Melezlerin İntikamı

Konu: *Melezlerin İntikamı* Salı Haz. 14, 2011 6:20 am

Nerede olduğumu bilmiyordum.Umutsuzca gür bir çalılığın ardına gizlendim ve onları izlemeye başladım.Bu insanları nereden tanıyordum?Bağırarak beni arıyorlardı.En son cesaretimi toplayıp dışarı çıktım.Benimkine benzeyen gümüş bir çizme giymiş olan kız,yavaşça uzandığı yerden kalktı.Karşıma geçip doğruldu ve kıyafetlerini düzeltti.Delici bakışlarıyla gözlerimin içine bakarak ''İntikamımı al.'' dedi.Bir tek bunu söylemişti.Ve sonra arkamdaki bir şeye bakarak kaçmaya başladı.Omzumun üzerinden arkama baktım.Arkamda duran kişi Atlas'tı!Hızlıca arkamı döndüm ve tekrar baktım.Görüntü değişmişti.'Benim adım Bob' yazılı tişört giymiş bir titan,göğü sırtlanmıştı;ve Atlas yok oluvermişti.Başım dönüyordu;yürümeye çalıştım ama önümü göremiyordum.Zar zor çevreme bakındığım sırada bir uçurumun kenarına geldiğimi fark ettim.Dengemi sağlayamayıp dipsiz uçurumun kenarından kaydım.Hiçliğe doğru yuvarlanırken duyduğum tek ses gümüş çizmeli kızın soğuk ve monoton konuşmasıydı.

''Artemis'i bul.İntikamımı al.''
***
Su gibi olmuştum.Saate baktım,henüz 5.30'du.Yatağımın içinde doğruldum.Berbat bir rüyaydı.Fakat bu bir mesaj olmalıydı.Yoksa neden tanımadığım bir avcı benden yardım dilensindi ki?Hemen yatağımdan kalktım ve yüzüme soğuk su çarptım.Evet,uyku sersemliğini üzerimden biraz olsun atmıştım.
Terliklerimi ayağıma geçirip hemen yan odadaki Ashley'nin yanına gittim.Henüz uyanmamıştı;ama onun da kabus gördüğü belliydi.Zaten rüyam Artemis ve avcılarla ilgiliydi,tüm avcılar kabus görüyor olabilirdi.Ashley'i şiddetli bir şekilde sarsarak uyandırdım.Şaşkın gözlerle bana bakıyordu;fakat korkudan konuşamıyordu.Kabus onu da ürkütmüş olmalıydı.Telaş içinde ''Kabus...'' dedi;ama gerisi gelmedi.Yatağının üzerine oturup ''Biliyorum.'' dedim.Yarım saat kadar geçtikten sonra Ash ve ben üstümüzü giyinmiş,odamda oturuyorduk.
Düşünceli bir tavırda ''Pekala,Empire State'e gideceğimiz çok açık.'' dedim.Onaylarcasına başını salladı ve ''Yolda drahmiye ihtiyacımız olabilir.Ve biz son görevlerde tüm drahmilerimizi harcadık.Ayrıca Othrys dağı oldukça büyük.Yol bilen birine ihtiyacımız var.'' dedi ve umutsuzca bana baktı. ''Öyleyse hırsızlıkta usta bir Hermes çocuğu ve bir sürü haritası olan bir Athena çocuğu bulmalıyız.'' dedim.
Ashley'le yollarımızı ayırdık.O Hermes kulübesine gitti;ben de Athena kulübesine gittim.Saat hala çok erken olduğu için kapıyı çalamazdım.Çaresizce yerde duran ufak bir taşı aldım ve Tina'nın penceresine attım.Birkaç saniye sonra Dave ve Tina pencereye çıkmışlardı.Tina esneyerek ''Lena,senin sorunun ne?Saat henüz 5.00!'' dedi.Haksız da sayılmazdı.Gözlerimi devirerek ''İkinizde Othrys dağıyla ilgili tüm haritalarınızı toplayın ve yanıma gelin!'' dedim sessizce.Onlar haritalarını kurcalarken,ben içimden Ash'in bir Hermes çocuğu bulduğu umdum.

Konu: Geri: *Melezlerin İntikamı* Salı Haz. 14, 2011 7:05 am

Uzun zamandır görmediğim kabuslarım yeniden başladı. Bir dağ olduğunu tahmin ettiğim bir yerdeydim çünkü ileride bir uçurum olduğunu görebiliyordum. Yüksek bir uçurum. Etrafımda sık çalılıklar vardı ve ben bir tanesinin arkasında duruyordum. Bir kız bana sesleniyordu. Konuşması çok donuktu. Sanki bir ruh konuşuyor gibiydi. Nerede olduğumu anlamak için arkama baktım, kayalıklar, sadece kayalıkları görebiliyordum. Tekrar yüzümü döndüğümde bana seslenen kız olduğunu tahmin ettiğim kızla burun buruna duruyorduk. Bir iki adım geri çekildim. Kız gözlerini bana dikmiş bakıyordu. Sonra ''İntikamımı al, Olivia'' diyerek üstüme yürüdü. Bense geri geri kaçıyordum ondan. '' İntikam, Artemis'' geri geri yürümeye devam ediyordum çünkü arkamı dönersem bana bir şey yapacağını biliyordum.'' Artemis'i bul ve intikam al!''. Kız çok korkunç bakıyordu. O anda ayağında ki gümüş çizmeleri gördüm. Bir avcı olabilirdi. Sonunda dayanamadım ve arkamı dönerek kaçtım. Ara sıra da arkama bakıyordum. Kız hala beni takip ediyordu. O anda karşıma dev gibi bir şey çıktı. Birisi gök yüzünü taşıyordu. Kız bunu görünce kaçarak uzaklaştı. Çok korkmuştum. Kızın arkasından bakarken birden üstünde 'Benim adım Bob' yazan tişört giymiş bir şey belirdi.Arkamdan bir şey boğazıma sarıldı ve sonrası karanlık.

*******

Ter kan içindeydim. Çok kötü bir kabus görmüştüm. Normal bir rüya olmazdı bu. Mutlaka bir şeyler demek istiyordu bu rüya. Duvarda ki çiçekli saate sabah 5.55'i gösteriyordu. Biraz hava alsam iyi olacak diye düşünüp üstümü giyindim. Niye bir Avcı, Persephone kızından yardım istesin ki? Avcılardan isteyemiyor muydu? Dışarısı serindi ama bu bana iyi gelmişti. Biraz yürüdükten sonra arenanın orada toplanmış bir grup gördüm. Nedense onların yanına gitmem gerektiğini düşündüm. Ve öyle de yaptım. Tam yanlarına gelmiştim ki içlerinden tanıdığım olarak sadece Christina olduğunu gördüm. Bir kız konuşuyordu.''Kabusumda,daha doğrusu Ash ve benim kabusumuzda, bir avcı bizden intikam almamızı istiyordu.'' Şaşkına döndüm. Aynı rüyayı o da görmüştü ve anladığım kadarıyla bir avcıydı. Demek avcılardan da yardım istemişti.'' İntikam mı?'' Herkes bana meraklı gözlerle baktı.''Bende aynı rüyayı gördüm. Biliyorum, çok alakasız ama gördüm işte.'' Benden rüyamı anlatmamı istediler.Bende anlattım. Herkes çok şaşırmıştı. Niye ondan yardım istemişlerdi? Niye diğer avcılar aynı rüyayı görmedi? '' Bilmiyorum ama bunun da mutlaka önemli bir açıklaması vardır.'' Bnei tanımayan bir çok kişi olduğunu düşünerek gülümsedim ve '' Ben Olivia'' dedim. '' Bende Lena'' diyen ve ben geldiğimde konuşan kız , herkesi tanıtmaya başladı... Ancak bildiğim tek şey, çok garrp bir gün geçireceğimdi.

Konu: Geri: *Melezlerin İntikamı* Salı Haz. 14, 2011 7:31 am

Neredeyse sabah oldu sayılırdı. Saate baktığım da saatin 5:00 olduğunu görmüştüm. Neden uyuyamıyordum. İçimde çok kötü bir huzursuzluk vardı. Her böyle olduğunda tehlike geliyor demektir. Ve bu seferde geldiğinden neredeyse emindim. Oda da dolaşıyordum sırf ve Christina’ya bakıyordum ona bir şey olmasına izin veremezdim. Ve cama bir taş çıktı. İşte dediğim gibi tehlike gelmişti. Christina hemen uyanmıştı ve ”Neler oluyor? Bu ses ne?” diye sormuştu bana. Uyanık olduğumu gördüğümde daha da şaşırmış gibi duruyordu. ”Bilmiyorum ama dışarıdan geliyor ses pencereye bakalım.” dedim. Cama çıktık, gelen Lena’ydı kesinlikle tehlike gelmişti. ''Lena,senin sorunun ne? Saat henüz 5.00!'' dedi christina. ''İkinizde Othrys dağıyla ilgili tüm haritalarınızı toplayın ve yanıma gelin!'' dedi hemen oradan gitti. İçeriye geçtik. ”Sen git malzemelerini topla elimizde tek ve harika bir harita var. Tüm dünyayı 3 boyutlu gösterebilir.” dedim. Başıyla onayladı ve çantasını toplamaya doğru gitti. Bende yatağımın altına baktım ve sonsuz boşluğun içine attım. Rassilon ve needle’ı birleştirdim ve bir saate dönüştürüp onu da koydum. Hançerlerimi bombalarımı koydum. Kıyafetler, ambrosia, nektar gibi şeyler koydum. Artık tamdı fermuarı kapatıp onu bir bilekliğe dönüştürdüm. Christina’nın çantasını da sonsuz boşluğa koydum ve dışarı çıktık.

*********

Orada bir tanımadığım kişi vardı. ''Kabusumda,daha doğrusu Ash ve benim kabusumuzda, bir avcı bizden intikam almamızı istiyordu.'' dedi. Sonra tanımadığım olan kız da aynı rüyayı gördüğünü falan anlattı sonra da kendini tanıttı. [color=green]”Bende athena çocuğu David.” Dedim.

Konu: Geri: *Melezlerin İntikamı* Çarş. Haz. 15, 2011 1:59 am

Berbat bir rüyanın etkisiyle uyandım.Bir kız vardı ve sürekli "Artemis'i bul,intikamımı al." deyip duruyordu.Bir avcı olduğu belliydi.Fakat üstü başı kan içindeydi.Bu rüyanın en kötü noktası bul olsaydı keşke fakat Atlas'ı da görmüştüm.Böylece rüya kabusa dönüşmüştü.Yüzümü buruşturdum.Saatime baktım.Henüz beşti.Dave'e döndüm.Uyuyordu fakat sürekli kaşlarını çatıyordu.Herhalde o da kabus görüyordu.Derin bir nefes aldım.Hafiften önde doğrulup arkamı dönerek yastığımı kabarttım.Ve yine gözlerimi kapadım.O sırada şiddetli bir ses duydum.Hemen gözlerimi açıp cama baktım.Hafiften çatlamıştı.Dave'e döndüm."Neler oluyor? Bu ses ne?" Uyku sersemi gibi bakıyordu fakat bu sesle uyanmadığı belliydi.Kendimi yataktan fırlattım ve cama yöneldim.Elinde başka bir taş tutan Lena'yı gördüm.Ona hafiften bağırarak "Lena,senin sorunun ne? Saat henüz 5.00!" dedim."İkinizde Othrys dağıyla ilgili tüm haritalarınızı toplayın ve yanıma gelin!" dedi ve koşarak ayrıldı.David'e baktım o da benim gibi ne olduğunu anlamamıştı.Fakat sonradan ona kabusumu anlattım,o da aynı kabusu görmüştü.Bundan sonra şaşkınlığımızın yerini ciddiyet aldı.Haritaları almaya gittim.Dave de o sürede çantasını hazırlıyordu.Benim şu Chanel-Vogue karışımı dipsiz çantamın içini geçen görevden bu yana boşaltmamıştım.Şanslıydım o açıdan yani.Fakat ne olur ne olmaz diye içindekiler kontrol ettim.Ambrosia,nektar,kılıçlarım,fener,ip,mitoloji hakkında bilgi içeren kitaplar,bolca yemek,giysiler(montlar) vb. şeyler içindeydi.Elimde yuvarladığım haritaları da çantamın içine koydum.Sonra da kıyafetlerimi aldım - siyah renkli bir kot ve mavi , askılı salaş bir tişört.Lavaboya gittim,kıyafetlerimi giydim(Ne kadar ikiz olsak da Dave'in yanında giyinmezdim),elimi yüzümü yıkadım.Sonra da Dave'in yanına gidip hazır olduğumu söyledim ve beraberce parmak uçlarımızda kulübeden dışarı çıktık.

