Kampa ilk geldiğimde çok farklı bir dünyaya girdiğimin farkındaydım ama bu kadarınında değil.Kampın girişinde yarı insan yarı at , yarı keçi yarı çocuk gibi adlarını daha sonra öğrendiğim satirler ve sentorler karşıladı beni hepsi çok ''misafirperver''di.Yine adlarını sonradan öğrendiğim alanlardan geçerken ok atan Artemis kızlarını,kılıçla birbirlerini yenmeye çalışan Ares çocuklarını görünce daha bir heyecanlanmaya başladım bunları daha önce hiç yapmamıştım ama artık öğrenmem gerekti çünkü bunlar benim hayatımı kurtaracaktı.Bir kaç kez hayal gördüğümü sandığım ama gerçekte var olan canavarlarda vardı ama burdaki görevleri daha bir başkaydı tabiki.
Tek başıma bir yerleri keşfetmek daha çok hoşuma gittiği için ormanı, gölü ve diğer bir çok yeri kendim gezdim orda gördüğüm insanlar yeni olmama rağmen yanıma gelip benimle konuşuyorlardı.Hepsi çok iyiydiler onlarla çok güzel anlaşacağımı biliyordum.Aslında canım hemen kulübeme gitmek istediği için kimseye uzun cevap veremiyordum.Biraz sonra kulübeme gitmiştim ve kardeşlerimle tanışmıştım onlarda tıpkı diğerleri gibi çok sıcakkanlıydılar.Kamptaki herkesi ve herşeyi çok sevdim...seviyorum..sevmekteyim..