Hermes Kulübesindeki İlk Günüm - Temizlik

2- Melez Kampı'nda, kulübendeki ilk gününün rp'sini yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe.
Katılacaklar: Serbest (istediğin herkesi davet edebilirsin.)
15- Kulübeni temizleme rp'si yaz.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve istediğin kardeşlerin.
(Her hafta denetleme olduğu için, kulübende az kişi varsa ve bulaşıkları yıkamak istemiyorsan, sık sık bu görevi yapacaksın...)

---

Melez kapmında geçirdiğim ilk gündü. Her tarafta onca çok şey vardı ki... Çoğu melez antreman yapıyor, kimileri bir yerde oturmuş sohbet ediyor, kimileri de bir şeylerle uğraşıyordu. Hiçbiriyle tanışma şansım olamamıştı ama bu pek sorun değildi. Çünkü daha önce kardeşlerim olduğunu bilmiyordum ve şimdi tam 5 harika kardeşim vardı! Kabul ediyorum kulübe Manhatton'daki odamdan daha iyi görünüyordu ama iyi bir temizliğe ihtiyacı vardı. "Bunu ben mi söylüyorum?" dedim kendi kendime. Çünkü temizlikten anladığım tek şey oda spreyiydi ve kulübenin temizliğini yapacak olan da bendim!
Nereden başlamalıydım? Kulübede yalnızdım. Oda spreyi hala işe yarar gibi görünüyordu ama kardeşlerimin bundan pek hoşnut olacağını zannetmiyordum. Birkaç bez, yer fırçası, bir kova su, temizlik için kullanılan deterjanımsı şeyler -artık onlara her ne deniyorsa- yeterliydi sanırım. Önce duvarlardan başlayacaktım çünkü tozlu gözüküyorlardı. Elimdeki bezi ıslatıp duvarları silmeye başladım. Sağ, sol, sağ, sol. Biraz da yukarı aşağı ve uzun süren bir kol antremanından sonra ilk duvar temiz gözüküyordu. Bezi sürekli olarak ıslatmam gerektiğinden tozlar kovadaki suya karışmış ve su iyice kirlenmişti. Bir de suyu yenilemekle uğraşıyordum ve geriye kalan 3 duvar için bunları tekrarladım. En sonunda duvarlar temiz gözüküyordu. Zanan kaybetmeden pencerelere geçtim. Bezi ıslatıp pencereleri silmeye başladım. Bu iş duvarlara göre çok daha kolaydı. Tüm pencerelerin tam anlamıyla şeffaf olmasını sağladıktan sonra fırçayı alıp yerleri paspaslamaya başladım. Bitkin hale düşene kadar yerdeki kirleri temizlemekle uğraştım. Odanın en dip köşelerindeki işe yaramaz her şey çöp kutusunu boyladı. İşim bitti sayılırdı. Geriye kalan tek şey kirli kıyafetleri ve çarşafları çamaşır makinesine tıkıştırmak, koyabildiğim kadar da deterjan koymaktı. -Kirli giysiler sepetinin beyazlar ve renkliler olarak ikiye ayrılmış olmasına şükretmeliyim yoksa bu "küçük" ayrıntıyı unutabilirdim.-Çarşafları, renkileri ve beyazları ayrı ayrı çamaşır makinelerine tıktıktan sonra, bol bol deterjan ekleyip 60 dereceyi ayarladım.Kardeşim Aly'nin de söyleadiği gibi "Burad her türlü temiz olmayı öğrenirsin." Eh, uzun bir süre boyunca bir daha temizlik yapmayacağıma da sevinmiyor değilim tabi. Vay be! Gerçekten iyi iş çıkarttım..
Kurulama bölümü de bittikten sonra giysilerle çarşafları kurumaya bıraktım. FISS! FISS! Oda spreyini de unutmadım ama!

Değerlendirmede.