Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Savaş Tanrısı, kendi oğluna da karşı! | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Savaş Tanrısı, kendi oğluna da karşı! Ptsi Kas. 08, 2010 12:53 am | |
| Kamptan alelacele ayrılmıştım, bunun sebebi dün gece Deniz Tanrısı Poseidon ile yaptığım konuşmaydı. Bana babama iletmek üzere bir mesaj göndermişti. O gece beni neredeyse öldürecekti, bu yüzden isteğini fazla geciktirmemeye karar vermiştim. Babama söylememi istediği şey çok saçmaydı, ve bunu söylemeyi hiç mi hiç istemiyordum. Ama Poseidon'a beni öldürmesi için bir fırsat vermemeliydim. Empire State Binası'na gidip resepsiyoniste Ares ile görüşmek istediğimi söyledim. Bunun ne kadar önemli olduğunu anlatabilene kadar canım çıktı desem yeridir. Binanın 600. katına, yani Olimpos'a çıktığımda babam zaten beni bekliyordu. Tanrıların bu özelliğini hiç sevmiyordum, her şeyden haberleri oluyordu. E madem her şeyi biliyorlardı, babam Poseidon'un verdiği mesajı da bilebilirdi. Ama yok, onlar ayak işleri için melezleri kullanmak zorundaydı! Bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştım bir an önce, çünkü babamın, Savaş Tanrısı Ares'in karşısındaydım. "Hoşgeldin oğlum, bu ziyaretini neye borçluyuz?" diye sordu Ares. "Ee, şey baba." diye kekeleyebildim sadece. "Poseidon sana bir şey söylemem için görevlendirdi beni." "Nedir o?" "Hmm, şey. Ona göre bu savaşta Zeus kesinlikle kaybedecekmiş, ve sen onun yanında olmakla büyük bir hata yapıyormuşsun. Senin kararını değiştirmeni umuyormuş." Babamın o an "Asla!", "Öyle şey olur mu? Saçmalamasın o yosun kokulu bunak!" gibi bir tepki vereceğini düşünüyordum, yüzü düşünceli bir hal alınca oldukça şaşırdım. "Bunu ben de çok sık düşünüyorum aslında." diye itiraf etti. "Kararımın doğru olup olmadığını bilemiyorum..." "Saçmalama baba!" bir anda kendimi babama, Savaş Tanrısı'na bağırırken bulmuştum. O benim kahramanımdı, onun bu savaşta yer almasını istiyordum ben. "Kaybedecek bile olsak bu savaşa katılmalısın, Kronos'a teslim olmamıza izin veremezsin!" diye haykırdım. O ana kadar farketmemiştim ama, bir tanrıya bağırmaktaydım. Ve bu kişi babam bile olsa, Savaş Tanrısı Ares'ti... |
| | | Ares Tanrı
Mesaj Sayısı : 573 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Savaş Tanrısı, kendi oğluna da karşı! Ptsi Kas. 08, 2010 2:41 am | |
| Adrian geliyordu. Onun gelişini fark etmiştim. Bu yüzden yerimi aldım ve neden geldiğini öğrenmek için beklemeye başladım. Geldiğinde beni burada gördüğü için hiç şaşırmadı.
"Hoşgeldin oğlum, bu ziyaretini neye borçluyuz?" "Ee, şey baba. Poseidon sana bir şey söylemem için görevlendirdi beni." "Nedir o?" "Hmm, şey. Ona göre bu savaşta Zeus kesinlikle kaybedecekmiş, ve sen onun yanında olmakla büyük bir hata yapıyormuşsun. Senin kararını değiştirmeni umuyormuş."
Oğlum bunu söyledikten sonra ben düşünmeye başladım ve: "Bunu ben de çok sık düşünüyorum aslında. Kararımın doğru olup olmadığını bilemiyorum..." derken birden sözümü kesti, "Saçmalama baba! Kaybedecek bile olsak bu savaşa katılmalısın, Kronos'a teslim olmamıza izin veremezsin!" dedi. Bana bağırmasına biraz şaşırmıştım. Aslında bana bağırmakta haklıydı, çünkü bunu daha önce duymamıştı benden. Gerçi bu yüzden Hermia ile de kavga etmiştim. Bir de Adrian ile kavga etmek istemiyordum ama beni buna zorluyordu. Yine de sinirlerime hakim oldum.
''Adrian, senden bunu anlamanı beklemiyorum. Ona bizim tarafımıza katılmasını bu savaştan sonra ne isterse yapmasını istemiştim. Ama o reddetti, aslında pek reddetti sayılmaz ama, neyse. İşte bu yüzden beni bir düşünce aldı. Hades'in de bizim tarafımıza geçeceğini düşünmüyorum. Benim çekindiğim şey Kronos ile diğerleri değil ancak bu sefer Tayfun serbest kalırsa onu Zeus bile durduramaz. Aslında durdurmasının bir yolu var ama o asla bunu kabul etmez. Bu yüzden uzun zamandır bunu düşünüyorum. Zeus bu savaştan sağ çıkamayabilir. Şunu bilmelisin ki kazanamayacağın bir savaşa girmemelisin. Yoksa savaşmanın bir anlamı kalmaz.''
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Savaş Tanrısı, kendi oğluna da karşı! Ptsi Kas. 08, 2010 8:25 am | |
| ''Adrian, senden bunu anlamanı beklemiyorum. Onabizim tarafımıza katılmasını bu savaştan sonra ne isterse yapmasınıistemiştim. Ama o reddetti, aslında pek reddetti sayılmaz ama, neyse.İşte bu yüzden beni bir düşünce aldı. Hades'in de bizim tarafımızageçeceğini düşünmüyorum. Benim çekindiğim şey Kronos ile diğerlerideğil ancak bu sefer Tayfun serbest kalırsa onu Zeus bile durduramaz.Aslında durdurmasının bir yolu var ama o asla bunu kabul etmez. Buyüzden uzun zamandır bunu düşünüyorum. Zeus bu savaştan sağçıkamayabilir. Şunu bilmelisin ki kazanamayacağın bir savaşagirmemelisin. Yoksa savaşmanın bir anlamı kalmaz.'' Babamın bu uzun konuşmasını saygıyla dinledim, ama konuşmasını bölmemek için zor tuttum kendimi. Ben şu ana kadar onunla hep gurur duymuştum, onu kendime örnek alıyordum. Ama o tam bir korkak gibi davranıyordu. Karşımdaki babam olan bir tanrı bile olsa söyleyeceklerimi içimde tutamazdım. "Bu zamana kadar hep senin oğlun olduğum için gurur duydum, ama şimdi nasıl bir hayal kırıklığına uğradım anlatamam sana." dedim yüksek sesle. "Ben babamın ne olursa olsun, kaybedeceksek bile korkmadan savaşacağını, dünyayı kurtarmak için Kronos'un karşısında duracağını zannederdim. Senin böyle korkak olduğunu bilmiyordum!" Şimdi gerçekten haddimi aşmış olmalıydım.
|
| | | Ares Tanrı
Mesaj Sayısı : 573 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Savaş Tanrısı, kendi oğluna da karşı! Ptsi Kas. 08, 2010 8:49 am | |
| "Bu zamana kadar hep senin oğlun olduğum için gurur duydum, ama şimdi nasıl bir hayal kırıklığına uğradım anlatamam sana. Ben babamın ne olursa olsun, kaybedeceksek bile korkmadan savaşacağını, dünyayı kurtarmak için Kronos'un karşısında duracağını zannederdim. Senin böyle korkak olduğunu bilmiyordum!"
Bana korkak mı dedi? Çok ileri gitmişti, ağzının payını vermeliydim.
''Evlat, senin bilmediğin birçok şey var. Titanlar dünyayı yok etmeyecekler. Hahaha. Şunu biliyor musun bilmem ama insanlar bize artık inanmıyor. Ne yaparsak yapalım artık bize inanmayacaklar. Ben onlara karşı olan inancımı kaybettim. Tanrılara karşı olanları da. Titanlara karşı savaşıyorum çünkü onlar bana hiçbir şey veremez. Bu savaş bittiğinde Adrian, bunu söylüyorum Olimposlular çok büyük darbe alacak ve ben bu açıktan yararlanıp dünyayı arındıracağım. Şimdi git, beni daha fazla sinirlendirmeden!'' | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Savaş Tanrısı, kendi oğluna da karşı! Ptsi Kas. 08, 2010 8:55 am | |
| ''Evlat, senin bilmediğin birçok şey var. Titanlardünyayı yok etmeyecekler. Hahaha. Şunu biliyor musun bilmem amainsanlar bize artık inanmıyor. Ne yaparsak yapalım artık bizeinanmayacaklar. Ben onlara karşı olan inancımı kaybettim. Tanrılarakarşı olanları da. Titanlara karşı savaşıyorum çünkü onlar bana hiçbirşey veremez. Bu savaş bittiğinde Adrian, bunu söylüyorum Olimposlular çok büyük darbe alacak ve ben bu açıktan yararlanıp dünyayı arındıracağım. Şimdi git, beni daha fazla sinirlendirmeden!'' "Peki, öyle olsun baba. Senin daha mantıklı bir karar vereceğini umuyordum, ama yanılmışım. En yakın zamanda doğru yola dönmeni diliyorum, ve gidiyorum." deyip asansörlere doğru ilerlemeye başladım, kesinlikle hiç beklemiyordum bu olanları.
(Rp bitmiştir.)
|
| | | | Savaş Tanrısı, kendi oğluna da karşı! | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|