Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Minica Millan Seviye Yükseltme

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Gaia
Tanrıça
Tanrıça
Gaia


Mesaj Sayısı : 9
Kayıt tarihi : 31/07/11

Minica Millan Seviye Yükseltme Empty
MesajKonu: Minica Millan Seviye Yükseltme   Minica Millan Seviye Yükseltme Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 3:49 am

* Eğer 100 alırsam eksik Tanrıçalardan biri olmak istiyorum Very Happy
Soğuk, yağmurlu akşamda, işten dönerken hızlı hızlı ilerliyordu. Bir yandan da mutlu bir gülücük dudaklarından eksik olmuyordu.
Eğer Teksas gibi bir yerde yaşıyorsanız, bir öğrenci olarak çalışabileceğiniz tek yer olan Wallmart' da işkence dolu bir ayın sonunda, maaşını alıp istifa edebilmişti. Tamı tamına 748,5 dolar... Mezuniyet için istediği elbise 100 dolardı, ayakkabı ise 80 dolar. Ve bu sabah maaşını alır almaz, soluğu mağazada almıştı. Dökümlü, kısa, kabarık bir elbiseydi. Eteği çok kabarık, üst kısmı ise inanılmaz dardı. Straplezdi ve saks mavisiydi. 1.80 boyundaki Minica'ya ayakkabılar ve file çorapla beraber müthiş oturmuştu. Ve o muhteşem, aşık olunası ayakkabılar... Suet, yüksek topuklu, kadife kumaştan, bağcıklı ve elbise ile aynı renkte.. Kesinlikle muhteşem görünecekti.
''Ah'' demişti satıcı, aynadan kendisini izleyen Minica'ya. ''Siz almazsanız, kesinlikle ben alıyorum.''
Minica onun en az 50 beden olan poposuna bakınca, kadıncağız hemencecik ekleyivermişti.
''Kız kardeşime, tabi ki.''
Minica sadece gülmüştü.
Spor ayakkabıları eğri büğrü yolun su birikintileri içinde cup cup ses çıkartıyordu. Texas'ın dağlara yakın olan bu kısmında genellikle tahta evler ve terk edilmiş tahta evler olurdu. Sokak çok ıssızdı. Şimşekler çakıyor, şemsiyesi olmayan Minica yağmurluğunu en üst düğmesine dek iliklemiş, bir yandan da ıslanmasın diye karton poşetleri göğsüne bastırmıştı. Sadece 200 dolar harcamayla, balonun en güzel kızı o olacaktı. Başı önde, ıslanan sporlarına bakarak hayaller kuruyordu. Aiden onu almaya geliyordu, ne kadar güzel göründüğünü söyleyerek arabanın kapısını açıyordu. ''Aah, Aiden...'' diye mırıldanmaktan kendini alamadı.
Birden, bir şeyin tam önüne kocaman bir gümlemeyle düştüğünü fark etti, o kadar yakındı ki burnunu çizip geçmişti. Başını kaldırıp baktığında, bunun bir ''şey'' olmadığını fark etmesi uzun sürmedi. Uzun, siyah saçlarını ensesinde toplamış, bir kot pantolon dışında çırılçıplak olan kaslı bir adamdı. Minica korkuyla bir adım geri çekildiğinde, adam neredeyse tıslama sayılacak bir ses çıkardıktan sonra poposuna elini attı. Minica, müthiş bir irkilmeyle o eli alıp aşağı atarak kaçma denebilecek kadar hızlı geri geri ilerleyerek -ki adamdan gözlerini alamamıştı- bir şeye çarptı.
İlk önce onu aynı adam sandı, ama ondan iki farkı vardı, saçları sarıydı -yine onun ki gibi uzundu ve arkadan toplanmıştı- ve yüzünde sakin bir gülümseme vardı ancak bu Minica'nın korkup çığlık atmak için ağzını açmasını engellememişti.
''Hişş!'' dedi adam, eliyle ağzını kapatarak. Ve diğerine -ikizine- dönmüştü. ''Git burdan! Onu korkutuyorsun.''
Ve diğer kardeş Minica'nın anlamadığı bir dilde bir şeyler söylene söylene arkasını dönmüş ve gitmişti.
''Üzgünüm, amacım seni korkutmak değildi.'' Yüzünü biraz daha yaklaştırıp, gülümsemişti, en içten haliyle. Elindeki paketleri eline almıştı.
''Yaa, öyle mi? Amacına varamayan biri olduğunuzu söyleyebilirim o zaman. İnsanı nasıl korkutulur, iyi beceriyorsunuz doğrusu.'' dedi, paketlerini geri alarak.
''Yaa, öyle mi?'' dedi adam onun kovboy aksanını taklit ederek. ''İnsan olmadığınızı söyleyebilirim o zaman.'' Ve paketleri tekrar onun elinden aldı.
Minnie, bir an için ne duyduğunu anlayamadı. Bir, ''Ha? Pardon?'' bakışından sonra kendini toplayarak sinirli bir kahkaha koyverdi.
''Saçmalamakta üzerinize yok.''
''Ciddiyim. İnsan değilsin. Ben de değilim.'' Bunda bir şey yok dercesine omuz silkmişti.
''Ah, yapma... Tamam, saldırgan değilsin, anladım. Ama söyle lütfen, ne içtin? Bir ambulans çağırabilirim.'' dedi, sabırlı bir edayla. Adamın gözlerinden hala gülümsemeler akıyor gibiydi. Soğuk, yağmurlu bu gecede insanın içini ısıtan gümüş rengi gözleriyle gülüyordu, ağzıyla değil. Saçıyla aynı tondaki kaşlarının kavisi çoğalmış, biri hafifçe yukarı kalkmıştı.
''Bunu sana nasıl inandırabilirim? İkimizin de doğaüstü varlıklar olduğunu?''
''Kanıtla!'' dedi, dalgacı bir tavırla.
Herhalde düşüneceği son şey, adamın yeryüzüne çakmakta olan bir şimşeği, hiç bakmadan - Minica'nın gözlerine bakarak- tutup, kavrayıp, yanlarındaki tahta eve atması, ama hiç yangın çıkmamasıydı. Sanki o şimşek hiç oraya düşmemiş gibiydi, tek bir yarık bile çarpmıyordu göze. Adamın gümüş renkli gözleri delercesine ona bakıyor, adeta içine işleyip bırakıyordu. Minica dönüp fizik mantığıyla düşündüklerinde yanması gereken eve bakarken bile, gözlerini ondan ayırmamıştı.
''Sen... Ama... Tanrım'' Açık kalan küçücük ağzını şaşkınlıkla kapatarak.
''Tüm gün seni izledim, Minica Millan. O Saks mavisi elbisenin içinde hoş görünüyorsun. Sen bir melezsin.''
''Melez mi? Kırma gibi mi yani? Elbisenin içinde hoş görünmemden mi anladın kırma olduğumu? Ha ha ha. Ne tür bir psikopatsın sen, neden beni takip ediyorsun?!''
''Ah, Tanrıçam!'' dedi adam, gökyüzüne bakıp hafif bir kahkaha patlatırken. ''Köpeklerden değil, Tanrılarla insanların birleşiminden bahsediyorum ben. Sen bir melezsin.''
''Şaka yapıyor olmalısın, ciddi değilsin değil mi? Hadi ordan, Tanrılarmış! Peh!'' Kocasıyla kavga eden bir kadın edasıyla kollarını birleştirdi. İçindeki sinir ve sabırsızlık sözleri ve gözleriyle dışarı akıyordu.
''Bana inanmıyorsun? O zaman hmm'' dedi, ellerini Minica'nın omuzlarına koymuştu. Minica itiraf etmeliydi ki, bu hareket midesindeki kelebeklere pogo dansı yaptırtmaya yetmişti. Kaslı vücudu, içten gülümsemesi ve upuzun boyuyla en usta mankenlere taş çıkartacak cinstendi. İnsanı günaha sokardı.
''Baban kim Minica?''
''Şaka mısın sen yaa? Tabi ki de Marcus Millan. Sen benimle kafa buluyorsun değil mi?''
Adam, Minica'ya öyle bir anda bile çooook hoş gelen gülümsemesini takınarak, ''Yanılıyorsun.'' dedi. ''Kanıtlamama izin ver.''
''Kanıtla!'' diye buyurdu.
Adam bir saniye bile duraklamadan, birazcık eğilerek solgun dudaklarını Minica'nın pespembe dudaklarına yasladığında Minica başı asırlara dayalı iki şey duydu; Güven ve Şehvet.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Minica Millan Seviye Yükseltme Empty
MesajKonu: Geri: Minica Millan Seviye Yükseltme   Minica Millan Seviye Yükseltme Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 1:15 pm

Rp puanı: 100, tebrikler.


/Admin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Minica Millan Seviye Yükseltme
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Marximno.seviye yükseltme
» Alex Nike (2. Seviye)
» Yondaime Hokage (2. Seviye)
» Rp Puanı Yükseltme
» Lena Hunter-Yükseltme

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: