Kulübede Maya uyurken onu uyandırmamaya dikkat ederek parmak uçlarıma basa basa üstüme yeşilli gömleğimi geçirdiğim gibi pegasus ahırlarına koştum.Şansıma hava da yağmurluydu neler olduğunu anlamıyordum.Pegasusumu aradım ve bulduğum gibi üstüne atladım.Onunla beraber uçtum ve New York'taki evime vardım.Pegasusuma geri dönmesini söyleyip,bir havuç uzattım ve uçtu.O gittikten hemen sonra ben de kapıyı çaldım.Sızlana sızlana gelen ablamın sesi duyuluyordu.Abim de ona katılmıştı.Ablam kapıyı açtı ve beni görünce gözlerini ovaladı.Evet bu bendim.Bağırdım.
"Abla!"
Ablam şaşırmıştı,abim de kim olduğumu sorarken beni görünce bana sarıldı ve kucağına aldı.Kucağa alınmak için biraz büyüktüm ama her neyse..
Ablam kekeledi ve abime baktı.Abim çok mutlu görünüyordu ama ablam tuhaf bir şeyler olduğunu farketmişti.
"Ne işin var burada ablacığım?"
"Geldim işte."
O sırada çalınan kapı üzerine korktum ve tuvalete kaçtım.Kapı açıldıktan hemen sonra Kıvırcık'ın sesi duyuluyordu.
"Haydi çık ortaya!"
Ablam beni tuvaletten çıkardı ve Kıvırcık'a teslim etti.Bana biraz muzipçe gözlerle bakarak kışa az kaldığını söyledi ve beni uğurladı.O sırada abim de ablama çok kötü bakıyordu.
Kıvırcık'ın nasihatlarıyla yolu tamamladıktan sonra kulübeme girdim.Maya hala uyuyordu.Ben de ona katılıp,uyudum.