Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Jacquenetta Solielle

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Jacquenetta Solielle

Jacquenetta Solielle


Mesaj Sayısı : 215
Kayıt tarihi : 22/10/10

Jacquenetta Solielle Empty
MesajKonu: Jacquenetta Solielle   Jacquenetta Solielle Icon_minitimeCuma Ekim 22, 2010 9:59 pm

Her zamanki gibi yatılı okulumda kalıyordum.Uzanmış yatıyordum.Bir sorun çıkarmamak için dersleri bile ekiyordum.Disleksim ve DEHB'm yüzünden her zaman baş belası olmuşumdur ve yatılı okulumda da benim gibi sorunlu insanlar vardı.Her zaman toplumdan dışlandım.Sorunlu,sorunlu diyerek şu ana kadar hiç arkadaşım olmamıştı.Tüm kızların şimdi erkek arkadaşları bile varken benim normal bir arkadaşım bile yoktu..

Okula yeni biri gelmişti.Adı Sort'tu.Acayip biriydi,kısaydı,darma dağınık saçları vardı.Yanıma geldi ve oturdu.Onunla beraber gelmemi istedi.Ben daha tanımadığım tıknaz vücutlunun tekiyle beraber bir yere gidemezdim.Gelmeyeceğimi söyleyince yalvardı.Yine de gitmedim ve yanından kalktım.Biraz daha ısrar edince bağırmaya başladım.

-Seninle beraber hiç bir yere gelmiyorum!

Sort üzgün gibi göründü ve ben de kapıyı çarpıp gittim.Arkamdan öğretmen bağırıyordu.

-Jacquenetta Solielle!Hemen buraya gelin!

Çok da tınımdı.Hiç bir cevap vermeden koştum ve dışarı çıktım.Dışarıda yürümeye başladım.Buranın ağzı kokuşmuş leş görevlisi artık kaçak öğrencilere alışıktı,nasıl olsa bulunur diye herkesi bırakıyordu.Nefret ediyordum ondan.Sonunda bu okuldan kurtulmuştum..

Paris'teki anneme ulaşmam gerekiyordu.Bu şimdilik imkansızdı.O yüzden akrabalarımın yanına gitmeye karar verdim.Onları da sevmiyordum.Ama sokakta kalmaktan iyidir.

Yürürken arkamdan toynak sesleri geliyordu.Arkamı döndüğümde tanıdık bir yüz gördüm.Konuşmaya çabaladıysam da adam mı keçi mi ne benden daha hızlı konuştu.

-Hemen benimle geliyorsun melez.

Melez mi?Ben beyazdım,ne melezi?

-Haydi atla,sana her şeyi anlatacağım.Baban bir Tanrı.

Donakaldım.Konuşamadan uçan bir at gelip,bizi aldı ve uçurdu.Yere indiğimde turuncu t-shirtli çocuklar etrafımı sardı.Öylecene kaldım..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Jacquenetta Solielle Empty
MesajKonu: Geri: Jacquenetta Solielle   Jacquenetta Solielle Icon_minitimeCuma Ekim 22, 2010 10:12 pm

Rp puanı: 55.


/Admin.


(Melez alımlarına katılmak istiyorsan daha uzun ve az yazım hatalı ikinci bir rp yazabilirsin Smile)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Jacquenetta Solielle

Jacquenetta Solielle


Mesaj Sayısı : 215
Kayıt tarihi : 22/10/10

Jacquenetta Solielle Empty
MesajKonu: Geri: Jacquenetta Solielle   Jacquenetta Solielle Icon_minitimeCuma Ekim 22, 2010 10:18 pm

“Ama onlar normal değil.” Diye fısıldadı yanındaki kız. Efran istifini bozmadan incelemeye devam etti karşıda duran çocuğu. Dalgalı karamel rengi saçları rüzgarla dans ediyordu adeta. Dudakları muziplikle kısılırken daha bir karşı koyulmazdı. Baştan ayağa süzdü onu. O kesinlikle kusursuzdu.

“Sana normal değiller dedim.” Diye tısladı Sarel. Ayaklarını ritmik hareketlerle yere vurup etrafa bakınıyordu. Kimsenin onu o ucube ve takımına bakarken görmesini istemiyordu.

Efran kaşlarını çattı yavaşça. Yeşil gözleri dikkatle kısıldı. “Normal değil de ne demek Sarel?”

“Yani sen ya da ben gibi değiller işte.” Daha fazla şey söylemek istemiyordu hem de uluorta. Efran kesinlikle onun başını belaya sokacaktı. Babası nerden başına sarmıştı bu kızı? Zaten çok fazla şey biliyordu ve fuleanlar ona gıcıktı. Birde Efran yüzünden daha da kötü olacaktı. İç geçirdi.

“ Efran sonra anlatsam.” Diye inledi adeta.

Efran inatla başını dikleştirdi. “Hem saçmalıyorsun hem de sonra diye oyalamaya çalışıyorsun.” Diye söylendi. Bu Sarel neden uyduruyordu ki şimdi? Bas baya normaldiler işte. Sadece fazla kusursuzdu her biri.

Sarel gözlerini devirdi. Efran’ın kulağına eğildi yavaşça “Onlar insan değiller.” Diye tısladı korkuyla. Birinin duymaması için yalvardı. Efran’ın allak bullak suratına baktı sonra. İnanmış mıydı acaba?

Gürültülü bir kahkaha patlattı sarı saçlarını karıştırırken Efran. “Hadi ama bunlarla çocuk bile kandıramazsın.”

Sarel dişlerini sıktı. “Niye bu kadar kusursuzlar sanıyorsun.” Diye fısıldadı gözlerinde ürpertici dalgalar birbirine karışırken.

Başını sıkıntıyla iki yana salladı. Yolculuklardan kesinlikle nefret ediyordu. Hele ki uzun olanlarından… Yaz tatili için şehir dışına çıkmak zorunda değildi. Evinde tatil yapmayı da seviyordu o. Anne ve babasının bu anlamsız ısrarını anlayamamıştı Efran. Sırf onu evden uzaklaştırmak için bu aptal tatili ayarladıklarına yemin bile edebilirdi.

Zaten amcasını yıllardır görmemişti. Hatta tanımıyordu bile. İç geçirdi bıkkınlıkla. Değişiklik hayatında isteyeceği son şey bile değildi. Şimdi ise yaz tatili boyunca değişiklik yakasını bırakmayacaktı. Bunu hissediyor ve alnında biriken terleri siliyordu yavaşça. Ah az kalsın unutuyordu bir de saçma bir yaz okulu vardı işin içinde. “Gerçekten bir bu eksikti.” Diye tısladı yavaşça. Yeni bir çevre ve yeni arkadaşlar. Hayır, bu çok kötüydü.

Öğle saatleri yaklaştıkça sıcaklık artıyordu. Nereye gidiyordu bu lanet olasıca araba? Yerleşim merkezinden gittikçe uzaklaşıyor gibiydiler.

“Daha çok kaldı mı?” diye sordu şoföre. Parmaklarını büküp kendini oyalamaya çalışıyordu.

Konuşmaktan pek hoşlanmadığı belli olan adam “Az kaldı sayılır.” Dedi düşünceli tavrıyla. Kelimeler ağzından cımbızla alınıyordu sanki.

Efran gözlerini devirdi. “Az kaldı mı kalmadı mı?” diye üsteledi. Kesin bir cevap almadan bu işin peşini bırakmaya niyeti yoktu.

“Az kaldı küçükhanım.” Dedi şoför parmaklarını sıkıntıyla alnında gezdirirken. Bu kıza daha yolun yarısına bile gelmediklerini nasıl anlatacaktı?

Efran dudaklarını kemirmeye başladı. Artık bu yolculuktan fazlasıyla sıkılmıştı. Babası nereden bulmuştu bu sıkıcı adamı? Ayrıca o niye uçakla gitmiyordu ki?

“Peki ne zaman varırız?” bu adamı boğmak istiyordu. Soru sormadan konuşmuyor ve her sorduğuna kısa cevaplar veriyordu. Deli olmak üzereydi.

Adam tereddütle aynadan yeşil gözleri güneşte parlayan kıza baktı. Yavaşça yutkundu. Ne yapacağı belli olmayan biriydi arkadaki ve oda bunu iyi biliyordu. “Yarın öğlen gibi.” Dedi gittikçe kısılan bir sesle.

“Ne?” diye çığlık attı Efran. Yanan boğazı yüzünden yarıda kesmek zorunda kaldı arabada çınlayan çığlığını. “Şaka mı bu?” dedi adeta yalvararak.

“Hayır küçükhanım. Üzgünüm.” Dudaklarını sıkıca yumup başını hafif sağa eğdi adam. Yolculuktan oda memnun değildi ama yapılacak bir şey yoktu. Damos Bey nasıl emretmişse öyle yürürdü işler. O arabayla gelinecek dediyse mutlaka öyle olurdu.

“Ama neden uçakla gitmiyorum o zaman?” diye inledi Efran. Bilerek yapıyorlardı bunu, yolculuğu sevmediğini bile bile onu bu aptal arabayla göndermişlerdi. Ağlamak istiyordu, hem de bağırarak. Dişlerini sıktı sertçe. Hayır, o zayıf değildi ve bunu herkese ispat edecekti.

“Amcanız böyle emretti.” Dedi adam kısaca. Konunun uzaması daha çok şey anlatmak anlamına gelirdi ki böyle bir niyeti yoktu.

“Adamın derdi ne?” diye bağırdı Efran. O bunak herif ne istiyordu ondan? Niye böyle bir eziyet ediyordu? Kahretsin, bu adamı şimdiden hiç sevmemişti.


Ertesi gün öğleden sonra olduğunda karşısında bir kamp duruyordu.Melez Kampı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Jacquenetta Solielle Empty
MesajKonu: Geri: Jacquenetta Solielle   Jacquenetta Solielle Icon_minitimeCuma Ekim 22, 2010 10:27 pm

Üzgünüm ama bu rp'yi puanlayamam, sadece PJO serisiyle alakalı giriş rp'lerini kabul ediyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Jacquenetta Solielle

Jacquenetta Solielle


Mesaj Sayısı : 215
Kayıt tarihi : 22/10/10

Jacquenetta Solielle Empty
MesajKonu: Geri: Jacquenetta Solielle   Jacquenetta Solielle Icon_minitimeC.tesi Ekim 23, 2010 9:01 am

Bir gün her zamanki gibi uyandım.Yatağımdan doğruldum ve içeriye baktım.Ablam odasında değildi,sanırım işe gitmişti.Ben de yatağımı toparladım ve yatılı okulumun ilk günü için bavulumu toparladım.Kahvaltımı ettim,sütümü içtim ve taksi çağırdım.Taksiyi beklerken kapının önünde oturdum.

Geçmiş günleri hatırladım.Hafızamdan silinmiyordu ve silinmeyecekti.Ailemin fotoğrafı dün gibi aklımdaydı.Oysa 16 yıl olmuştu tam 16 yıl..O günden beri bir tek ablam vardı.Birbirimize sıkı sıkı tutunmuştuk ve birbirimizi asla kaybetmek istemiyorduk.Ama benim sorunlarım buna yol açıyordu.DEHB ve disleksim yüzünden bir çok okuldan kovuldum ama ablama bir çok masraf oluşturdum.Derin düşüncelere dalmışken taksiye atladım.

Taksicinin yüzüne bakmadan direk Rand Okulu'na gideceğimizi söyledim ve evime baktım.Muhtemelen 15 gün sonra tekrar kovulacaktım o yüzden pek dert etmiyordum.

Yol boyunca kulağımda müzik çalarla beraber müzik dinledim.Ama taksici bir anda durdu ve karşımıza acayip bir yaratık çıktı.Bağırınmaya başladım.Tabi taksici de öyle.Ama taksici bağırırken bir şeyler söylüyordu.Anlayabildiğim kadarıyla "melez,dövüş,drakon" gibi anlamsız kelimeler söylüyordu.Taksicinin birden ayakkabıları çıktı ve toynakları gözüktü.O anda çığlığı bastım.Konuşmadan bana bir yüzük verdi ve yüzüğü elime alır almaz yüzük kılıç ve kalkana dönüştü.Taksicinin şapkası da çıkınca boynuzları ortaya çıktı.Bunları daha sonra düşünebilirdim ama şimdi önümde dev bir yaratık vardı ve bana verilen bu eşyalarla ona ne yapabileceğimi düşünüyordum.Kılıcı aldım ve canavarla dövüşmeye başladım.Gece yarılarına kadar oynadığım oyunlar bana bu konuda çok yardımcı olmuştu.Canavar kısa süre sonra yokoldu ve ben kaldırıma yığılıp,ağlamaya başladım.Yanıma yaklaşan yaratığa bağırdım.

-Git buradan yaklaşma!


-Bak ben bir satirim,sen de bir melez.

-Ne?


-Ben yarı insan yarı keçi,sen de yarı tanrısın.Melez Kampı'na gitmeliyiz.

-Haha güldürme beni.


-Sence komik miyim?

Dalga geçmiyordu şu satir.Ben de dalga geçmiyordum.Ona bağırdım.

-Beni ablama götür!

-Al ara,söyle.Zamanı gelmiş.

-Neyin zamanı?

Satir konuşmadı ve bana telefonunu verdi.Kaval şeklindeydi.Güldüm ama o bana dik dik bakınca sustum.Ablamı aradım.Zamanı gelmiş deyince ağlamaya başladı.Ben de ağlamaya başladım ama daha neye ağladığımı bilmiyordum.Ablam konuşmaya başladı.

-Eşyaların tam değil mi ablacığım?

Oysa ki geri dönerim diye çok az eşya almıştım.Daha çok üzülmemesi için aldığımı söyledim.

-Bak güle güle git.Bir çok şey öğren.Sonra kışın geri gelirsin.

Ne öğrenecektim şimdi?Yeni bir okul mu?

-Bak ablam,uslu duracağına söz ver.

Usluluk ve ben?Acaba buna inanıyor muydu?

-Tamam abla,söz.

-Üzme kimseyi.

-Tamam söz.

-Görüşürüz ablam.

-Görüşürüz abla.

Sonra satir telefonu aldı ve gözünden yaşlar süzüldüğünü gördüm.Ben ne yapmalıydım?Oradan oraya sürükleniyordum işte.Satir beni taksisine aldı.Ona sorular sordum ve hiçbirine cevap vermedi.

-Orada görürsün.

Ama nerede?Bunları düşünürken bir yere vardık."Melez Kampı" yazıyordu.Arabadan indim ve tatlı bir kız beni karşıladı.

-Merhaba!


En son Jacquenetta Solielle tarafından C.tesi Ekim 23, 2010 9:11 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Jacquenetta Solielle Empty
MesajKonu: Geri: Jacquenetta Solielle   Jacquenetta Solielle Icon_minitimeC.tesi Ekim 23, 2010 9:06 am

Rp puanı: 70.


/Admin.


(Aslında yine kısaydı ama 3. yazışın olduğundan puanını yükselttim, sitede iyi eğlenceler Smile)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Jacquenetta Solielle
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» - Jacquenetta Solielle -
» Jacquenetta Solielle
» Jacquenetta Solielle & Görevleri
» Jacquenetta Solielle & Rpler
» Adrian Black x Jacquenetta Solielle

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: