Akşam yemeğinden sonra herkes çok heyecanlıydı. Bunun nedeni bugün bayrak kapmaca yarışı olmasıydı. Aldrick’in katılacağı ilk bayrak kapmacaydı fakat üstünde her zamanki rahatlığı vardı. Kazansalar da, kaybetseler de bu etkinliğin sadece eğitim ve eğlence amaçlı olduğunu biliyordu. Gene de normale göre fazla rahattı. “ Başla! “ sesinden sonra
hızlı bir şekilde koşmaya başlamıştı. Zeus kulübesi olarak atak kısmını yönlendireceklerdi. Ağabeyi Marcus onu dikkat dağıtmakla görevlendirmişti. Bu işi çok iyi yapardı. Mavi takımın en ön tarafında Aldrick vardı. Koştururken Apollon okçularını görmüştü. Durup ona dilini çıkarıp altı yaşındayken yaptıklarını yapmaya başlamıştı. Karşısındaki rakibi gerçekten de çok sinir olmuş , ağaçtan inmiş Aldrick’i kovalamaya başlamıştı. Aldirck ise koşabildiği kadar koşuyordu. En sonunda Apollon çocuğuna kendini kaybettirmişti. Tekrardan aynısını yapmak istiyordu ki arkasından bir melez onu tutmuştu. Hayır, bu onu kovalayan melezdi.Aldrick’e sinirli bir şekilde baktıktan sonra onu esir yerine koymuştu. Aldirck ise savaş naralarını dinleyerek bayrak kapmacanın bitmesini bekliyordu. En sonunda haykırmalar duymuştu. Kafasını kaldırırken ağabeyi Leonard’ın esir yerinden onu çıkarırken “ İlk bayrak kapmacada esir düşmek ha ! “ diyerek ona takılıyordu. Gerçekten de ilk bayrak kapmaca yarışında esir düşmüştü.