Felix öğleden sonra beni almaya gelmişti. Tabi her zamanki gibi biraz gecikmiştim. Daha sonra gülümseyerek yanına gittim.'' Biliyorum , çok beklettim. Ama üzgünüm.'' dedim gülümseyerek. Felix iç geçirince çok beklediğini anladım. Daha fala beklememesi için koluna girerek '' E bugün napıyoruz?'' diye sordum. Belli bir plan yapmamıştık. Canımızın istediğini yapmakta özgürdük. Eğitimleri ise biraz asıyorduk. '' Sen ne istersen onu yaparız.'' diye cevap verince gülümsedim. Cevabım açıktı aslında. Ne zamandır markete gidip bir şeyler almak istiyordum. Ancak fırsat bulamamıştım. '' O zaman alışverişe gidiyoruz.'' dedim. Ne cevap verceğini merak ediyordum ancak o gülümsemekle yetindi. erkekler genelde alışverişten nefret ederdi. İçimden 'umarım alışverişten nefret etmiyordur' diye geçirdim. Aksi taktirde bu onun için işkence haline gelirdi.. Onun sıkılmasını istemiyordum bende. Alışverişi sevmesi güzel olurdu. Ne de olsa sık sık alışverişe çıkıyorum. Markete doğru ilerlerken melezlerin bakışları canımı sıkmaya başlamıştı. Bütün gözler üzerimize çevriliyordu. Bu duruma kızsam da Felix'e çaktırmamaya çalıştım.Marketten içeri girince görevli '' Amanda , hoşgeldiniz.'' dedi. Buraya yeni gelmeme rağmen sürekli markete uğradığım için beni iyi tanıyorlardı. Başımı sallamakla yetinerek hemen dikkatimi çeken renklerin olduğu reyona gittim. Felix ise '' Seni nerden tanıyorlar?'' diye sordu.
'' Sürekli buraya geliyorum o yüzden.'' dedim gülümseyerek....