Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Cassandra Masen
Thanatos'un Çocuğu
Thanatos'un Çocuğu
Cassandra Masen


Mesaj Sayısı : 4293
Kayıt tarihi : 18/09/10

Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 6:00 am

Evet geçtiğimiz her yeri yazmayacağım. Çünkü o zaman o hesperidler ve ejderleri yüzünden zor anlar yaşadığımızı ve neredeyse ejderin kokusundan bayılacağımı anlatmam gerekecek. O yüzden o bölümleri geçiyorum ve Atlas olacak o Titan'ın yanına gelişimizden anlatmaya devam ediyorum. Asıl olayın gerçekleştiği yerden.

--

Ejderhanın ardından biraz sersemlemiş bir şekilde saklanmalarını işaret ettim. Maria'yı çektim ve ikimiz de aynı yere saklandık. Başımı kaldırdım. Altın bir lahid vardı, onun altında ise post. Titan Atlas sorun değildi, o gökyüzünü bırakamazdı. Sinsice gülümsedim. Yerimden çıkacaktım ki olmaması gereken bir şey oldu. Yer sallanmaya başladı. Aynı anda yerimden çıktım ve altın posta doğru hamle yaptım. Titan Atlas'ın bağırışları arasında postu aldım. Almamla lahidin açılması bir oldu. Geri kaçarken birden durdum. Çıkan adamdan yayılan gücü hissetmemek elde değildi. Bu olmamalıydı! Karşımdakinin kim olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yoktu. Geç kalmıştık, Kronos uyanmıştı. Bana sinsi bir şekilde gülümsedi. Kaçmalıydım. Neden hareket etmiyordum? Sanırım şoka girmiştim. Ayaklarıma söz geçirmeyordum. Kronos'a kes şunu! diye bağırmak istiyordum ama zaman durmuştu sanki. Kronos bana doğru yürümeye başladı. Sonra biri beni omuzlarımdan çekti ve kendime geldim. Aynı anda

-Kaçın!

diye bağırdım. Kimse bu sözümü ikiletmedi ve koşmaya başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://camelot.hareketforum.org/
Misafir
Misafir




Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Geri: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 6:18 am

Nereus'un sıvışmadan önce sorumuza verdiği yanıtı çözmek uzun zamanımızı almıştı. Bu bilmeceyi de ancak Athena'nın bilge çocuklarından olan Sere gibi biri çözebilirdi. "Burada" derken bu şehirde, yani San Francisco'da demek istemişti. Ve bu şehirde olabileceği tek yer de Othyrs Dağı'ydı. Amacımız en başından beri altın postu bulmaktı, ama bu cevaba kimse sevinememişti. Çünkü Othyrs Dağı melezlerin uğramayı çok sevdikleri yerlerden biri değildir. Yine de oraya gitmek zorundaydık.
Yüzlerce kafası olan dev bir ejderha olan Ladon'un yanından çok zor geçtik. Onun gerçek görevi altın elmalarla dolu ağacı korumak değil de dağa gidenleri engellemek olsaydı, ona karşı hiç şansımız olmazdı. Göğü sırtlayan titan Atlas'ın haykırışları buradan bile kulaklarımızı sağır edecekti neredeyse. Dağın tepesine ulaştığımızda altın bir lahit vardı. Bu Kronos'un bedenini taşıyan lahit olmalıydı. Onun altında ise aradığımız şey, yani altın post duruyordu. Jess koşarak altın postu aldı ve geriye dönecekti ki... Lahtin kapağı açıldı ve karşımızda Zamanın Efendisi, Titan Kronos duruyordu. Jess'e dönüp gülümsedi ve Jess binlerce kat yavaşladı. Neredeyse hareket edemiyordu. Kronos ona doğru yürüyordu, bir şeyler yapmalıydık ama Titan Kronos'un dönüşünü görünce paralize olmuş gibiydik.
Yerimden çıkıp Jess'e doğru koşmaya başladım, onu omuzlarından çekince kendine gelir gibi oldu. Bir anlık bir afallamanın sonunda "Kaçın!" diye bağırdı. Hepimiz anında tabanları yağladık tabi, kimsenin aklında oradan kaçmaktan başka bir düşünce yoktu.
Kaçarken az önce yaptığım şeyin dehşetini hissediyordum içimde. Jess'den nefret ediyordum, ama onu kurtarmak için Kronos'un karşısına çıkmıştım. Ya da görevi kurtarmak? Sanmıyordum, çünkü o an Jess'in ölmek üzere olduğundan başka bir şey düşünmüyordum. Nereus'un limanındaki karşılaşma anımız geldi aklıma, herkes sevinç içinde birbirine sarılırken Jess bana da sarılmıştı. Bunu isteyerek mi yapmıştı bilemiyorum ama, belki de o yüzden içim onun ölmesini izlemeye el vermemişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonard L. Carter
Zeus'un Çocuğu/Kılıç Eğitmeni
Zeus'un Çocuğu/Kılıç Eğitmeni
Leonard L. Carter


Mesaj Sayısı : 1903
Kayıt tarihi : 09/10/10

Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Geri: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 7:02 am

İnanamıyordum. İki şok birden yaşıyordum. Kronos uyanmıştı ve Adrian Jess'i kurtarmıştı. Jess söylediğinde çok haklıydı. Ardımıza bile bakmadan kaçmamız gerekiyordu. Ama hareketlerim gitgide yavaşlıyordu. Bu Kronos'un işiydi. Hepimiz yavaşlıyorduk. Sonundan bir kaplumbağadan bile yavaş hale geldik. Kronos'un dehşet verici kahkahaları kulaklarımda çınlıyordu. Keşke burada bir Tanrı yada Tanrıça olsaydı diye düşünüyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ares
Tanrı
Tanrı
Ares


Mesaj Sayısı : 573
Kayıt tarihi : 17/10/10

Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Geri: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 8:06 am

Kronos'un oğlumun peşine düşmesi beni sinirlendirdi. Yanıma kılıçları alıp: ''Kılıçları deneme fırsatı çıktı bize.'' deyip doğru dağa yöneldim. Benim yokluğumda Phobos'u bıraktım. Dağa vardığım sırada Kronos'un bizimkileri yakalamak üzere olduğunu fark ettim. Kronos beni fark etmemişti.

Herkeze çocuklarımı sevdiğimi kanıtlamak için naralar atarak Kronos'a saldırdım. Kılıç darbelerimi tırpanıyla savuşturdu. Tırpanıyla zırhımı delip göğsüme bir çizik attı. Tam o sırada ben de boş anının yakalayıp parmaklarından birini kestim. Kronos parmağının iyileşmesini bekledi ama iyileşmedi.

-Bunu hatırladın mı Kronos. Senin tırpanınla aynı maddeden yapıldı. Yani yeniden parmağın oluşmayacak. Çocuklara dönüp:

-Hemen uzaklaşın burdan onu çok fazla oyalayamam.

Kronos öfkelendi ve saldırmaya devam etti. Saldırıları gittikçe sıklaşıyordu ve engellemem zorlaşıyordu. O sırada aklıma birşey geldi, kılıçlarımın özelliği. Kronos'u ileri doğru ittirdim ve kılıçlarımı havaya atıp ''KAOS'' diye bağırdım. Kılıçlarım hava birleşti ve elime geri döndü. Kronos şaşırmıştı. Bu şaşkınlıktan yararlandım ve tırpana vurduğum darbe ile onu ikiye böldüm. Çocukların yeterince uzaklaştığından emin olduktan sonra Kronos ile dövüşmeyi bırakıp oradan ayrıldım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassandra Masen
Thanatos'un Çocuğu
Thanatos'un Çocuğu
Cassandra Masen


Mesaj Sayısı : 4293
Kayıt tarihi : 18/09/10

Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Geri: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 9:28 am

Tanrı Ares gelmişti! İnanamıyordum buna! Gerçi beni kurtaran kişinin Adrian olmasına da inanmıyordum ama neyse. Koşarken son kez arkama baktım. Kronos'un tırpanı ikiye mi bölünmüştü öyle. Harika, kaçmak için en iyi zamanlamaydı. Birden durdum. Arkama neden bakmıştım sanki! Kronos'un silahı ikiye bölünmüş ve Ares gitmişti. Kronos bize baktı. Gelmedi. Sadece baktı. Titan Atlasın lanet okuyan bağırışları arasında Kronos'un sesi gayet net duyulabiliyordu.

-Sizi bulacağım melezler! Bu savaşta ilk öldürteceklerim sizler olacaksınız! Ve sen Ares! Bunun intikamını senden alacağım!

Öfkesinden mi bilmiyorum ama birden bize doğru gelen kayalar görmeye başladım. Heyelan mı oluyordu bilmiyordum ama mantığımı dinlemeye karar verdim. Postu koru! Arkadaşlarını koru! tabi bu düşüncelerimi bölen Kronos'dan bile yüksek olan sesim oldu.

-Maria! Dikkat et!

Maria'nın üzerine bir kaya geliyordu ve kız şok olduğu için hareket bile edemiyordu. Postu bırakamazdım ama kimin umrundaydı?! Onu kaybedemezdim. Olmazdı! Ben onsuz yapamazdım. Birden postu yere attım ve Maria'ya doğru koşmaya başladım. Ama biri benden önce davranmıştı.

(Adrian yazsın şimdi)


En son Jessica Adams tarafından Cuma Ekim 29, 2010 10:48 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://camelot.hareketforum.org/
Misafir
Misafir




Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Geri: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 9:50 am

Olanlara inanmak gerçekten çok güçtü. Önce Jess'i kurtarmıştım, ve şimdi Kronos'tan kaçarken yardımımıza bir tanrı gelmişti. Hem de babam! Ares bir anda yanımızda belirmiş, Kronos'un bize ulaşmasını engellemişti. Onunla bir müddet savaşıp bize zaman kazandırmıştı, bizi kurtaranın benim babam olması beni ayrı bir mutlu etmişti.
Kurtarmak mı demiştim? Sözümü geri almalıydım sanırım, Ares gidince Kronos bizi öldüreceğini haykırdı. Üstümüze dev kayaların gelmesinin sebebi acaba yaptığı bir büyü müydü, yoksa sesinin şiddeti mi? Ne farkederdi ki? O an gözüme takılan bir sahne hem Kronos'u, hem de üstüme gelen dev kayaları unutmama sebep olmuştu. Maria korku dolu bir ifadeyle üstüne gelmekte olan kocaman bir kaya parçasına bakıyordu. Jess de uzaktan ona haykırıyor, kaçmasını söylüyordu. Aşağı inmeyi bırakıp hemen Maria'nın olduğu yere doğru koşmaya başladım. Kayanın ona çarpmasına sadece saniyeler vardı. Daha hızlı koşabilmek için tüm gücümü kullanıyordum. Maria'nın üstüne atlayıp onunla birlikte yere düşerken, dev kayanın topuğumu sıyırdığını hissedebiliyordum. Maria'yla birlikte dağdan aşağı doğru yuvarlanıyorduk, onun zarar görmemesi için de kollarımla onu korumaya çalışıyordum. Bir süre sonra eğim azaldı ve durmayı başardık. Kolları hala boynuma dolanmıştı, benim ellerim ise onun belindeydi. Bakışlarımız birbirimize kenetlenmiş halde kaç saniye durmuştuk hiçbir fikrim yoktu. 10 saniye? 1 dakika? Ya da 1 saat? Hepsi olabilirdi. Bizi kendimize getiren Jess'in sesiydi.
"Hemen kaçmalıyız buradan, çabuk olun!"
Ayağa kalkıp Maria'nın kalkmasına yardım etmek için elini tuttum. Mahcup bir şekilde gülümseyerek ayağa kalkarken bile gözlerime bakmaya devam ediyordu. Gerçi ben de öyle. Ama ayakta olunca nasıl bir tehlike içinde olduğumuzu daha iyi anlayabiliyorduk. Jess'in uyarısına kulak verip ikimiz de koşmaya başladık, ama bu kez onun yanından ayrılmıyordum.
Peşimizdeki kayalar gözden kaybolunca, hepimiz toplanıp beraber koşmaya başladık. Ama aşağıya indiğimizde karşımızda yeniden Ladon'u bulacaktık. Ve onu atlatsak bile biz San Francisco'dan kaçana kadar Kronos bizi tuzağa düşürebilirdi.
"Jess!" diye haykırdım bir anda. "Ladon'u tekrar atlatamayız. Bence hepimiz pegasuslarımızı çağırıp onlarla buradan kaçmalıyız, yoksa Kronos'un kaçmamıza izin vereceğini hiç sanmıyorum." dedim fikrimi belirterek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Geri: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 10:59 am

Kayayı görmüştüm ama kaçamıyordum.Sonumun geldiğini biliyordum.Jess'in bana bağırışlarını duyabiliyordum ama korkudan olduğum yerde kalmıştım kaçamıyordum. Birden itildiğimi hissettim.Kaya resmen ikimizi de sıyırmıştı.Tabi düşer düşmez de eğim yüzünden yuvarlanmaya başladık.Zarar görmemeyim diye beni kavrayan ellere sahip olan kişiye iyice sarıldım.Eğim azaldığında ve durduğumuzda gözlerimi açtım.Ve kendimi Adrian'ın gözlerine bakar halde buldum. Aman Tanrılarım! Beni kurtaran o muydu yani?! Bir anda bundan çok hoşlandığımı hissettim. Üstelik gözlerimi onun gözlerinden ayıramıyordum. Jess gelip kaçmamızı söylediğinde bile ayırmamıştım.Artık güvende hissediyordum kendimi.Yine de ikimiz de koşmaya başladık.Adrian bu sefer bana daha yakın duruyordu ben de ona.En sonunda aşağı indiğimizde Adrian pegasusları çağırmamız gerektiği söyledi.Jess evet anlamında başını salladı ama sonra ekledi "Ama hepimiz çağırmamalıyız bazılarınız ikişer ikişer binin, yoksa çok dikkat çekeriz." dedi ve pegasusunu çağırmak için ıslık çaldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cornelia Fackrell
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Poseidon'un Çocuğu/Pegasus Binicilik Eğitmeni
Cornelia Fackrell


Mesaj Sayısı : 871
Kayıt tarihi : 03/10/10

Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Empty
MesajKonu: Geri: Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)   Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son) Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 1:11 pm

Sere'nin doğru yeri bulmasıyla birlikte altın post'a sonunda ulaşabilmiştik. Jess altın post'u aldığı sırada Kronos uyandı ve bizim yine başımız beladaydı. Kronos giderek zamanı yavaşlatıyordu ve Jess zor durumdaydı. Adrian Jess'i çekerek onu kendine getirdi ve hep beraber kaçmaya başladık. Sonunda Tanrı Ares tam zamanında yanımıza gelip Kronosla savaşmaya başladı. Bizde o sırada kaçıyorduk. Biz baya ilerledikten sonra Ares Kronos'u bıraktı ve oradan gitti. Ardından Kronos biz kaçarken bize doğru büyük kayaların düşmesine neden oldu. Hepimiz korkuyla kaçıyorduk. O sırada br taş Maria'nın üstüne geliyordu. Adrian onu iterek kurtardı ve dağın eteklerine doğru yuvarlanmaya başladılar. Onlar yuvarlanırken bizde aşağı doğru koşmaya devam ediyorduk. Adrian sonunda durduklarında yerden kalktı ve Maria'yı da kaldırdı. Pegasuslarımızı çağırıp ikişerli binmemizi söylemesi üzerine hepimiz gelen pegasuslara bindik ve altın post'u alarak kampa doğru hızla gitmeye başladık.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Çalınan Altın Post (Othyrs Dağı&Son)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Çalınan Altın Post Görevi
» Titan Atlas'ın Kaçışı / Kurgu 1. (Othyrs Dağı) [5]
» Çalınan Altın Post (Leo&Jess)
» Çalınan Altın Post (Nereus)
» Çalınan Altın Post (Labirente giriş)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: Othrys Dağı-
Buraya geçin: