Maria Musica Naiad
Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 28/06/11
| Konu: Maria Musica C.tesi Tem. 02, 2011 3:52 am | |
| İtalya'nın sakin köşelerindeki acımasız hayatımın ne kadar gizemli ve tehlikeli olduğunu yeni öğreniyorum.
Her zaman eksikliklerimle tanınmışımdır.Hatta annem bile bazen bunları yüzüme vurup durur.Mesela kontrolsüz gücüm,DEHB ve disleksi.Ama artık bunlara farklılık diyorum,çünkü o gün öğrendim bunların aslında benim gizli silahım olduğunu...
Saat 8.30.Her zamanki gibi sinir dijital saatim o iğrenç metalimsi çalışıyla uyandırdı beni.Ona vurup uyumaya devam etsem de anne uyandırma servisi geldi ve ''Tatlıııııııııım,uyanma vaktiiiiii!'' diye bağırmaya başladı.Annem inatçıdır,ben uyumadan susmaz.Mecburen gözlerimi araladım ve bulutlu gökyüzüne bakarak bir ''Off...'' çektim. Bu gün New York'a taşınıyoruz ve 8,5 saatlik bir yolculuk beni bekliyor.Yanlız olacağım;telefon yok,arkadaş yok.Artık sıkıntıdan geçeceğim okulu falan düşünürüm.Kalkıp anneme sarıldım ve ''Lütfen bu sefer her şey yolunda gitsin...'' dedim.O da beni öptükten sonra ''Eminim her şey yoluna girer hayatım.''dedi ve odadan çıktı.Hemen duş yapıp giyindim.Kahvaltıya indiğimde ise en sevdiğim yiyeceği gördüm:Çikolatalı-Kaşarlı Tost! Muhteşem bir kahvaltıdan sonra sırt çantamı ve bana babamdan kalan zümrüt bezemeli tacımı da yanıma alıp taksiye bindim.Ama annem beni taksiden indirdi.’’Canım,sana söyleme fırsatım olmadı,biraz kızabilirsin ama…Seni bir yaz kampına yazdırdım.’’deyiverdi.Ben de sinirden köpürür halde ‘’Tamam,en azından yaz boş geçmeyecek.’’dedim.Ama annem hala üzgün görünüyordu,o yüzden kendimi toparladım ve zar zor’’Sorun değil anne…’’tarzı bir şeyler geveledim.İkimiz de taksiye bindik ve havaalanına gittik.
Uçak saat 12’de kalkacağı için havaalanındaki tuhaf kişileri gözledim.Ama en tuhaf kişi en son uçağa binendi.Adamın boynuzları vardı ve suratı bir keçiye benziyordu.Saçlarına jöle sürmüştü ve yürüyüşü bir tuhaftı.Adam ona baktığımı hissetmiş olacak ki bana döndü ve bizim bulunduğumuz yere doğru gelmeye başladı.Annem koşarak adama gitti ve fısıldayarak’’Zamanı geldi mi?’’dedi.Adam kafa sallayarak yanıt vermekle yetindi.Annem uçakta beni adam ile oturtturdu.Sonradan adamın kamp görevlisi olduğunu öğrendim.Bir tür kas hastalığı varmış.New York’a yaklaştığımızda adam dediğim kişinin benden sadece 1 yaş büyük olduğunu,dünyayı gezip araştırmalar yaptığını vs. öğrenmiştim.
Jack -kamp görevlisi- bizimle eve kadar geldi.Annem nakliyecilere ne yapacaklarını söyledi ve Jack ile beni taksiye tekrar bindirdi.İşte o zaman evimizin Empire State’e ne kadar yakın olduğunu fark ettim.Annem bizi fırtınalı havada tek bir yaşam belirtisi olmayan bir çayırda yağmurluklarımızla indirdi ve eve geri döndü.Ona inanamıyordum.Beni neredeyse yaşıtım olan bir çocukla baş başa bırakmıştı.Ama Jack bana abuk subuk şeyler söylemek yerine ‘’Beni takip et!’’ anlamına gelen bir işaret yapıp bir ağacın yanına götürüp ağacı geçerken kayboldu.Onu takip ettim ve kendimi muhteşem bir kampta buldum.Jack kotunu,ayakkabılarını ve şapkasını çıkarmıştı,ama belden aşağısı bir keçiydi!Tabii kendimi küçük bir çığlık atmaktan alı koyamadım.Ama kimsenin baktığı falan yoktu.Jack ’’Hey,ben bir satirim.Korkmana gerek yok.Burası Melez Kampı.Tanrı kanı taşıyan çocuklar burada eğitim görür.’’dedi.Şaşkınlıktan ne yaptığımı hatırlamıyorum.Galiba önce gülüp sonra bayıldım.Ya da tam tersi…
Yunan Mitolojisi,o zamana kadar sadece ‘’MİT’’lerden oluşuyordu.Ama şu an durum çok başka…
Merhaba,ben Maria Ella Musica.Korkusuz denizlerin cesur kızı…
| |
|
Athena Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Mesaj Sayısı : 5210 Kayıt tarihi : 16/08/10
| Konu: Geri: Maria Musica C.tesi Tem. 02, 2011 7:05 pm | |
| *Bu rp ile puanını arttıramam, üzgünüm. Kendini rol oyunu yazma konusunda biraz daha geliştirmeden önce, yeni bir giriş rp'si yazma. | |
|