayı gördü, çığlık çığlığa bağırmaya başladı. Bir an kılıcını çekip baygın halde yatan Lucy'yi yeraltına göndereceğini bile düşündüm ama... bunu yapmayacağını umuyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 12:38 pm

Bu çok iğrenç bir yara iziydi! Luke Castellan'a benzemiştim! Ve tabi bu hiç hoşuma gitmemişti. Sonuçta o Kronos'un adamıydı, sonradan dünyayı kurtarıp Elsiyum'a gitse de ben Luke'dan pek hoşlanmıyordum. Tabi onu daha önce hiç görmemiştim ama hissediyordum işte! Yeter, beni sorgulayıp durmayın!

"Lucy iyi mi?" diye sordum Rose'a.

"iyi olacak" dedi o da. O korkunç yara izini görmemek için aynayı kırdım!

"Ah, harika, şimdi 7 yıl uğursuzluk taşıyacaksın" dedi bir ses. Sonunda çok rahatlamıştım.

"Baba!"

Rose bana sende mi halisünasyonlar görüyorsun der gibi baktı. Ona Hades'le arada sırada konuştuğumuzu söyledim yoksa kız beni deli zannedecekti!

"Artık tam istediğin gibi bir yara izim var" dedim babama. Babam ise düşünceli düşünceli:

"Hmm, kötü görünüyor. Ama sen iyiysen boşver, yanağında kötü olsun canım!" dedi.

Lucy kendine gelmeye başlamıştı. Tam o sırada bir adaya yaklaştığımızı fark ettim. Babam bana iyi şanslar diledikten sonra kayboldu. Daha doğrusu sesi kayboldu. Bizde adaya çıkmaya başladık. Tam o sırada karşımıza kocaman bir kiklop çıktı! Sanırım bu bir zamanlar altın postu koruyan kikloptu.

"Siz gidip aslanı bulun! Ben kiklopla ilgilenirim" dedi Rose. Bizde koşarak kiklobu geçtik ve aslanı bulmaya çalıştık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 12:59 pm

(Rpout: Stell, Rose çıkmış benim de çok uykum geldi, yarın devam ederiz olur mu? İyi geceler :* )
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rose Denise Harris
Poseidon'un Çocuğu
Poseidon'un Çocuğu
Rose Denise Harris


Mesaj Sayısı : 1021
Kayıt tarihi : 17/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 11:56 pm

"Siz gidip aslanı bulun! Ben kiklopla ilgilenirim" dedim ve atladım tekneden. Polyphemos hakkında çok şey biliyordum: mesela ikimizin de babası Poseidon'du. Kamp ateşinin başındayken ağabeyim Percy ve Polyphemos hakkında bir hikaye dinlemiştim. Ah, benim ölümcül hatam acıma duygusu değildi, zavallı dev kiklop hayatının son dakikalarını yaşıyordu.

Hızla bilekliğime basıp hançer şeklini almasını sağladım ve korkusuzca kiklobun tek gözüne baktım.

"Selam Polyphemos, bu adadaki hakimiyetin olması gerekenden uzun sürdü bence."

Üzerime doğru gelmeye başladı, o sırada Polyphemos'un ölümcül açığını fark ettim: yavaştı. Eh, o koca bünyeyi taşımak zor olsa gerekti. Hızla üzerine atıldım ve hançerimi boynuna geçirdim. Bu onun için sadece ufak bir sıyrıktı, ama daha da yavaşlamasını sağladı.

Onu sinir etmem gerektiğini biliyordum, 'ah keşke bir görünmezlik şapkam olsaydı...' dedim hüzünle. Ama bende daha iyisi vardı!

"Bak Polyphemos, şimdi burdayım ama biraz sonra burada olmayacağım." dedim ve ona göstermeden yüzüğümden bir inci çıkartarak, yavaşça yere bıraktım. Bana anlamamış gibi baktı.

"Birazdan anlarsın." dedim gülümseyerek ve inciye bastım, Polyphemos'un sırtında olduğumu hayal ettim ve Voila! artık koca devin sırtındaydım! Onun şaşkınlığından faydalanarak, ensesine hızla bir darbe indirdim hançerimle. Darbenin etkisiyle kiklop yere yapıştı, ben de üzerinde bir takla atarak karşısına yuvarlandım. Evet, bu biraz acımıştı.

İkimiz de aynanda doğrulduk ve birbirimizin üstüne doğru koşmaya başladık. İşte, bitirici hamlemi yapmaya hazırlanıyordum, sonra Polyphemos Pof! toz bulutuna dönüşecekti! Tabii, o sırada babamın sesini duymamış olsaydım!

"Percy ona acıyarak doğru olanı yapmıştı, Rose. Herşeye rağmen o yaşamayı hak ediyor."

Tamam, Tanrı Poseidon'un isteğine karşı gelemezdim, hançerimi göğsüne batırmak yerine, sertçe kafasına vurdum ve bayılmasını sağladım. İşimi garantiye almak için baya sert vurmuştum, fazla hırslı olmam benim suçum değildi. Derin bir nefes aldım ve kızlara yardıma gittim, aslan bile başları dertte olabilirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 1:11 am

Rose, kiklopla uğraşmak için gönüllü olarak, bizi çok büyük bir dertten kurtarmıştı. O dev bana çok korkutucu gelmişti ve... bunca yıldır kimsenin öldüremediği meşhur bir varlıktı sonuçta.

Poseidon kızı için endişelenmiyordum, o çok güçlüydü. Hızla Stell'in arkasından ilerliyordum, benimle tek kelime konuşmamıştı. Sanırım... yüzümde öyle bir yara oluşmasına sebep olsa ben de onunla konuşmazdım.

"Stell, ben çok üzgünüm. Sana daha önce anlatmadım ama böyle tuhaf güçlerim ortaya çıktı işte... Labirentten de bu şekilde kaçmıştım. Daha çok yeni oldukları için pek kontrol edemiyorum..."

Stell bana dönüp Hades kızına yakışır bir bakış attı ve şöyle söyledi:

"Bunları daha sonra konuşacağız. Şimdi bulmamız gereken lanet olasıca bir aslan var."

Size bir öneri, Nemea Aslanı yakınınızdayken, ona kötü söz söylemeyin. Aniden korkunç bir hırıltı hissettik ve arkamızdan üzerimize doğru son sürat yaklaşan aslanı gördük. Ona sadece aslan diyerek bildiğimiz hayvanlara hakaret etmiş olurum diyebilirim. Devasa bir canavar, en korkunç özelliği de dev pençelere sahip olması!

Stell canavarı öldürmek için mücadele ederken, ben de Athena zekamdan yararlanmaya çalıştım. Öldürmek için ağzını hedef almamız gerekecekti, ama bu canavar öldüğünde öyle pat diye toz bulutu olup gitmeyecekti. Önce, o kalın postunu yüzmeliydik, tabii hiçbir keskin aletin işimize yaramayacağını biliyordum: onun derisini sadece kendi pençeleriyle yüzebilirdik. Nereden mi biliyorum? Kampta Herkül'ün maceralarını dinlerken öğrendim, annem Athena ona bu sırrı söylemiş ve bu sayede Herkül görevini başarabilmiş.

"Artık Stell'e yardımcı olmamın zamanı geldi." dedim ve tembel tembel boğuşmalarına katılmaya gittim.

"Stell, ben onun pençesini koparırken sen de ağzını hedef al." diyerek iki bileğimdeki bilekliğin de savaşmaya hazır hale gelmesini sağladım: biri kılıcım Nefesalan'a, biri de kalkanım Aegis'e dönüştü.

Şimdi... aslanı oyuna getirip bir pençesiyle ötekini koparmasını sağlayacaktım, başka türlü derisi kurşun ve kılıç geçirmezdi.

(Stell)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 2:37 am

Öfkemi aslandan çıkartmak istiyordum, çünkü yüzümü bu hale getirse de en iyi arkadaşıma kızamazdım. İşte bu yüzden Nemea aslanı benim için süper bir günah keçisi olmuştu. Tüm gücümle ona saldırdım, tabi süper postu hiçbir yara almadan kurtulmasını sağlıyordu ve ben şimdiden yüzümde kardeş bir yara daha almıştm.

"Ah, harika, şimdi o yaranın birde kardeşi oldu" dedim homurdanarak. Lucy gülmek istiyor gibi görünüyordu ama gülmemesi gerektiğini bildiği için dudalarını ısırarak aslanla uğraşıyordu. Birden aklıma bir fikir geldi.

"Lucy, aslanın üstüne çık, sonra da hemen yere atla! Seni başından atmak için pençe savurduğunda kendi postunu yaracak, bende oraya nişan alıp onu bir güzel çarpacağım" dedim Fırtına'yı öperek. Lucy başını salladı ve aslanın üstüne çıktı. Birazcık oyalandıktan sonra aslan onu tepesinden atmak için pençesini savurdu, tam o sırada Lucy yere atladı. Zavallı aslan kendi kurduğu tuzağa kendi düşmüştü, postu hemen ikiye ayrıldı. Aslan acıyla çığlıklar atıyordu. Eğer o gün bu kadar öfkeli olmasaydım belki de onun hayatını bağışlardım. Ama çok kızgındım. Hızla sırtına atladım, Fırtına'nın şimşeklerini postun artık olmadığı yere bastırdım. Aslan postun içinde resmen elektrikle pişiyordu! Bir süre sonra burnuma yanık et kokusu gelmeye başladı, belki de ona fazla acı çektirmiştim. Sonuçta ben Fırtına'yı bir Zeus çocuğu kadar iyi kullanamazdım, canavarın üstüneden atladım ve şimşekleri kapatıp silahı aslanın acıyla açılmış ağzına dayadım. İki saniye sonra aslan ölmüştü. Sinirle kılıcımı yere attım ve bir köşeye gidip oturdum. Bu sırada Lucy'de aslanın potunu yüzmekle uğraşıyordu. Hala çok sinirliydim ama artık kime sinirli olacağımı bilmiyordum. Aslana acı çektirdiğim için kendime mi, bana hayatım boyunca taşıyacağım güzel bir yara verdiği için Lucy'ye mi, Lucy'nin izinin yanında bir taneye daha sebep olan Nemea aslanına mı, yoksa tüm bu lanet şeyleri başıma saran aptal Zeus'tan mı? E:Hepsi!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 2:50 am

Stell'in içinde bulunduğu bunalımlı ruh hali nedeniyle, en zevkli iş bana kalmıştı, özenle aslanın postunu yüzmeye başladım. İşim bittiğinde ellerimde duran post sihirle eski model bir paltoya dönüştü, artık Tanrı Zeus'a teslim edilmeye hazırdı.

Dostumu biraz neşelendirmek için paltoyu üzerime giydim, bana üç beden büyüktü ve bir erkeğin giymesine uygundu, üzerimdeki şık eşofman ve tişört ile de hiç uyumlu olmamıştı. Ama Stell'in canı çok sıkkındı, kendini zorlayarak hafifçe gülümseyebildi sadece.

Eh, yapacak birşey yoktu iş başa düşmüştü. Islık çaldım ve pegasusum Sherry'nin gelmesini beklemeye başladım. Bu sırada da Stell'e açıklama yapmaktaydım.

"Stell, sen tekneye git ve Rose'u bul, birlikte liman adasına dönüp tekneyi adama geri verin, teşekkür ettiğimi söylemeyi de unutmayın. Sonra pegasuslarınızla kampa geri dönün."

"Peki ya sen?" diye sordu. O sırada Sherry'nin sırtına binmiştim bile.

"Senin için postu Zeus'a götüreceğim." dedim ve başka açıklama yapmadan havalanmaya başladım.

Ne dememi bekliyordunuz? Onu önce kaçırıp sonra kurtarmış olmama ve sevgilisiyle düello yapmama, benim yüzümden ceza almasına sebep olduktan sonra sırf senin yüzünü düzeltmek için tüm geleceğimi tehlikeye atıyorum ve Afrodit'i görmeye gidiyorum Stell, sen uslu uslu otur mu?

Evet, işte planım buydu. Tabii dile getirmediğim bir tane daha vardı ama onun için önce Hephaistos ile bir pazarlık yapmam gerekecekti. Yani, canavarlar denizi ve siren körfezi sadece ufak bir ısınma turuydu, günüm daha yeni başlıyordu!


(Rpout: Rose veya Stell ekleyeceğiniz birşey varsa yazın, yoksa rp bitmiştir.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 3:08 am

"Olmaz öyle şey. Postu ben götürmeliyim. Bu benim görevim. Zeus bunun için sana kızabilir" dedim ve postu aldım. Hep beraber tekneye bindik ve tekrar o adaya gittik. Pegasuslarımıza bindik ve kızları kampa yolladm, kendim de Empire States binasına yöneldim...

(RPOUT: Tamam bitmiştir ama Lucy benimle Olimpos'a geebilirsin istersen Smile)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Kılıca karşı postun gücü! Empty
MesajKonu: Geri: Kılıca karşı postun gücü!   Kılıca karşı postun gücü! Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 3:19 am

(Rpout: Stell Afrodit'e gittiğimi senin bilmemen lazım, o yüzden seni atlatıp sonra giderim ben Very Happy )
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kılıca karşı postun gücü!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sınırın Gücü
» Sirenlere Karşı Koyuyoruz.
» Sonsuz Gücü Sonsuza Dek Reddediyorum! (Görev 59)
» Melezler Sirenlere Karşı.
» Dev'lere karşı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Deniz :: Canavarlar Denizi-
Buraya geçin: