Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Arena'da bir gün

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Carmen Gabriel Boudicca
Ares'in Çocuğu
Ares'in Çocuğu
Carmen Gabriel Boudicca


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 21/06/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimePtsi Haz. 27, 2011 7:07 am

Canım sıkılıyordu ve son günlerde kendimi tembel hissediyordum. Bu yüzden kulübemden çıkıp doğruca arenaya geldim.
Kollarımdaki kasları yokladım. Kızlar genelde zarif gözükür ama ben eski yaşantım dolayısıyla güçlü görünmek zorundaydım. Üstelik kaslar düzgün fiziğimi bozmamış ayrı bir hava katmıştı. Yatakhanede bir çok erkekle dövüşürdüm. Bu yüzden yakın dövüşte gayet iyiydim ve tehlike anında tamamen istemsiz hareketler bulabilirdim.Kılıcı kaldırırken zorlanacağımı düşündüm. Ama hiç zorlanmadım kaldırdım. Ve saldırı-savunma hareketlerini denedim. Arkamdan gelen sesle irkildim.
"Hey duruşun düzgün değil."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Terra M. Winchester
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Terra M. Winchester


Mesaj Sayısı : 749
Kayıt tarihi : 18/02/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimePtsi Haz. 27, 2011 7:31 am

"Al sana! Al sana!"

Bu çizgide söykenerek kılıcımı oyuncak mankenlere savuruyordum. Kılıcımı savururken mankenlerin yerinde annemin ya da başka bir nefret ettiğim insanın olduğunu hayal ediyordum. Bunu yapmak bana zevk veriyordu. Tıpkı annemle birlikte oturduğumuz evi on yaşındayken yaktığımdaki gibi. Annem o yangında ölmüştü. Ve böylece ilk koruyucu ailemde kalmaya başlamıştım.

Kızıl saçlı kafamı iki yana sallayarak bu düşüncelrden kurtulmaya çalıştım. Geçmiş anılara dalmanın sırası değildi şimdi. O kötü anıların şu anki eğlencemi bozmasına izin vermeyecektim. Ama çoktan bozulmuştu bile. Çünkü dikkatim dağılmıştı. Dikkatimi yeniden toplamaya çalışarak etrafıma bakındığımda saldırı savunma hareketlerini çalışan bir kız gördüm. Onu daha önce buralarda hiç görmemiştim. Yeni olmalıydı. Yeni birine göre hareketleri oldukça iyiydi ama duruşu bozuyordu. Ona biraz öğretmenlik etsem fena olmazdı belki. Şu anda tam öğretmenlik havama girmiştim. Öğretmen havasında "Hey, duruşun düzgün değil." diye araya girdim.

Kız irkilerek bana göndü. Kahverengi düz saçları ve mavi gözleriyle güzel bir kız sayılırdı. Bu gerçeği görmezden gelerek ellerimi belime koydum ve açıklamaya başladım. "Duruşun yanlış. Bir kere eğri durmaman gerekir çünkü o zaman rakibin Seni şaşırtıp o sırada ayağına da çelme takarsa yüzüstü yere çakılırsın. İnan bana, eğri duruş yüzünden birçok kişiyi yere serdim." Bunları söylerken bir yandan da kızın duygularını anlamaya çalışıyordum. Ona öğretmenlik taslamama sinirlenmiş gibiydi. Haksız da sayılmazdı gerçi. Çünkü bana birisi böyle bilgiçlik taslasa şimdiye kadar ona kafa göz dalmıştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carmen Gabriel Boudicca
Ares'in Çocuğu
Ares'in Çocuğu
Carmen Gabriel Boudicca


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 21/06/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimePtsi Haz. 27, 2011 8:08 am

Arkamı döndüğümde saçları bal rengine çalan oldukça hoş kızla karşılaştım.Ona tam gülümseyip Merhaba diyecekken konuşmama fırsat vermeden:
"Duruşun yanlış. Bir kere eğri durmaman gerekir çünkü o zaman rakibin Seni şaşırtıp o sırada ayağına da çelme takarsa yüzüstü yere çakılırsın. İnan bana, eğri duruş yüzünden birçok kişiyi yere serdim."
Biran için sinir oldum.Ardından kendimi toparlayarak gülümsedim. Bu kız kampta kesinlikle yeni değildi ve kılıç konusunda bilgili duruyordu. Karşımdaki kız ani duygu değişimime şaşırmış gibiydi.
"Ben Bilanca. Belki bana birşeyler öğretirsin." Gözlerini devirdi.
"Öncelikli hareketlerin yeni birisi için kötü değil ama duruşu düzeltmek lazım." dedi ve omuzlarımda tutarak duruşumu dikleştirdi.
Ardından bana birkaç iyi hareket gösterdi. Arenada bir kaç saat dövüştük. Durduğumuzda ikimizde nefes nefeseydik. Gözleri parlıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Terra M. Winchester
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Terra M. Winchester


Mesaj Sayısı : 749
Kayıt tarihi : 18/02/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimePtsi Haz. 27, 2011 10:26 am

Bilanca. Kızın adı buydu. Kızla bir yarım saatlik düellomuz sonucunda kılıç kullanmak için yaratıldığını farketmiştim. Bir de eğitim almış olsaydı... Birkaç ufak tefek sorunu vardı sadece. En sonunda kılıcının kabzasına dokunup döndürmem sayesinde kılıcı düşürdü. Kılıcı düşürmesiyle birlikte benim de yerimden fırlayıp onu kapmam bir olmuştu. Bilanca kendi kılıcını benim elimde görünce elini bana doğru uzattı. Muhtemelen kılıcı ona geri vermemi bekliyordu.

Pis pis sırıtıp kafamı iki yana sallayarak cıkcıkladım. "Sana bir ders daha tatlım. Düşmandan kılıcını geri istememelisin. Gerçi bunu biliyor olman gerekiyordu zaten ama." Bu sözleri söyler söylemez Bilanca'nın gözleri büyümüştü. Büyük ihtimalle lafıma inanmıştı. Bir kötü kız kahkahası attım. "Eğitim süresince düşmanız Bilanca. Bunu sakın unutma. Ama önce bir mola verelim. Yorulduğunu tahmin ediyorum." Böyle dedim demesine ama ben de hala kesik kesik nefes alıyordum. İkimiz de nefes nefese yere oturduk. Biraz bacaklarımı uzatıp dinlendikten sonra aklıma çok önemli bir şeyi atladığım geldi.

"Ah, ne kadar kabayım! Sana kendimi tanıtmadım. Ben Tara. Hestia Rahibesi'yim ve Phobos'un kızıyım." Bunu söyledikten sonra kızın gözleri korkuyla irileşmişti. Bu konuda ona hak veriyordum. Çünkü aklı başında olan her insan korkardı. Bunları söyledikten sonra Bilanca'ya döndüm. "Eee? Sen hangi kulübedensin?" Gerçekten, Bilanca hangi kulübede olabilirdi? Ares'i ve Üç Büyükler'i anında eledim, çünkü o kulübelerden herhangi birinde olamayacak kadar kibar görünüyordu. Nyks de değildir herhalde. Biraz daha düşünmeye çalıştım. Off! Galiba kulübesini onun ağzından duysam iyi olacaktı. O sırada kulağıma uğultulu bir ses ulaştı. Bu düşünceler yüzünden az daha Bilanca'nın cevabını kaçırıyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carmen Gabriel Boudicca
Ares'in Çocuğu
Ares'in Çocuğu
Carmen Gabriel Boudicca


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 21/06/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimePtsi Haz. 27, 2011 10:59 pm

Şu ana kadar kılıçla gayet iyi idare etmiştim.Karşımdaki kişi kesinlikle çok iyiydi ve beni zorluyordu.Yaptığı bir hareket sayesinde kıılıcımı düşürdüm.Çevik bir harkertle hemen aldı. Kılıcımı bana vermesi ve devam etmemiz için elimi ona uzattım. Kafasını iki yana sallayp pis pis sırıttı."Sana bir ders daha tatlım. Düşmandan kılıcını geri istememelisin. Gerçi bunu biliyor olman gerekiyordu zaten ama." Kahkaha attı. Kesinlikle kötü kız kahkahasıydı. Benimde her zaman bu kadar kibar ve iyi olacağımı düşünmemeliydi.

"Eğitim süresince düşmanız Bilanca. Bunu sakın unutma. Ama önce bir mola verelim. Yorulduğunu tahmin ediyorum." dedi kesik kesik nefes alarak.Ben nefesimi düzene sokmuştum.Ama yinede yere oturduk. Yere oturur oturmaz kollarımı ovdum. Ona baktığımda bir şeyler düşündüğündü farkettim. Daha ne diyecek diye sormama fırsat kalmadan "Ah, ne kadar kabayım! Sana kendimi tanıtmadım. Ben Tara. Hestia Rahibesi'yim ve Phobos'un kızıyım." dedi. Phobos diye düşündüm. Aklımdaki düşünceleri hemen kovdum. "Eee? Sen hangi kulübedensin?"
dedi. "Tanrıça Amphitrite. Poseidon'ın eşi." dememle Tara yüzünü hemen öne eğdi. Başını ellerinin arasına aldı.

"Tanrıça. Tara bir sorun mu var ?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Terra M. Winchester
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Terra M. Winchester


Mesaj Sayısı : 749
Kayıt tarihi : 18/02/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 1:52 am

Başımı ellerimin arasına almış düşünürken arkamda bir hareketlilik sezdim. İçgüdüsel bir şekilde kılıcımı kaı arkama döndüğümde bir melezin kılıcının beni sıyırdığını farkettim. Melez tam vaktinde ayağa kalkmış olmasam beni öldürecekti. Aklımda onun kaderi için birbirinden ölümcül planlar kuruyordum. Onu kılıcımla deşebilir, sonra da kazara yaptığımı söyleyebilirdim. Bir yerde yangın çıkartıp onu da yangın çıkarttığım yerde kilitli tutabilirdim. Ya da iyisi mi onu, bizi öldürmeye çalıştı diye Athena'ya şikayet edebilirdi. Nadiren bu kadar öfkelenirdim ama şimdi gerçekten öfkeliydim. Yok, onu Athena'ya vermezdim herhalde. Kılıcımla onu deşerdim ama o zaman Athena beni kamptan sürerdi. Hiç kimse buna değmezdi.

Bu arada bana saldıran melez de yüzümdeki öfkeyi görmüştü ki panikten konuşurken kekelemeye başladı. "Valla seni gör-görmedim. Yanlışlık-la oll-ddu. Kı-kılıç kullanmayı yeni öğreniyorum." Melezin sesi, konuşurken o kadar çok titriyordu ki ne dediğini zor anlamılştım. Kılıcımla melezin yüzünde bir yara açtım. O yara onu öldürmezdi muhtemelen, sadece birkaç gün Büyük Ev'de kalırdı. Tabii yüzüne önem veriyorsa. Ayrıca söylediği mazeret de saçmalıktan ibaretti. Nasıl koskoca beni görmemişti ki?

