Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Adımı degistiriyorum adım luke

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Jason Loper Dom




Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 27/05/11

Adımı degistiriyorum adım luke Empty
MesajKonu: Adımı degistiriyorum adım luke   Adımı degistiriyorum adım luke Icon_minitimeCuma Mayıs 27, 2011 11:17 pm

Sabahın ilk ışıkları odamı henüz aydınlatmaya başlamıştı. Ben ise çoktan uyanmış bu günkü derslerime hazırlanıyordum. Derslere okula gitmeden hazırlanmam gerekiyor, çünkü Disleksi ve DEBH sorunlarım yüzünden okulda derslere adepte olamadığım için önceden hazırlanıyordum. Annem beni her zaman çok iyi çalıştırırdı. O olmasa hala 3. sınıfta okuyor olabilirdim. Benim hiç babam olmadı. Annem babamın ben küçükken gitmek zorunda olduğunu söylüyor. Annem o gittikden sonra Robert adında biriyle evlenmiş. Robert çok iyi bir insan. Bana her zaman kend çocuğu gibi bakıyor. Birde küçük kardeşim Lia var. Yani üvey kardeşim. Onunlada çok iyi anlaşıyoruz. Kumral saçları ve zümrüt yeşili gözleri ona çok yakışıyor. Her zaman derslere ilgi duymuşumdur. Fakat en çok Latince dersini seviyorum. Öğretmenimiz Bay Leonard bize her zaman eğlenceli şeyler öğretiyor. Bay Leonard kırk yaşlarında. Çenesinin hemen ucunda uzun bir keçi sakalı uzanıyor. Gür kıvırcık saçları var. Yüzünde öyle bir ifade var ki, uzaktan görseniz,tam keçi dersiniz.

Derslerimi gözden geçirdikten sonra kitaplarımı sırt çantama yerleştirdim. Bu saate kadar herkes kalkmış olmalıydı. Odamdan çıktım ve mutfağa gittim. Annem her zaman ki gibi yine kahvaltı hazırlamakla meşguldü. Üstünde mavi geceliğiyle onu hep çok güzel buluyordum. Gözleride aynı kardeşim gibi zümrüt yeşiliydi. Beni fark etmemişti. Arkasında gizlice yürüyüp gözlerini kapattım. Sesimi değiştirerek sordum:
Kimim ben?
İlk önce kahkahayı bastı. Bu kahkahadan sonra hala evde uyuyan biri kaldıysa o kişiye saygım sonsuz. Kendinden emin bir şekilde cevap verdi:
Hımmm... Acaba sevgili kocam mı? Yoksa yaramaz oğlum mu? Sanırım doğru cevap Luke olacak değil mi?

Gülümsedim ve ellerimi gözlerinden çektim. Arkasına döndü ve pestilimi çıkarırcasına beni kucakladı. Zar zor konuşabildim:
Evet doğru tahmin. Tamam anne beni bırak. ANNE!
Beni bıraktığında, yeniden nefes alabiliyordum. Bana güümsedi ve kahvaltıyı hazırlamaya devam etti. Bugün okul gezimiz vardı. O yüzden kahvaltı yapamayacaktım. Okul otobüsü bizi erkenden alıp Yunan Uygarlığı Müzesine götürecekti. Odama gidip üstü çıkartmalarla dolu sırt çantamı aldım. Üstünde ne ararsanız vardı. Spiderman, Batman, Süperman ve en sevdiğim Poseidon'un çıkartmasıydı. Gerçekten denizi çok severim. Bu yüzden ailemle birlikte sürekli tekne gezisine çıkarız. Dışarıda bir korna sesi duyurdu. Cama koştum. Otobüs gelmişti. Evdekilere veda ettikten sonra aşağı indim. Otobüse her zaman ki gibi en son ben biniyordum. Çünkü evimiz New York'un dış kısımlarındaydı. Bu yüzden ben sona kalıyorrdum. Bay Leonard eline bir kutu kola almış keyifle onu hem içiyor hemde dişliyordu. Beni görünce bana göz kırptı. Otobüste yer bulmak, samanlıkta iğne aramaktan çok daha zordu. Bazen birbirimizin kucağına otururduk. En sonunda arkalarda boş bir koltuk bulabildim. Yanımdaki koltukta garip bir çocuk oturuyordu. Bana döndü:
Nasılsın? Merhaba ben Micheal.
Çocukğun kısa kızıl saçları vardı. Gözleri aynı iki zeytini andırıyordu. Üstünde siyah deri bir ceket ve kot bir pantalon vardı. Kanım bu çocuğa pek ısınmamıştı. Yinede cevap verdim:
Merhaba. Bende Luke. Tanıştığımıza mennun oldum.
Micheal hiçbirşey olmamış gibi yüzüme kuzu kuzu bakıyordu. Onu boşverdim. Otobüs New York'un içine daldı. Binalar, insalar, ağaçlar herşey gözümün önünden şimşek hızıyla geçmeye başlamıştı. Bir otobüs bu kadar hızlı gidemezdi. Birden otobüs tamamen durdu. Gözlerime inanamamıştım. Karşımda bir yaratık elinde bir sopayla bana doğru geliyordu. Kaçmaya çalıştım ama yaratık bana izin vermedi. Sopayı tam kafamın ortasına geçirmişti bile.

Kendime geldiğimde başımda inanilmaz şiddetli bir ağrı, altımda ise kumlu toprak yatıyordu. Kendimi zorlayarak kalkmaya çalıştım. Başaramadım. Gücüm tükenmiş gibiydi. Kafamı biraz oynatabilecek gücüm kalmıştı. Zar zor etrafıma bakındım. Otobüs yana devrilmiş, herkes etrafa saçılmıştı. Herhalde kaza yapmıştık. Ama bayılmadan önce gördüğüm yaratık aklımdan çıkmıyordu. Biraz sonra gücüm yerine gelmişti. Yattığım yerde biraz doğruldum. Birden karşımda Micheal'un durduğunu gördüm. Kızıl saçları toz toprak içinde kalmıştı. Yüzünde pis bir sırıtma ifedi vardı. Ukala bir ses tonuyla konuştu:
Hey! Bakın kim uyanmış? Küçük melez çocuk.
Ne diyorsun sen deli herif! Bana yardım ette ayağa kalkayım.
Küstahlığının bedelini ağır ödeyeceksin!
Bunları dedikten sonra kamaşmaya başladı ve yaratığımsı bir şeye dönüştü. Başı bir aslana benziyordu. Gövdesi bir kartalınki gibi tüylerle kaplıydı. Kuyruğu ise pullarla kaplı dev bir akrep kuyruğuydu. Ayrıca bir kartalın kantlarına sahipti. Gözlerinde alev fışkırıyordu. Yaratık tüm gücüyle kükredi ve üzerime saldırıya geçti. Tam o anda Bay Leonard alinde bronz bir kılıçla önüme geçerek beni kurtardı. Fakat söyle bir gariplik vardı. Bay Leonard'ın kafasından iki büyük keçi boynuzu boy göstermişti. Bacaklarının yerinde ise kıllı keçi ayakları vardı. Toynakları bile vardı! Yaratık ve Bay Leonard savaşırken gücümü toplamaya çalışıyordum. Ama bir türlü konsantre olamıyordum. Bay Leonard usta kılıç hareketleriyle yaratığa zor anlar yaşatıyordu. Ben ise kenarda oturmuş onları izliyordum. Sanki HD bir dilm gibiydi. Tek farkı BU GERÇEKTİ! Dehşete düşmüş durumdaydım. Bay Leonard isabetli bir darbeyle kılıcını tam yaratığın başına indirmeyi başarmıştı. Yaratık acı bir feryat kopardı ve altın bir toz haline dönüşerek yok oldu. Bay Leonard kırış kırış anlında biriken teri silerek, keçi koşuşula yanıma geldi. Eendişeli gözlerle beni süzdü. En sonunda konuştu:
İyisin ya evlat?
İyiyim Bay Leonard. Demin bize saldıran şey neydi öyle? Yoksa bu bir kamera şakası mı?
O bir mantikor'du evlat. Emin olabilirsin, bu bir kamera şakası değil.
Güldürmeyin beni. Mantikorlar Yunan Mitolojisindeki yaratıklar. Onlar gerçek olmaz. Değil mi?
Evet o gerçekti evlat. Tüm Yunan Tanrıları gerçekte var. Yaratıklarda öyle. Bende bir satirim gördüğüm gibi.
Tama bu biraz garip. Peki niye bana melez dedi o yaratık?
Çünkü sen Yunan Tanrılarında birinin oğlusun. Seni hemen Melez Kampına götürmeleyim.
Birşey dememe izin vermeden beni kaldırıp sırtına aldı. Keçi koşuşuyla Long Island'ın bulunduğu kısma son sürat gidiyorduk. Hayatım tamamen değişmişti. Melez Kampı neresiydi bilmiyorum ama seveceğimden emin olabilirdim galiba.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Adımı degistiriyorum adım luke Empty
MesajKonu: Geri: Adımı degistiriyorum adım luke   Adımı degistiriyorum adım luke Icon_minitimeC.tesi Mayıs 28, 2011 5:23 am

Olimpos'ta çalıntı rol oyunları puanlanmaz, bu hareketin tekrarlanması halinde ban cezası alırsınız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Adımı degistiriyorum adım luke
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tehlikeye Adım Adım Yaklaşıyoruz...
» Tehlikeye Adım Adım Yaklaşıyoruz... (2)
» Adım adım mutluluk.
» Luke Ewelon
» Luke Ewelon

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: