Ceza Tarlaları İçin İzin

Çok uykum vardı ama Sat'a söz verdiğim için erkenden kalkıp Sat ile buluşacağımız yere gittim. Kamptan ayrılmama bir gün kalmıştı.

"Günaydın Sat, maceraya hazır mısın?" diye sordum gülümseyerek. Başını sallayarak gülümsedi. Biraz gergin olduğu gözlerinden anlaşılıyordu.

"Biraz mide bulantısı ve baş dönmesi çekebilirsin" dedim ve gölge yolculuğu ile onu yeraltna, babamın sarayına getirdim. Sat'ın yüzü yeşilimsi bir renk almıştı. Babam bizi görünce tahtından inip yanıma geldi.

"Yine mi melezler" dedi gözlerini devirerek.

"Çok kabasın baba" dedim. Babam gülümsedi.

"Yeraltında olunca diğer tanrılar kadar melezlerle uğraşmayacağını sanırsın değil mi? Ama nerdee!"

"Baba!!!"

"Tamam, tamam. Söyleyin bakalım neden geldiniz?" dedi Sat'a dönerek. Sat kendini birazcık toplayınca babama cevap verdi.

(Sat )

"Ceza tarlalarının yerini biliyorum. Hadi gel" dedim ve çekiştirerek onu saraydan çıkarttım. Babama çok kızmıştım.

"Stella, arkadaşını bırakıp geri dönecek misin?" diye sordu babam. Öfkeyle ona döndüm.

"Neden soruyorsun?"

"Bir sorunumuz var. Ve senden yeni üvey kardeşini de alıp gelmeni istiyorum" dedi.

"Yeni üvey kardeş mi??" diye sordum.

"Persephone'nin bir kızı var" dedi. Sinirlerine zor hakim olduğu anlaşılıyordu. Birazdan patlayacaktı. Ve o çok sinirlyken Sat'ın burada olması hiç iyi olmazdı.

"Tamam baba, tekrar geleceğim" dedim ve Sat ile birlikte ceza tarlalarına yöneldik.

(Sen cez tarlalarında başlığı aç istersen Sat )