"İsminizi sorabilir miyim tanrıçam?" diye sordu Melez. Tanınmıyordum, fazla melezim yoktu. Artık buna aldırış atmıyordum. "Eirene" dedim yavaşça. Yüzündeki şaşkınlık nasıl da okunuyordu! Melezleri severdim, hele onlarla laflamaya bayılırdım. Küçük ve sevimli olurlar, beni eğlendirirlerdi çoğu zaman. Bu karşılaştığım Melez ile de biraz sohbet edebilirdim. "Peki senin gerçek annen kim?" dedim nazikçe gülümseyerek. "Demeter, Tanrıçam" dedi gözlerini yere dikerek. "Annenin seni sahiplenmemesi için iyi bir nedeni vardır" dedim biraz üzüldüğünü fark edince. "Ben de kızımı sahiplenememiştim" dedim, ondan ayrıldığım gün aklıma geldikçe gözlerim doluyordu. Gözlerini birden bana dikti. Heyecanlı görünüyordu, biraz da şaşkındı. "Neden?" "Bir Melez için fazla soru soruyorsun, Hera Kızı" dedim. "Sana izin vereyim de annenle konuş" dedim gülümseyerek ve yanından ayrıldım.