| Arenada ceza | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Arenada ceza Cuma Şub. 18, 2011 8:28 am | |
| Bugün hiç mi hiç mutlu değildim. Bunun nedeni açıktı. Bir ceza almıştım ve tanrıça Athena benim için ''özel'' bir şeyler düşünmüştü. ''Off! Sadece bir heykelin yarısını kopardım! Bu o kadar kötü bir şey değil ki. O çocuğun beni kızdırmaması gerekirdi! Artık 'Dikkat Zeus kızı çıkıp size şimşek fırlatabilir' diye bir tabela astıracağım üstüme.'' Sinirle bir taşı tekmeledim ve arenaya doğru yürümeye devam ettim. Cezam basitti. Arenadaki bütün silahları parlatmak. Ama bunun bayağı uzun süreceğini hissediyordum. Özellikle de yanlızken. Belki yüzüncü kez oflayıp yüzüme düşen bir parça saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve kolyemi elimde çevirdim. Oraya gitmeyi hiç istemiyordum! Ama zorunluydum, bugün bütün zamanımı tembellik yapmakla geçiremezdim. Sonunda hedefime vardım ve yandaki kiklopa döndüm. ''Bana şu silahları ver kiklop!'' dedim bütün tersliğimle. Kiklop biraz korkutu ama köşeyi işaret etti. Bütün silahlar oradaydı. Ama onların arasında, ufak tefek bir kızın, bir kılıcı cilaladığını görebiliyordum. Demek ki cezamda yanlız değildim. Kendim için sevinip kızın benim yanımda çalışacağı için onun adına üzülerek yığına doğru ilerledim. | |
|
| |
A. Raina Lindgren Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 631 Kayıt tarihi : 01/12/10
| Konu: Geri: Arenada ceza Cuma Şub. 18, 2011 8:43 am | |
| Lanet olsun ki, geçen seferki gibi Ren ile çilek aşırmamız gibi gitmemişti bu seferki Dionysos'un tarlalarını soyup soğana çevirmem. Bu sefer cidden sanki on gündür yemek yemiyor muşum da ilk gördüğüm şey çileklermiş gibi tarlalarda nazikçe(!) çilek yiyordum. Ve Dionysos beni tuttuğu gibi Athena'ya götürmüştü. 'Acaba beni titanlara mı yem edecek bu sefer Athena?' diye geçiriyordum içimden. Çünkü bu yaklaşır bir milyarıncı vukuatımdı. Hayır, kampa geldiğimden beri olanların sayısı değildi, bu haftaki bir milyarıncı kez Athena'ya gidişimdi bu. Peki bilin bu sefer beni hangi cezaya mahkum etmişti. Arenadaki tüm silahları parlatacaktım. Lanet olsun.
Uzun sürecek işimi erkenden bitirmek için güneş doğar doğmaz, evet benim gibi uyuyan biri bütün gece uyuyamadığı için bir delilik yapıp saat sabahın beşinde cezasını çekmek üzere Arena'ya gitmişti. Kikloptan silahların yerini öğrendim ve hemen, güzelce cilalamaya başladım. Yaklaşık iki buçuk saat sonra yanıma biri gelmişti. "Hey!" diye selam verdi sadece. Bu sesi tanıyordum aslında. Şu gıcık avcı Adyali olmalıydı bu. Yardıma gelmediğine göre, lütfen bana onunda ceza almadığını söyler misiniz?
Yeni boyadığım saçlarımı elimle arkaya attım ve Adyali'ye döndüm. Yüzüme yerleştirdiğim ultra-yapmacık gülümseme ile Ad'a gülümseyip "Senin burda işin ne tatlım?" dedim. Tanrım, sana yalvarıyorum beni bu cezayı onunla yapmak zorunda bırakma. Muhtemelen bu cezanın tamamını bana kakışlayacağına inanmakla meşguldü. Aynı zamanda şaşırmış bir biçimde bana bakıyordu. | |
|
| |
Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Geri: Arenada ceza Cuma Şub. 18, 2011 10:00 am | |
| "Senin burda işin ne tatlım?" Kızın bu sorusuna biraz şaşırmıştım. Bir yerden tanıdık geliyordu bu kız. Kampta birkaç tane çekik kız vardı. Bunu da ifadesi aynı bir hırsızın karşısındakinin cüzdanını çalmadan önceki gülüşüne benziyordu. Tamamen yapmacık. Ah, hırsız, tabii ya! Bu bir Hermes kızıydı! Ama hangisiydi ki? İki tane vardı. Ona ismini sorarsam kabalık olacağını düşündüm. Ah, şu anda hiç kabalığa takacak durumda değildim. ''Sen kaç numaralı çekiktin?'' Kız yüzünü buruşturdu. ''İki numara.'' dedi sakin kalmaya çalışarak. ''Ben Raina.'' Onun yanına oturdum ve silahlara baktım. ''Sen de mi cezalısın?'' Kız bana başka-niye-burada-silah-temizliyor-olabilirim bakışı attı. Sustum ve yerime sindim. Konuşmak istemiyordum çünkü konuşursam kavgaya başlayacağımızı biliyordum. Bu yüzden bir kılıç kaptım ve kikloptan aldığım bezle yavaşça parlatmaya koyuldum. | |
|
| |
A. Raina Lindgren Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 631 Kayıt tarihi : 01/12/10
| Konu: Geri: Arenada ceza Cuma Şub. 18, 2011 10:26 am | |
| Kaç numaralı çekiksin mi? Bu kız benim yanıma tamamen canına susadığı için benimle uğraşıyordu. Ardından saçma sapan bir soru daha sordu fakat ona garip garip bakmam yetmiş gibi görünüyordu. Eline bezini aldı ve silahları benimle beraber parlatmaya başladı ve ben lanet olsun ki susamıştım. Ayrıca birşeyler yiyip gelmediğim açıkmıştımda. Ah... Çileklerim şimdi burada olsalardı ne güzel yerdim! Ve şu an yanımdaki gıcığada bir tane bile çilek vermezdim.
Offf... Acıktığım ve susadığım yetmezmiş gibi çokta susamıştım! Peki, yanımda neden bir gıcık varken eğlenmek için onunla laf dalaşımsı şekilde kavga etmiyordum ki? Söze direk girip "Sen neden ceza aldın?" diye sordum silahı parlatırken. Gayet soğuk bir sesle "Sadece bir heykelin yarısını kopardım... Yani yarısı sayılır. Sen?" Nefret ettiğim tipten bir insanla yan yanaydım. Ve bence bu bana dünyadaki edilebilecek en büyük eziyetlerden biriydi. Tamam Ra, sakin ol ve sorunun cevabına yanıt ver. "Çilek tarlasını talan ettim. Ciddi anlamda talan, hepsini." ardından koca bir kahkaha kopardım. Hala yarı sarhoş Dionysosun beni görünce yüzünün aldığı saçma şekil gözümün önüne geliyordu. Kızgınlıkla anlamsızlığın karıştığı şaşkınlığın ifadesi gibi, saçma bir ifadeydi. Ardından aramızda bir sessizlik oldu. O arada Adyali'nin mırıldanarak "Tipik hırsız Hermes'in hırsız kızı." şeklinde söylendiğini duyunca elimdeki silahı alıp Adyali'ye doğrulttum. "Ne dedin sen?" diye sordum sinirli sinirli. "Eğer söyleyeceğin varsa dırdır yapmayı bırakıp yüzüme söyle!" diye devam ettim açıklamasına izin vermeyerek. | |
|
| |
Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Geri: Arenada ceza Cuma Şub. 18, 2011 9:29 pm | |
| Kızın bu kadar aksi olmasını beklemiyordum. Bunu bir iltifat sayar diye düşünmüştüm. Bana Zeus'un aksi kızı deseler mutlu olurdum yani. Kendi kendime gülümsedim. Çocuğa attığım şimşeğin bir kısmı heyekele denk gelmişse de, çocuk yanan kolunu ancak söndürmüştü. Raina deli deli gülen bana garip garip baktı ve tehşisini koyup silahı indirdi. O sirada elime bir gürz aldım. ''Vay! Bu harika! Kampta böyle şeyleri daha sık elime almalıyım.'' dedim mırıldanarak. Kız yine ters ters bana bakıp silahlara geri döndü. Benim bu gürzü nasıl temizleyebileceğim de tam bir muammaydı. Elimdeki bezi dikkatlice gürzün dikenlerine sürmeye başladım. Bir yanlış harekette canımın çok acıyabileceğini düşündüm. Birkaç dakika sonra silah temizlemekten canım sıkılmıştı bile. Hızla Raina'ya baktım. O da bıkkınlıkla silah temizliyordu. Eğlenceli bir şeyler yapabilirdil değil mi? Bir cezada olsak bile yani? Bunu en iyi onun bilebileceğini düşündüm. | |
|
| |
A. Raina Lindgren Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 631 Kayıt tarihi : 01/12/10
| Konu: Geri: Arenada ceza C.tesi Şub. 19, 2011 12:46 pm | |
| Adyali'nin bana attığı anlamsız bakışları fark ettiğim anda başımı kaldırıp ona bakmaya başladım. Ardından oflayarak özenle temizlediği gürze döndürdü gözlerini. Tanrım. Gerçekten benim kadar sıkılmış görünüyordu. Tekrar bana baktı ve "Cidden, bu iş çok sıkıcı." dedi oflayarak. "Bencede. Hemde karın acıktırıcı." dedim elimdeki bezi masaya fırlattım ve guruldayan karnımı tutup dudaklarımı büktüm. Açlıktan ölebilirdim. Ben bu kadar aç kalmaya alışık değildim. Hattaha başım dönmeye başlamıştı. Dışarıdan nasıl gözüküyordum acaba, yine betim benzim atmışmıdır ki? Adyali bana baktı ve "Hey, iyimisin?" diye sordu. Evet anlamında başımı salladım ve "Sabah kahvaltı yapmadım ve erken kalktım, sabahın beşi kadar erken bir saatte." ardından dönen başımı ellerimin arasına aldım.
"Aslına bakarsan bende açım." dedi sıkıntılı bir ses tonuyla Adyali. Ona baktım ve "Tamam o zaman, ben gidip kulübeden yemek getireceğim. Merak etme, ne kadar Hermes kızı olsamda insanları yarı yolda bırakacak kadar yüzsüz değilim." | |
|
| |
Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Geri: Arenada ceza Paz Şub. 20, 2011 3:21 am | |
| Raina gittikten sonra gürzü bıraktım ve bacaklarımı karnıma doğru çekip başımı dizlerim koydum. Böyle oturmayı çok seviyordum. Çoğunlukla üzgün olduğum zamanlarda böyle yapardım, ama şimdi karnımın gurultusunu hafifletmek içindi. Rahatlamaya çalıştım ve Raina'nın gelmesini sabırsızlıkla bekledim. Ya yiyecekleri getrimezse? Ya yolda dayanamayıp hepsini yerse? Bu ihtimal beni korkutmuştu çünkü o açım diye inim inim inlediğinden beri ben de çok aç olduğumu farketmiştim. Sonunda birkaç ayak sesi duydum ve başımı kaldırdım. Raina elinde birkaç paketle geliyordu! O kadar sevinmiştim ki, şu anda ona sarılabilirdim bile. Raina hızla yanıma geldi (belli ki o da sabırsızlanıyordu) ve hızla paketleri açtı. ''Vayy!'' dedim sadece. Paketlerde bol bol çilek, cipsler, minik çikolatalı kurabiyeler ve daha fazla cips vardı. ''Sen bu kadar şeyi nereden buldun böyle?'' Raina hınzırca gülümsedi. Gülüşü aynı babasına benziyordu. ''Benim de bazı sırlarım var.'' dedi. Çok konuşmadık ve Raina'nın getirdiği şeylere yumulduk. | |
|
| |
A. Raina Lindgren Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 631 Kayıt tarihi : 01/12/10
| Konu: Geri: Arenada ceza Cuma Mart 04, 2011 1:14 pm | |
| Tıkınmaya başladıktan kısa süre sonra, yanımda oturan Adyali bana döndü ve "Ne gibi sırlar bunlar?" diye sordu meraklı ve sinsi ses tonuyla. İşin garibi, bu ses tonuyla bir Avcı'dan daha çok Hermes'in kızlarına benzemişti. Gözüme takılan parlak kılıca bakarak ağzıma bir cips daha attım ve gülerek "Ben her zaman için yanlız çalışırım." dedim. Evet, gerçektende asla biri ile beraber kurnazlık yapmayı denememiştim. Birini işe karıştırıp onu kullandığım olmuştu ama çoğunlukla kendi işlerimi kendim hallederdim.
Tamam, kabul etmeliyim ki Adyali hakkında şu anda düşündüklerimin onun ilk gördüğüm anda düşündüğüm şeyler arasında bayağı bir fark vardı. Birincisi, o kadar kötü ve aptal birisi değildi. Ve... Evet, açıkçası rakipten daha çok arkadaş olarak görmüştüm Adyali'yi. O arada elimdeki bitmiş cips paketini buruşturdum ve yanımda getirdiğim çöp torbasına koydum. Şimdi sıra tatlıdaydı, yani ellerimle topladığım taze ve nefis çileklerde. Hoş, toplamamın üzerinden iki yada üç gün geçmişti ama tazeliğini korumayı başarabilmişti çileklerim. Çileklerin keyfini çıkarırken Adyali'ye döndüm ve "Peki sen hiç kurnazlık yaptın mı?" diye sordum heyecanla. | |
|
| |
Adyali Beckett Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1657 Kayıt tarihi : 21/10/10
| Konu: Geri: Arenada ceza Perş. Mart 10, 2011 7:24 am | |
| Raina'nın sorusunu duyunca sırıttım. Yemek aramızdaki buzları eritmiş gibiydi. Büyük bir cesaretle ilk adımı atmam çok işe yaramıştı. Açıkçası beni tersliyeceğinden de korkmuştum bir an. Tepkisi beni çok sevindirmişti. ''Yapmaz olur muyum?'' dedim ona ve çileklerden bir tane alıp ağzıma attım. Raina dinliyorum dercesine öne eğilmişti. Ağzıma bir çilek daha attıktan sonra konuşmaya başladım. ''Bir kere Sat'in yatağına pegasus pisliği doldurmuştum, Leo'nun çarşafını yakmıştım, ve de aldığım cezaların hepsinde cezaları boşverip eğlenceli şeyler yaptım.'' Sonra aklıma gelmişti. ''Şimdi olduğu gibi. Hayatımda böyle bir ziyafet çekmemiştim.'' dedim kibarlığı bırakıp koca bir çileği tek lokmada ağzıma atarak. Raina kıkırdadı. ''Çalıntı çileklerin tadı da bir ayrı olur.'' dedi. ''Kesinlikle!'' diye katıldım ona. Kız damak zevkinden anlıyordu. Bir süre çileklerle ilgilenmekten konuşamadık. | |
|
| |
| Arenada ceza | |
|