Sıcaktan bunalmış bir halde elimde bozulmuş bir mini vantilatörle dolaşıyordum.Üstümde askılı tişörtümle şortum vardı ama yine de bunalıyordum işte.Gerçi kulübeler soğuktu ama Lucy Luu beni kulübeden men etmişti.Nedeni ise,,aslında nedenini ben bile bilmiyordum.Yine bir şeye sinirlenmiş olsa gerek.Arenanın oraya varınca bulduğum ilk taşa oturdum ve mini vantilatörümü inceleyip sorununun ne olduğunu anlamaya çalıştım.Öyle konsantre olmuştum ki bir kızın sesiyle irkildim."Merhaba!".Ona baktım ve tek bir bakışla onun 'çaylak' olduğunu anladım.Ama ilk arkadaşı olmanın şerefine(zihnini okudum,bu benim zihin gücüm sayesinde,) büyük bir gülümsemeyle "Merhaba,Ben Christina" dedim."Ben de Olivia" dedi."Anlaşılan sen yenisin,istersen sana bir tur attırayım." dedim ayağa kalkıp koluna girerken."Elbette,neden olmasın?" dedi o da gülerek.Ardından da yürümeye başladık."Sana ilk olarak kamp marketinin yerini göstereceğim.Çünkü yeni bir vantilatöre ihtiyacım var." dedim elimdekini göstererek."Çünkü bu bozuldu,aynı zamanda sana da bir tane alırız.Üstünde drahmi yoksa endişelenme ben alırım sana.Arkadaşlığımın şerefine" dedim.Ardından da aklını okudum 'Arkadaş mı,yaşasın az önce kamptaki ilk arkadaşımı edindim'.Ona dikkatle baktığımı fark edince de "Ne?" dedi gülerek."Boşver önemli değil" dedim ve 'naber,nasılsın'gibi soruların faslına geçtim.