Kulübeme doğru yürüyordum. Bu gün benim için her zamanki gibi çok yorucu olmuştu. Yürürken gidip yatmanın hayalini kuruyordum. Ama yanılmıştım...
Kulübemin önüne vardım. Jenn beni gördü ve elime bir alet verdi :
'Bunla kulübeyi yıka.' dedi.
'Hiç uğraşamam.' deyip aleti ona geri verdim.
'Bal gibi de uğraşırsın !' dedi ve aleti bana doğru attı. Başka çarem yoktu. Biraz daha konuşursam kafama bir şimşek ineceğinin farkındaydım.
'İyi be!' deyip iş koyuldum. Kulübem her zamanki gibydi. On iki kulübe içinde en büyük olandı. Farklı açılardan bakınca üzerinde şimşek çakıyormuş gibi görüntüler oluşuyordu. Ama biraz tozu vardı. Aslında biraz değil bayağı tozluydu. Jenn bana aleti nasıl kullanacağımı gösterdi ve içeri girdi. Aletteki ilk düğmeye bastım hiç birşey olmadı. Dha sonra su gelmesi gereken yere baktım ve yüzüme su fışkırdı. Sırılsıklam olmuştum. Kulübemin dışınıda hallettim. İçeri girdiğimde Jen beni bağırarak dışarı attı. Tabii birde şimşek indirmeyi ihmal etmedi.
'Gerisini ben hallederim hemen git üstünü değiştir !' diye bağırdı.
'Şey, kıyafetlerim içerde yani müsade edersen ?'
'Gir hadi. Çocuk gib... Yerleri ıslatma !!!'
'Tamam tamam kızma.'deyip içeri girdim. Üstümü değiştirdikten sonra kendimi hemen yatağa attım. Uzandığım an gzlerim kapandı ve uykuya daldım.