Bir kez daha yüzüne kılıcımı savurudum. Melez bu defa acıdan yere yığıldı. Zaten ilk kılıç darbesinde ayakta zor duruyordu. Ona bir tekme savurdum. "O zaman sana bir ders melez. Bilmediğin şeyi yapma. Ayrıca sen benim kim olduğumu bilmiyorsun sanırım." İçimde duyduğum korkunç öfkeye rağmen sırıtmayı başarabildim. "Korku tanrısı Phobos'un kızıyım canım. Senin gibi bir sürü kendini bilmez kişi bana musallat olmaya çalıştı." Yere çömelerek yüzümü melezin yüzüne yaklaştırdım. "Ve hepsine de haddini bildirdim." Gerçekten de öyleydi. Buradaki kötü ünümü boşuna kazanmamıştım. Melezin benden korkmasını istiyordum. Hayatındaki en korkunç anı yaşlayıp karşımda acıdan büzüşmesini istiyordum. Giderek babama benzemeye başlıyordum sanırım.

Melez birden acıyla haykırdı. Gözümün önünde yerde kıvranıp tekmeler ve çığlıklar atıyordu. "Lütfen, yapma- ben bir şey yapmadım. Git burdan!" Melez bir kez daha debelenip çığlık atmaya devam etti. İtiraf etmeliyim ki şaşırmıştım. İlk başta melezin benimle konuştuğunu sanmıştım ama gözleri cam gibiydi ve o anda umrunda olan son şey benmişim gibi görünüyordu. Düşünceli bir tavırla gözlerimi kıstım. Sanırım bu bir özel yetenek gibi bir şey olmalıydı. Çünkü melez en kroktuğu anı yaşıyormuş gibi görünüyordu.

Birden melezin çığlıkları kesildi. Gözleri cam gibi olmaktan çıktı. Bir kez daha bana bakıp "Ucube!" diye bağırdıktan sonra son hızla Arena'dan çıktı. Sırıtarak Bilanca'ya baktım. Sanırım az önceki gösteri onu fena halde korkutmuştu. Ben ise korkmaktan fersah fersah uzaktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carmen Gabriel Boudicca
Ares'in Çocuğu
Ares'in Çocuğu
Carmen Gabriel Boudicca


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 21/06/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 2:17 am

Kılıç Tara'yı son anda sıyrdı. Tara öfkeyle ayağa fırladı.
"Valla seni gör-görmedim. Yanlışlık-la oll-ddu. Kı-kılıç kullanmayı yeni öğreniyorum." dedi melez. Çocuğa acımıştım ama belli etmedim.Kimseye acıdığımı belli etmezdim. Bu beni güçsüz göstermekten başka işe yaramazdı. Tara kılıcını kaldırdı ve çocuğun yüzünde bir yara açtı.Ardından hızını alamayıp kılıcını savurdu.Melez yere yığıldı. "O zaman sana bir ders melez. Bilmediğin şeyi yapma. Ayrıca sen benim kim olduğumu bilmiyorsun sanırım." dedi Tara. "Korku tanrısı Phobos'un kızıyım canım. Senin gibi bir sürü kendini bilmez kişi bana musallat olmaya çalıştı." yere çömeldi melezin yüzünü yüzüne yaklaştırdı."Ve hepsine de haddini bildirdim." Melez birden çığlık attı yerde debeleniyordu ve sağa sola tekmeler savuruyordu. "Lütfen, yapma- ben bir şey yapmadım. Git burdan! Kaşlarımı çatıp çocuğa baktım. Ve anladım. Karşımdaki çocuk en büyük korkusunu yaşıyordu.Birden durdu ve ayağa kalktı. Tara'ya bakıp "Ucube !" diye bağırdı. Ve koştu. Hayır bu gösteriden korkmamıştım. Eski hayatımda kaldığım yatakhanede ölümler görmüştüm. Ama Tara'nın bunu bilmesini istemediğimden yüzüme korkmuş gibi bir maske yapıştırdım. Tara'ysa düşünceli görünüyordu.
"Bu kadar ileri gitmene gerek yoktu Tara.Çocuk nerdeyse altına yapacaktı" dedim sırıtarak.
Bana ilk başta merhamet abidesi gibi bakacağını tahmin ediyordum bu yüzden son cümlemi kendimden emin bir tavırla söylemiştim.
Sırıttı.
"Seninle çok iyi anlaşabiliriz Bilanca. Emin ol bu benim altına yapmasını sağladığım ilk çocuk değil." dedi.
"Çok yazık. Melez günlerce uyuyamayacak" dedim yüzüme acımasız alaycı bir maske koydum.Ben kesinlikle iyilik kibarlık abidesi değildim. Yatakhanede çok çocuk dövmüştüm.
Kahkaha attı.
"O ucube lafını ona yedirirdim ama neyse." dedi. Hızla kılıcımı kaptım.
"Haydi bakalım Tara. Bu konuda usta olmak istiyorum" dedim.
"Eh.. Olacağından eminim Bilanca." dedi ve saldırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Terra M. Winchester
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Terra M. Winchester


Mesaj Sayısı : 749
Kayıt tarihi : 18/02/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 3:18 am

Bilanca o iyilik meraklısı kızlardan biri olmadığını gösterip beni şaşırtmıştı. Ama beni daha çok şaşırtan şey bu yeteneğimi daha önceden farkedememiş olmaktı. Oysa kaç kişiye uygulamıştım bunu. İlk olarak ilk koruyucu ailemin şımarık çocuklarından birinde denemişti. Çocuğun o hali tam anlamıyla içler acısıydı! Neyse... Eğitime(!) yeniden başlamıştık. İkimiz de birbirimize bir saldırı, bir savunma yapıyorduk. Ben saldırırken Bilanca savunuyordu, Bilanca saldırırken ben savunma yapıyordum. Kılıcı iyi kullanıyordu ama bir hatası vardı. O hatayı da bir yandan kılıç sallarken bir yandan da çelme takıp düşmesine neden olarak gösterdim.

"Hey! Niye bunu yaptın?! Sadece kılıçla çalışacağımızı sanıyordum?!"
Eveti Bilanca kılıçta iyiydi ama duruş konusunda o kadar iyi olduğunu söyleyemezdim. Kılıcını sallarken bir yandan da hareket etse rakibi onu düşürtemezdi işte. Oysa o sadece kılıç tutan elini sallıyor ve vücudunun diğer kısımlarını hareketsiz tutuyordu.

Derin bir nefes aldım. "Sorunun ne biliyor musun? Kılıç sallarken bir yandan da öyle put gibi durmasan daha iyi olur. Yoksa biri sana dövüş sanatlarından bir hareket çaktığında öylecene yerde kalakalırsın. Özetle kılıcını sallarken dengeni de sağlam tut ki kolay kolay düşemeyesin." Evet, kulağa zor geldiğini biliyordum ama zaten kılıç sanatında uzman olmak kolay bir şey değildir ki. Bilanca aklımdaki tüm bu düşünceleri doğrularcasına pufladı. "Bir yandan kılıç salla diğer yandan da dengeni korumaya çalış! Ne kadar zormuş ya!"

Gülümsedim. "Kolay olacak diye bir şey söylemedim ki. Tüm söylediğim şeyleri uygularsan beni yenebilirsin belki. Mesela sen bir yandan saldırırken bir yandan da bana çelme takmaya çalış düşüyor muyum düşmüyor muyum?" Tekrar dövüşe başladık. Bilanca'nın her an bana çelme takacağını düşünüyordum ama uzjnca bir süre bunu yapmadı. Kendimi sadece dövüşe odaklamıştım, ama neyse ki dengemi hala koruyordum. Çünkü Bilanca tam o anda bir yandan kılıcını sallayıp bana alttan tekme vurdu. Biraz sarsılsam da yere düşmemiştim. Ama sarsılmak düşmekten iyidir, değil mi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carmen Gabriel Boudicca
Ares'in Çocuğu
Ares'in Çocuğu
Carmen Gabriel Boudicca


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 21/06/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 4:29 am

Kılıçla gayet iyi gidiyordum. Am vücudumu hareket ettirmediğimin farkındaydım. Tanrım vücudumu hareket ettirmek çok zor geliyordu. Taranın bir çelmesiyle popomun üstüne yere çakıldım.
"Hey! Niye bunu yaptın?! Sadece kılıçla çalışacağımızı sanıyordum?!" dedim şaşkınlıkla. Bana bakıp başını iki yana salladı ve
"Sorunun ne biliyor musun? Kılıç sallarken bir yandan da öyle put gibi durmasan daha iyi olur. Yoksa biri sana dövüş sanatlarından bir hareket çaktığında öylecene yerde kalakalırsın. Özetle kılıcını sallarken dengeni de sağlam tut ki kolay kolay düşemeyesin."
Mantıklıydı. Ama hem hareket edip hem de kılıç hareketlerime ne kadar yoğunlaşabilirdim ki ? Ofladım.
"Bir yandan kılıç salla diğer yandan da dengeni korumaya çalış! Ne kadar zormuş ya!" dedim Gülümsedi.
"Kolay olacak diye bir şey söylemedim ki. Tüm söylediğim şeyleri uygularsan beni yenebilirsin belki. Mesela sen bir yandan saldırırken bir yandan da bana çelme takmaya çalış düşüyor muyum düşmüyor muyum?" Sırıttım. Evet bunu yapacaktım ama sen der demez değil Tara. Benden çelme takmamı beklediğini biliyordum. Ama ben kılıcımla üstüne yüklendim. Bu yüzden alttan gelen çelmeyi beklemek yerine kılıca konsantre olmuştu. İşte şimdi ona anladığımı gösterebilirdim. Kılıcımı güzelce salladım ve alttan tekmeyi bastım. Düşmemişti ama sersemlemişti. Geri çekildi ve bana gülümsedi.
"Aferin Bilanca. Biraz daha sert atsaydın düşürebilirdin." dedi.
"Daha yeni öğreniyorum Tara. Seni düşürdüğüm günlerde gelecek." dedim ve dil çıkardım. Hızla kalkıp dilimi tuttu ve çekti.
"Ah !" dedim dilimi elinden kurtarıp.
"Ukalalık yapma bakayım dilini kopartırım." dedi tehditkar bir gülümsemeyle. Kahkaha attım. Oda güldü. "Bak sana ne göstereceğim" dedim ve arka arkaya havada taklalar atmaya başladım. Bunu yatakhanede öğrenmiştim.Çemberler ve geri taklalar atıyordum. Bittiğinde yüzüne baktım.
Beğenmiş gözüküyordu.
"Neden bu hareketleri kılıçta uygulamaya başlamıyorsun ?" dedi.
"Ne zaman yaaa ?" dedim ona merak ederek. Tehlikeli bir biçimde gülümsedi.
"Şimdi."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Terra M. Winchester
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Terra M. Winchester


Mesaj Sayısı : 749
Kayıt tarihi : 18/02/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 5:01 am

Bilanca'nın bana gösterdiği hareket oldukça etkileyiciydi. Bir de bunu dövüş sırasında kullansa kim bilir neler olurdu! Hayal etmesi o kadar da zor değildi ama acaba elinde kılıç varken bu hareketi yaparsa bir yerini keser mi diye düşünmeden edemiyordum. Ama denemeden bunu bilemezdik değil mi?

"Evet tatlım. Bir de bunu dövüşürken yapmaya çalış. Mesela rakibin -şuanlık ben- beline kılıcı savduğumda diyelim, sen de kılıçtan kaçmak için hızlıca geriye takla atsan... Tabi bu arada kılıçla kendini kesmemeye de dikkat etmelisin. Evet, ne diyorduk. Rakibin beline doğru kılıcını savurduğu zaman hızlıca geriye takla atsan rakibini çok fena bozarsın. Çünkü bilirsin ki çoğu insna o tip hareketler yapamaz. Buna ben de dahilim. Ama senin elinde bunun gibi çok güzel bir koz varken kulanmamak olmaz, değil mi?" diye gülümsedim.

