Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kulübe Lideri Oluyorum

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Pearl Chérie Dior
Amphitrite'nin Çocuğu/Kulübe Lideri
Amphitrite'nin Çocuğu/Kulübe Lideri
Pearl Chérie Dior


Mesaj Sayısı : 315
Kayıt tarihi : 27/04/11

Kulübe Lideri Oluyorum Empty
MesajKonu: Kulübe Lideri Oluyorum   Kulübe Lideri Oluyorum Icon_minitimeC.tesi Ağus. 06, 2011 11:48 am

Kulübem... Seviyordum bu kulübeyi yaaa. İlk girdiğim andaki büyük çekingenliğimi yanmıştım sanırım. Eee, bir zahmet aradan ne kadar zaman geçmişti. Yani, doğal olarak alışmam gerekiyordu. Kulübemizdeki çok fazla olmayan kardeşlerimi de özel olarak seviyordum. Çünkü kardeştik... 'Hepimizzz kardeşizzz' sloganından ziyade onlar sanki benim hissettiklerimin bir kısmını paylaşıyor gibiydiler. Annelerimiz aynıydı ve gerçekten mükemmel bir yapıya sahipti. Çoğu özelliğimi ondan almıştım. Çoğu diyorum; ama ondan ayrılan da o kadar çok özelliğim vardı ki. Ben aynı zamanda babamın kızıymışım. Kesinlikle onun gibi davranışlarım var. Tam bir Amerikan kızıyım kısaca. Dara gelemez, sıkıştırılamaz, özgürlüğüne düşkün... Daha saymama gerek yok sanırım.

Her zamanki gibi odamda takılıyordum. Aslında uzun zaman sonra bu odaya bir farklılık getirmek istemiştim. Lotus Kumarhanesi'nden geldikten sonra odamın kapandığını fark etmiştim. Zaten çoğu kişi öldüğümü sanmıştı. Ben de bu odayı yeniden düzenlemem gerektiğini bir kez daha fark ediyordum. Yatağıma varasıya her şey berbat görünüyordu. Sipariş ettiğim eşyalar dün gelmişti ve kapımın dışında yığın halinde duruyorlardı. LotusNakit kimi zaman evet işe yarıyordu. Yani, hayatımın bir kısmını mahvetmiş olsa da ondan en iyi şekilde yararlanabilirdim. Odamdan çıktım ve dışarıdaki kolileri içeriye taşımaya başladım. Oldukça yorucu ve masraflı bir işti. Terlemeye başladığımı hissedince bir toka yardımıyla topuz yapıvermiştim. Hızlıca bütün kolileri içeriye taşıdıktan sonra aslında odamı önce boyamam gerektiği kafama dank etti. Niye içeri almıştım ki bu eşyaları? İçimden okkalı bir küfür savururken ayağımı da yatağa vurdum. Tamam, artık yeter. Öncelikle rahatlamamız gerekiyor her ne kadar bütün kolileri taşımış olmama ve onların yabana gitmesine rağmen...

Derin nefesler, kalbin çarpıntısını yavaşlatmak ve ağrıyan ayağımı ovmak... Tamam, şimdi çok daha iyiydim. Azametle yerimden kalktım ve orada duran kutuların hepsini yeniden odanın dışına taşıdım. Yorulmuştum, nefes nefese kalmıştım; ama yapılacak başka bir şey yoktu. Şimdi sırada evdeki eşyaları duvar diplerinden uzaklaştırmaya başladım. Hepsini ileriye doğru ittirdim; ama yok mecal kalmamıştı. Tuvalete gidip elimi yüzümü biraz yıkayınca daha rahatladığımı fark ediyordum. Su, beni kendime getiriyordu. Dans eder adımlarla geri döndüm. Şimdi daha iyiydim. Bir gazete parçasını duvarların diplerine serdim ve boyayı hazırlamaya başladım. Bugün en azından boyayı bitirmem gerekiyordu. Yalnız başına oda boyamak, kabul ediyordum pek eğlenceli bir iş değildi; ama yapılamacayacak bir iş de değildi. Fırçayı elime aldım ve buz mavisi boyayla duvarlarımı boyamaya başladım. Evet, eski beyaz renginden sonra bu renk duvarlara iyi gelecekti. Saatlerce duvarları boyamıştım sanırım. Öyle ki boya nasıl olduğu bilinmeyen bir biçimde saçlarımda ve dudaklarımdaydı. Dudaklarımı ıslatmak için yaladığımda boyanın garip tadıyla karşılaştım. Kusmamak için kendimi zor tuttum. Evet, havaya tükürüyordum. Çünkü iğrençti...

Bulduğum bir ıslak mendil parçasıyla dudaklarımı temizlerken birden odamın kapısı açıldı. Benim tipim hayli komikti. Hayli hayli komikti. Birden kapımın önünde Kamp Danışmanı'nı görünce kalakaldım. Yani, dudaklarımda ve suratımda mavi boya, üzerimde boyacı cüppesi vardı. Komikliğin ayrı bir aşamasına geçmiştim muhtemelen. Karşımda şaşırmış gözlerle bana bakmakta olan kamp danışmanı, zar zor kendini toparladı ve konuşmaya başladı. "Pearl, sen şey bu kulübenin yeni kulübe liderisin." dedi ve gülümsedi. Pardon, ben neyim? Ne olmuştum? Anlamayan gözlerle ona baktığımı fark edince "Tebrikler." diye fısıldadı ve arkasını döndü. Ben öyle şaşkın şaşkın ardından bakakalmıştım. Kamp danışmanı uzaklaşmaya başlamıştı; benim kafam hala bir trilyondu. Kendimi zorlayarak da olsa gitmekte olan danışmanın ardından "Teşekkürler" demeyi başarmıştım.Kulübe lideri olabileceğim hiç aklıma gelmemişti. Yani, beklemiyordum böyle bir şey. Bir kulübe lideri ne yapardı ki? Tanrılarım... Benim ciddi sorunlarım vardı ve ders falan almam gerekiyordu. Şaşkın bakışlarla yatağıma oturdum. İyi veya kötü yapacaktım işte bir şeyler. Ne yapacağımı bilmiyor olsam bile... Ama yani evet çok şaşırtıcıydı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kulübe Lideri Oluyorum
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kulübe Lideri Seçimleri
» Hestianın Kızı , Kulübe Lideri Zell'i Ziyaret
» Hipnotize oluyorum
» Avcı Oluyorum Galiba...
» Kanatlı bir At Sahibi Oluyorum

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kulübeler :: Amphitrite Kulübesi-
Buraya geçin: