Kampa ilk giriş ve ilk dost

Cornelia aslında satir olan en yakın arkadaşı Lena'yla kampın girişine kadar geldiler ve sarılıp ayrıldılar. Lia ne yapacağını bilmiyordu. Lena Cornelia'ya kampa girene kadar dikkat et demişti. Yani yine karşısına bir canavar çıkma riski vardı. Lia tedirgin ve hızlı bir şekilde kampın girişine doğru ilerlemeye başladı.

Etrafa bakınarak gidiyordu. Bir süre kendini rahatlatmak için uğraştı. Bu geldiği melez kampını hiç bilmiyordu. Tabi hiç arkadaşı olmadığı için ve buradaki düzeni bilmediği için çok yabancılık çekeceğini düşündü. O sıkıldığı düzeni şimdiden çok özlemeye başlamıştı. En çok da arkadaşlarını özlüyordu. Lia'nın normalde kardeşi yoktu. Yani o öyle biliyordu. Annesini düşündü. Annesi kendisine yalan söylediği için kızgındı. Ama onun varlığı Lİa'ya huzur veriyordu. Şimdi ise artık o yoktu. Lia aklındaki bütün bu düşünceleri kafasından uzaklaştırırken gülümsemeye çalıştı. Kampın girişine geldiğini fark etti. Ama girişte dikkatini çeken bir şey daha vardı. Bu bir kıza benziyordu. Sakince kıza doğru yaklaştı. Kız Cornelia'yı görünce gülümsedi ve konuşmaya başladı..

Satellite,kampın girişinde bekliyordu çünkü o melez danışmanıydı ve görevi kampa yeni gelen melezlere yardım etmekti.Ve kamp bu aralar melez akınına uğramıştı.Satellite de bunu fırsat bilerek girişte bekliyordu.Tam o sırada karşıdan bir melez gözüktü.Çok güçlü bir kız gibi görünüyordu.Kesin üç büyüklerdendi.Satellite koşarak yanına gitti ve kendini tanıttı.

-Selam melez!Ben Satellite Morgan,Artemis Avcısı kulübe lideri ve melez danışmanı.Sanırım kampta yenisin.Adın ne?

Ardından Satellite yüzünde bir gülümsemeyle kıza bakmaya başladı.Arkadaş edinmek her zaman hoşuna gitmişti.

"Selam Satellite. Ben Cornelia kısaca Lia da diye bilirsin. Poseidon'un kızıyım." dedim ve gülümsedim. İyi bir kıza benziyordu. Güleryüzlü ve sıcakkanlıydı. Corneliakıza baktı. Sarı saçlı ve kahverengi gözlü güzel bir kızdı. Umarım kamptaki herkes böyledir diye düşündü.

Lia Satellite'ye baktığında kızın şaşırdığını ev mutlu olduğunu gördü. Neye şaşırdığını anlamamıştı. Yanlış yada söylenmemesi gereken bir şey söylemediğini düşünüyordu. Lia Sat'e meraklı gözlerle bakınca Sat gülümsemesini büyüttü ve konuşmaya başladı..

Uzun zamandır beklenen Poseidon kızı gelmişti.Sat onun kim olduğunu biliyordu ve bu yüzden yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.Kızın şaşkınlıkla baktığını gördüğünde kıza her şeyi anlatmaya başladı.

-Evet Poseidon kızı..

Tam bunu söylerken arkadan bir canavarın geldiğini gördü ve bağırdı.Satellite çok korkmuştu ama canavara hemen bir ok attı ve kıza baktı.

-Poseidon kızı..Bu sınırı biliyorsundur herhalde..

Ardından Lia'ya meraklı bakışlar attı.Buranın danışmanlarındandı Satellite,bu yüzden ona yardım etmek göreviydi.

Lia yine bir canavar görünce şaşırmamıştı. Canavarların yine çıkacağını biliyordu. Satir olan arkadaşı Lena canavarları üzerine çektiğini söylemişti. Veher zamanki gibi bu konuna da haklıydı. Lia bıkmış bir şekilde nefesini vardi. Ardından Sat'e döndü. Sat'in sorduğu sınır hakkında da biraz bir bilgisi vardı. Ama şu an ne yapması gerektiği hakkında bir bilgisi yoktu.

" Evet sınır hakkında biraz bilgim var. Ordan canavarlar geçemiyo falan. Ama şu an ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Ok atmana rağmen üzerimize geliyo ve kaçsakta sınıra kadar bizi yakalar. " dedi Lia. Karşılarından gelen canavar onlara artık çok yaklaşmıştı. Sat ne kadar ok atsada canavar durmuyordu. Sat de ne yapacağını şaşırmıştı. Ama kurtulmak için bu canavarı öldürmek zorunda olduklarını biliyordu. Canavar artık çok yakınlarındaydı. Sat ve Lia ne kadar koşsalarda sınırdan içeri girememişlerdi. Sat ok atmaya ve canavarı yaralamaya devam ederken Lia da yanındaki kılıcını canavara sapladı. Sat buna ne kadar şaşırsada ok atmayı kesmedi. Canavar kılıç darbesiyle durdu. Bunu fırsat bilen Lia ve Sat sınırdan içeri girdiler. Sat şaşkınlık içinde Lia'ya bakıyordu. Yanında kılıcının olduğundan bile haberi yoktu. Sat'in bu bakışları üzerine Lia " Ne oldu Sat ?" dedi gülümseyerek. Sat'de gülmeye ve ardından konuşmaya başladı..

Lia çok güçlü bir kızdı zaten Poseidon'a da bu yakışırdı.Ama Sat bu kadar hızlı öğrenmesini beklemiyordu.Kendi kendine gülümsüyordu ve ardından kendine gelip,cevap verdi.

-Çabuk,hızlı,harika.

Ardından Cornelia'ya göz kırptı.Ağaca baktı ve zavallı Thalia'yı düşündü.Bir de Lia'ya baktı;Lia'nın gelişi Hades'i ve Zeus'u kızdıracak gibiydi.Ama Lia mutlulukla etrafa bakınıyordu.Sat ise Lia'nın ne kadar optimist olduğunu düşünüyordu.Sat buraya gelirken ne travmalar atlatmıştı.Tekrar Lia'ya baktı ve sordu.

-Herhangi bir sorun varsa cevaplarım,istersen gezdiririm.

Lia bunları nasıl yaptı anlamadı. Daha bbir saat önce ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Aslında şimdide çok üzgündü ama her zaman ki gibi rol yeteneğini kullanıp mutlu görünüyordu. Lia etrafa bakındıktan sonra Sat'in sorusuna cevapvermek istedi. Aslında aklında çok soru vardı ama ne soracağını şaşırmıştı. Burası hiç de beklediği gibi bir yer değildi.

"Burası hakkında henüz bildiğim bir şey yok. O yüzden aklıma sorcak bir soruda gelmiyor. Ama bildiğin gibi daha şimdi geldim ve hiç arkadaşım yok. Eğer işin yoksa biraz kamoı gezdirirsen çok iyi olur." dedi. Gerçektende haklıydı. Hiç bir arkadaşı burada yoktu ve hepsini şimdiden özlemişti. Ardından Sat'e dönüp baktı cevabını bekliyordu. Sat'te cevap vermesi gerektiğini hatırlayıp gülümsedi ve konuşmaya başladı..

Lia etrafı Thalia'nın ağacının ordan görmek çok hoşuna gitmişti. Oradan neredeyse her yer görülebiliyordu ve bu alan çok güzeldi. Buraya sık sık uğrayacağını aklından geçirdi ve gülümsedi. Ardından Sat'e cevap vermek için ona döndü.

"Aslında şimdi biraz yorgunum Sat. Daha yeni geldim ve hayatımda hiç yaşamadığım kadar olayı bu bir iki saatte yaşadım. Ben biraz dinlensem de sen bana kampı yarın gezdirsen olur mu?" dedi Lia. Aslında kendisine biraz kaba konuşmuş gibi geldi. Ama dediği gibi gerçekten de çok yorgundu ve biraz dinlense iyi olacaktı. Sat'in bunu anlayışla karşılayacağını düşündü. Hem o da yorgun olabilirdi. Ne de olsa o da kendisi gibi ayaktaydı ve bugün fazla olay yaşamış olabilirdi. Lia ardından Sat'e baktı ve Sat konuşmaya başladı.

Satellite de yorgundu ve Lia'yla aynı şeyi düşünüyordu.Ayakta duracak hali kalmamıştı.
-Gel Lia,kulübelerimize dönelim.
Zaten kulübelere giderken bir çok yeri tanıttım ona.Yarınki gezimizi tamamlamış gibi olduk.Ama yine de yarın gezmeye söz verdim ve onu kulübesine bıraktım.İçeride duran Rose dona kaldı ve iki kardeşi başbaşa bırakarak kendi kulübeme döndüm.2 kız uyumuşlardı bile.Ben de ranzama kıvrılıp,yattım.

Rp Bitmiştir! (Teşekkürler Lia)