Bu hayal Bilanca'nın da hoşuna gitmişti. Kimin hoşuna gitmezdi ki. Bilanca bir yerlerini kesmeden takla atabilirse bu hayal gerçeğe dönüşecekti.

"Evet Bilanca. Şimdilik bu bir hayal ama gerçeğe dönüşme şansı var. Biz de bu şansı tepecek değiliz, değil mi ama?" dedim şirin bir sesle. Bilanca biraz solgundu sanki.

"Hazır mısın tatlım?" diye sordum kılıcımı alı dövüş pozisyonuna geçerken. Bilanca biraz solgun görünüyordu ama yine de "Hazırım." dedi.

"O zaman başlayalım!" Bunu derken kılıcımı klasik bir hamleyle Bilanca'nın kılıcına vurmuştum bile. Birkaç klasik savunma saldırı hareketi yaptıktan sonra kılıcımı Bilanca'nın beline doğru savurdum. Kılıç Bilanca'nın beline doğru savrulurken bir an bile gözümü kıpmamıştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carmen Gabriel Boudicca
Ares'in Çocuğu
Ares'in Çocuğu
Carmen Gabriel Boudicca


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 21/06/11

Arena'da bir gün Empty
MesajKonu: Geri: Arena'da bir gün   Arena'da bir gün Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 5:35 am

"Evet tatlım. Bir de bunu dövüşürken yapmaya çalış. Mesela rakibin -şuanlık ben- beline kılıcı savduğumda diyelim, sen de kılıçtan kaçmak için hızlıca geriye takla atsan... Tabi bu arada kılıçla kendini kesmemeye de dikkat etmelisin. Evet, ne diyorduk. Rakibin beline doğru kılıcını savurduğu zaman hızlıca geriye takla atsan rakibini çok fena bozarsın. Çünkü bilirsin ki çoğu insana o tip hareketler yapamaz. Buna ben de dahilim. Ama senin elinde bunun gibi çok güzel bir koz varken kulanmamak olmaz, değil mi?"
Gülümsedim. Hayal kesinlikle hoşuma gitmişti. Ama diye düşünüyordum. Ya bir yerimi kesersem ?

"Evet Bilanca. Şimdilik bu bir hayal ama gerçeğe dönüşme şansı var. Biz de bu şansı tepecek değiliz, değil mi ama?" dedi şirin bir sesle. Rengimin attığını hissettim. Oda bunu bekliyordu sanki. Bu yüzden bana daha sevecen yaklaşacaktı.

"Hazır mısın tatlım?" dedi. Yüzümün rengi konusunda yapabileceğim bir şey yoktu ama elimden geldiğince güçlü bir sesle.
"Hazırım." dedim.
"O zaman başlayalım !" dedi ve klasik kılıç hareketleriyle başladık. Beni sakinleştirmek ve adapte etmek için yaptığını biliyordum. Ardından hızla kılıcı belime doğru savurdu. Ne olduğunu anlamadan havada takla attım. Tabii ki kılıcı kendimdne mümkün olduğunca uzak tutarak. Ancak hesaba katmadığım bir şey olmuştu. Ayakkabımın tabanı onun kılıcına gelmişti. Onun kılıcı yeri boylamış benimde ayakkabım ikiye bölünmüştü. Ama gülümsedim.
"Harikaydın Bilanca." dedi. Ardından ayakkabıma bakıp kahkahayı bastı.Somurttum birbirimize baktık. O sessizlikte bir mide gurultusu duyuldu ve kesinlikle benden gelmiyordu. Ben kahkaha atarken bu kez somurtan oydu
"Hadi Yemek Gazinosu'na." dedim ve koluna girdim.

RP bitmiştir.*
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Arena'da bir gün
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Arenada ceza
» Hephaistos'un Çocuğu Arenada
» Arenada Biraz Vakit Öldürüyorum.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Arena-
Buraya geçin: