Babamın bana bir görev vermek için beni çağırması üstelik çağırırken bir yaratık göndermesi ve son olarak beni çağırdığını bile hatırlamaması canıma tak etmişti. Fırtına'yı son hızda Canavarlar Denizi'ne doğru sürüyordum. Bermuda Şeytan Üçgeni'ne... Eskiden bu bana çok anlamlı gelmedi, hatt Bermuda Şeytan Üçgeninin hikayesine bile inanmazdım. Fakat şu an hayatta en mantıkl olaymış gibi geliyor bana. Orada hangi yaratıklarla karşılaşacaktım bilmiyorum ama Sirenlerin işin içinde olduğuna eminim. Gittikçe yaklaşıyordum. Birden kara bir fırtına üstüme gelmeye başladı. Dikkatli bakınca bunların yirmi küsür harpya olduğunu anladım. Eon'u kınından çektim ve dahada hızlandım. Harpyalar üstlerine gelişime şaşırmışlar bu nedenle biraz hız kesmişlerdi. Ben ise direk üstlerine uçtum. Eon'u tam kafalarını kesecek şekilde savurdum. Beş tanesi öyle buharlaşarak öldü. Kalanları da teker teker hakladım. Karşıda kara görünmüştü. Burası Siren Körfezi olmalıydı. Aşağı doğru inişe geçtim.