Okçuluk alanı denilen o kocaman tıpanın yapıldığı maddeden yapılan hedef tahtaları ve yarım daire şeklinde ki beyaz basamaklarla dolu okçuluk alanına baktı.Hızlıca sağ en başta ki hedef tahtasının yanına geçti.Hedef noktalarını iyice inceledi tam hedef kırmızı çevresi turuncu onun çevresi yeşil onun da çevresi mavi ve en son olarak ten rengi.Hedef tahtasının hedef renkleriydi bunlar, acaba burada bıçak atma antrenmanı da yapılabiliyor muydu? Denemeden göremezsin diyerek hafifçe güldü ve eline çift taraflı bir bıçak aldı.Sağ dirseğini havada kırarak sertçe ileri bıraktı.Bu sayede elinde ki hançer büyük bir dönme gücü ile hedef tahtasına ilerledi.Sonunda hedef tahtasına varabilmişti Heres durumdan memnundu, tam on ikiden!Etrafına bakındığında ona şapşalca bakan sarı saçlı elinde kahverengi bir yay olan kamp tişörtü giymiş çocuğa baktı.Çocuk Heres'in oan baktığını görünce küçümseyici şekilde bağırdı "Hey aptal! Burada ok atış talimi yapılıyor." "Hey aptal!" bu iki söz Heres'i çıldırtmıştı.Sonra çocuk gine küçümseyici bir gülümseme ile ukalaca arkasını dönüp gitti.Heres buna izin vermeyecekti, hemen eline paslı bir bıçak alıp çocuğun savunmasız sağ dirseğinin kenarına fırlattı.Tam isabet çocuk acı içinde inledi, Here sise fazla vakit kaybetmeden kulübesinin yolunu tuttu.