Kuzen Buluşması

Kampta hala görmediğim yerler vardı. Oralarıda görmek, öğrenmek istiyordum. Gitmediğim yerleri düşündüm. İlk aklıma Kano Gölü geldi. Oraya daha hiç gitmemiştim ve gerçekten çok merak ediyordum. Kim bilir ne kadar güzel. Hemen dışarı çıkmak için hazırlanmaya başladım. Üzerime güzel bir bluz ve onun altına pantolon giydim. Aynanın karşısına geçip saçlarımı taramaya başladım. Tarama işlemi bittikten sonra kulübemden çıkıp Kano gölüne doğru yürümeye başladı. Hava çok güzeldi. Babam tam tepemde beni izliyordu. Babama gülümsedim. Her şey o kadar güzeldi ki ileri ki saatlerde bunun bozulmasını istemiyordum. Biraz daha yürüdükten sonra Kano Gölüne geldim. Burası gerçekten çok güzeldi. Keşke daha önce gelseydim. Güzel bir yer buldum ve oturdum. Bir süre sonra bir kız yanıma geldi. İlk önce düşüncelerime fazla daldığım için onu fark etmemiştim. Onu gördüğümde kız bana gülümsedi. Kız dalgalı, sarı saçlıydı. Gülümsemesi çok hoş ve arkadaşcaydı. Kendimi nedense ona çok yakın hissettim. Günüm gerçekten süper gidiyordu.

"Merhaba, ben Artemis avcısı Satellite" dedi.

"Selam, ben de Apollon kızı Tiffany. Tanıştığıma memnun oldum." dedim.

Sonunda yeni bir kuzenim daha gelmişti demek.Ona doyasıya sarıldım ve kampa hoşgeldiğini söyledim.Ardından melez danışmanı olduğumu da ekledim ki kampta ona yardım edebilecek iki kişiyden biriydim.Mia ve ben kampın melez danışmanlarıydık.Ardından kuzenim Tiffany ile iyi anlaşabileceğimizi düşündüm çünkü Apollon çocukları,zaten en iyi arkadaşlarım,hepsi benim gibiler.Tiffany'i sıkmamak için düşünmeyi bıraktım ve kanolara baktım.

-Kano kullanmasını bilir misin?

Satellite ile çok iyi anlaşmaya başlamıştık. Benim geldiğime çok sevinmişti. Bi de melez danışmanıydı. Bir sorunum olduğunda ilk ona geliceğime sevinmiştim. Satelitte ile birbirimize baktık.

"Kano kullanmasını bilir misin?"

"Hayır. Daha önce hiç denemedim. Sen biliyormusun?"

Satellite bu sorusu beni kanoya olan ilgimi arttırdı. Dediğim gibi daha önce hiç denememiştim ve düşünmemiştim. Aslında çok eğlenceli görünüyordu. Kolay da kullanılıyor olabilirdi. Galiba sadece kürek çekiliyordu. Başka bir şeyi yok gibi görünüyordu.

Kano aslında çok kolaydı.Dalgalara karşı gelmeyi bilmelisin tabi.Ama dalgalar da ne dalgalar diye düşünebilirsiniz ama o dalgalar değil.Kano gölündeki dalgalar,denizin hafifçe kulağı okşaması sesi çıkartırlardı.Tiff'e baktım ve onla binebileceğimizi söyledim.

-Zaten çok kolay,hele sen;hemen kaparsın.

Ardından kanolara doğru yöneldim ve Tiff'in gelmesini bekledim.

İlk defa kanoya bineceğim için çok heyecanlandım. Sat benim gelmemi bekliyordu. Biraz tereddüt ettim ama sonra her şeyi olacağına bırakıp Sat'ın peşinden gittim. Birlikte bir kanoya bindik. Sat bana gülümsüyordu. Onun gülümsemesi bana cesaret veriyordu ama yine de heyecanlıydım. Sat bana ne yapacağımızı anlatmaya başladı. Anlattıkları kolay gibi gözüküyordu. Umarım öyledir de. Derin bir nefes alıp verdim. Artık hazırdım. Kendime ve Sat'a güvenim sonsuzdu.

Tiff'in kendini güvende hissettiğine inandıktan sonra aldım elime küreği ve derin bir iç çektim.Sonra heyecanlanan Tiff'i gördüm ve güldüm.

-Heyecanlanma Tiff.

Ardından kano sürüşümüze başladık.Önce ben başladım ve Tiff hemen arkamdan geldi.Gelmesi için onu bekledim.Tiff'le beraber kanoculuk yapmak eğlenceli olacak gibiydi.

Kanoyu kullanmaya başladım. Çok eğlenceliydi ve birazda zordu. Çünkü dalgalar vardı. Fazla değildi ama yine de vardı işte. Dalgalara karşı savaşıyordum. Kürekleri var gücümle çekiyordum. Gerçekten çok eğlenceliydi. Kahkaha atmaya başladım ve Sat'ın da kahkaha attığını duydum. Anlaşılan o da çok eğleniyordu.

"Çok eğlenceliii!"

Kanoyu kullanmakta artık zorlanmıyordum. Gerçi sürekli güldüğüm için bazenleri kürek çekemeyi unutuyordum. Sat bir şeyler söyledi ama ben hiçbir şey anlamadım. Amann boşver. İkimizde gülüyorduk. Ciddi ciddi herkes bize bakıyordu.

Daha önce hiç eğlenen görmemişmiydiler? Biraz daha gittikten sonra artık kürek çekmekten ve gülmekten çok yorulmuştum. Sat'a baktım. O hala gülüyordu. Onu görünce dayanamadım ben de tekrar gülmeye başladım.

Off, bir türlü gülmeden duramıyordum. Gökyüzüne baktım, hava kararmaya başlamıştı. Kanolarla bu kadar vakit geçirdiğimizi görünce biraz şaşırdım. Sat'a baktım. O da bana bakıyordu...

Hava da kararmıştı biz eğlenirken.Ve cehennem tazılarının uğulamaları duyuluyordu.Ama bu sırada hala biz gülmekle meşgulduk.Zar zor da olsa konuşabildim.

-Artık kulübelerimize gidelim mi?Ne dersin?

Ardından yürüyerek kulübelerimize doğru girdik.Kulübelerimize girerken gülerek birbirimize iyi akşamlar diledik.

Tiff'in Ekleyeceği Bir Şey Yoksa Rp Bitmiştir.