Kampa gelir gelmez vakit kaybetmeden süslenmiş, saatlerimi vererek odamı temizlemiş, Long Island'a gidip Tanrı Poseidon'a teşekkür etmiştim. Şimdi, sıra benim için çok önemli olan bir dostumla hasret gidermeye gelmişti. Hızla ahırlara doğru yöneldim ve pegasusum Sherry'nin yanına ulaştım.
"Ah, Sherry! Seni ne kadar çok özledim bilemezsin!" dedim, gözlerimin dolduğunu hissediyordum.
Pegasusum da kişnemeye ve beni yalamaya başladı. Birbirimize sımsıkı sarılmışken, birlikte yaşadığımız maceralar bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti...
Geçen sene onunla ilk tanışmamızdan hemen sonra, kamptan kaçıp babamı ziyarete gitmiştik. Sabaha karşı kampa geri döndüğümüzde, harpyalara yakalanmamak için sessizce ilerleyişimizi hatırladım ve gülmeme engel olamadım.
Aldığımız görev üzerine, Stell ve ben apar topar Las Vegas'a, Lotus Kumarhanesine gitmiştik ve kaçabilmem Sherry sayesinde olmuştu. Ah, tabii bir de annemin isteğim üzerine bana görünmeden Stell'e yardımcı olması.
Bir keresinde de, -ki bu sanırım en korkunç görevlerimizden biriydi- onunla birlikte canavarlar denizine gitmiştik, Sherry ile vedalaştıktan sonrası tam bir faciaydı tabii, Stell de ben de sirenlerin etkisine girmiştik ve ölümümüze saniyeler kala Afrodit'in fları sayesinde kendimize gelebilmiştik...
Ah, tabii Sherry ile defalarca Olimpos'u basışlarımıza da değinmeden edemem. Hepsi ayrı bir maceraydı ama hala kabuslarını gördüğüm bir tanesi vardı: Tanrı Ares ile yaptığım düello!
Kısacası, pegasusum Sherry benim hayatımda ve maceralarımda, çok önemli bir yere sahipti. Onun o bilmiş gözleri, herşeyi anladığını belli eden bakışları, benim için her zaman vazgeçilmezdi. Dayanamayıp sessizce ona sıradaki planlarımızı anlatmaya koyuldum:
"Dostum, sakın bu gece erkenden uyuyayım deme, birlikte tekrar kamptan kaçıp babamı ziyarete gitmemiz gerekiyor, bir de Stell'e kesinlikle belli etmeden, aralarındaki hesabı kapatmak için Olimpos'a, Zeus'a hesap sormaya gideceğiz. Bu arada sana verdiğim sözü de unutmadım, en geç bir hafta içinde seni gezmek için Canavarlar Denizi'ne götüreceğim -bu sefer Tanrıça Afrodit olmayacak- oradan dönüşte de istersen Em Teyze'nin Bahçe Cüceleri Mağazası'na uğrarız, ne zamandır gitmek istiyorum oraya zaten..."
Planlarımı duyunca heyecan ve mutlulukla kişnedi Sherry. Evet, kafadan kontaktım. Evet, psikopatlık derecesinde adrenalin tutkunuydum ve... evet, herşeye rağmen Athena'nın kızıydım, mutluydum.