~~*~~

Buluşacağımız yere varınca herkesin aynı rüyayı-öhöm kabusu- gördüğünü anladık.Bu demek oluyordu ki gerilim,macera ve on sekiz yaş üzeri bir aksiyon bizi bekliyordu...

Hermes'in Çocuğu Mesaj Sayısı : 325 Kayıt tarihi : 16/02/11

Etrafta sisler dans ediyordu. Bir o yana bir bu yana derken, bir gölge gördüm. İnce, uzun yapılı biriydi. Biraz daha yaklaşınca bunun bir kız olduğunu fark ettim. Elinde de yay ve ok takımı tutuyordu. Yutkunup geriledim. Kızın gözleri beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Çatık kaşlarıyla "İntikamımı al. Onlara yardım et."diyordu. Sürekli aynı kelimeleri tekrar ediyordu. Bense geriliyordum. Sonunda birşeye çarpıp hızla ayağa kalktım. Haykırarak geriledim. Kocaman kaslı bir tip, göğü sırtlamıştı! Bu gülümseyen şeyin Atlas olduğunu sanmıyordum. O daha çok 'lanet olsun size melezler!' gibi dehşet veren bir bakış atıyordu. Yaratık gülümsedi. Gülümsemeye çalıştım ama arkamdan intikam lafları duydukça tüylerim diken diken oluyordu. Etrafa artık karanlıktı. Tık-tık sesleri üzerine gözlerimi açtım. Neyseki o dehşet kabus bitmişti ve geride soğuk terler dökmüş beni bırakmıştı. Sesler gelmeye devam edince bilekliğime bakıp yavaşça ayağa kalktım. Biri cama tıktıklıyordu. Kılcını yanında tutmayan tek zeki melez benimdir! Şovalyeler diye mırıldanıp yavaşça perdeyi açtım. Kalkanımı kendime siper ettiğimde birinin güldüğünü duydum. Kalkanımı çekip bana gülen kızı gördüm. Gözlerimi devirip "Bende seni tehlike arz eden birşey sanmıştım."dedim. Kızın bir anda ciddileşip "Benimle saygılı konuş Hermes oğlu."dedi. Kaşlarımı çatıp "Senin saatten haberin var mı? Saat sabahın 5.30'u!"diye çıkıştım kıza. Aslında kabus görerek kalkmıştım ama neyse. Kız odanın içine bakınmaya çalışıp "Kızkardeşlerinden birine rastlamayı umuyordum. Neyse artık seninle idare edeceğiz. Kendine bir yolculuk çantası hazırlayıp 5 dakika içinde burda ol."diyip kendinden 1 metre öteyi işaret etti. Gülerek "Demek bir Avcısın. Olayın ne olduğuna bağlı 3 dakika sonra ordayım."dedim. Bana kabusundan ve beş drahmisiz kaldıklarından kısaca bahsetti. Hiç bekletmeden pijamalarımı değiştirip, hızlıca kendime çanta hazırladım. Odanın her yerini taradıktan sonra birkaç drahmi buldum. Cebime atıp pencereden dışarı çıktım. Avcı kız "Bu arada ben Ashley."dedi. Çantamı omuzlarıma takarken "Kötü bir karşılaşmaydı ama memnun oldum bende Seth."dedim.

Arenanın ordaki melezlerin yanına gelmiştik. İçlerinde tanıdığım bir tek David ve ikizi Tina vardı. Onlara selam verdim. Şöyle bir baktım da tek erkek ben ve David idik. Kızlardan biri ''Kabusumda,daha doğrusu Ash ve benim kabusumuzda, bir avcı bizden intikam almamızı istiyordu.''dedi. Demek o da bir avcıydı. Rüya tabircisi falan değilim. Ama görünüşe bakılırsa Avcılar yalnız gitmemeliydi. Yoksa neden herkez burda toplanmış olsundu ki? Kızlardan biri "Ben Olivia."dedi. David "Bende Athena çocuğu David."dedi. Hava mı atıyorsun diyesim geldi ama gülümseyerek "Bende olmazsa olmazlardan, Hermes çocuğu Seth. Duyduğuma göre Drahmi sıkıntımız varmış."diyip sinsice sırıttım. Birilerinden para araklama işi oldukça eğlenceli olacaktı.

Konu: Geri: *Melezlerin İntikamı* Çarş. Haz. 15, 2011 12:05 pm

Karanlığın içinden sesler geliyordu.Bir kız sesi "İntikamımı al." diye bağırıyordu.Ortalıkta kimse olmamasına rağmen bir şeyler içimi ürpertiyordu.Ben henüz durumu kavrayamadan ani bir sarsıntıyla karanlık yarıldı ve gökyüzü görünmeye başladı.Yavaş yavaş yarık büyüdü ve bir dağ gözüktü.Dağın tepesinde bir dev gökyüzünü taşımaya çalışıyordu.Bunu Atlas'ın görevi olduğunu sanıyordum ama Atlas olması gereken yerde değildi.Bir terslik olduğunu anlayıp devin yanına gidecekken yine her yer karardı ve hatırladığım son şey kızın haykırışıydı."İntikamımı al !!!"

Dehşetle gözlerimi açtığımda bunun bir kabus olduğunu farkettim.Lena başımda dikilmiş uyanmamı bekliyordu.Onun da gözlerinden korktuğu belli oluyordu.Yutkunmaya çalışarak gördüğüm kabusu anlatmayı denesem de sözcükler boğazıma dizildi ve sadece "Kabus..." diyebildim.Lena yanıma oturdu ve "Biliyorum." dedi.Demek ki o da benim gibi kabus görmüştü.Bu tesadüf olamazdı, biri bizden intikamını almamızı istiyordu.Bu konuyu kısaca konuştuktan sonra hazırlandık ve ne yapacağımız konusunda plan yapmaya başladık.Maalesef yeterli drahmimiz yoktu ve bir yerden bunu karşılamalıydık.Üstelik Othrys Dağı'na nasıl gideceğimizi de bilmiyorduk.Bunun için yanımıza birkaç melez daha almayı kararlaştırınca kulübeden çıktık.Lena Athena Kulübesi'ne ben ise Hermes Kulübesi'ne gittim.Drahmi konusunda bir Hermes öocuğu bize yardımcı olabilirdi.

Hermes Kulübesi'ne vardığımda kızlardan birinin çıkmasını umut ederek cama tıklattım.Bir süre sonra elinde kalkanla bir çocuk camı açtı.Onu o halde görünce gülmekten kendimi alamadım.Çocuk bir şeyler geveledikten sonra "Senin saatten haberin var mı? Saat sabahın 5.30'u!" dedi.Odaya bakınarak "Kız kardeşlerinden birine rastlamayı umuyordum. Neyse artık seninle idare edeceğiz. Kendine bir yolculuk çantası hazırlayıp 5 dakika içinde burda ol." dedim ve ona olanlardan bahsettim.Hazırlanı yanıma geldikten sonra "Bu arada ben Ashley." dedim.O da adının Seth olduğunu söyledi.Ardından birlikte diğerlerinin yanına yürüdük.Oraya vardığımızda herkes hazır gibi görünüyordu.Artık göreve başlamak için hiç bir engel klmamıştı.

» Melezlerin Macera Arayışı [Görev 74-1]
» Melezlerin Maceraları Asla Bitmez (1)
» Melezlerin Maceraları Asla Bitmez (2)

*Melezlerin İntikamı*

Melezlerin İntikamı