Ormanın girişine yakın bulunan bir ceviz ağacına yaslanmış atılabilir bıçakları ile oynuyordu ama bunların hiç bir bitkiye zarar vermemesini sağlıyordu.Sonunda cesaretini toplamak için nefes alıp ormanın derinliklerine ilerlemeye karar verdi.Her ihtimali göz önünde bulundurarak zırhını açtı eline "Amor" ve "Odio" adlı hançerlerini aldı.Hızlıca ormanın derinliklerine kaçtı amacı bir canavar görmek.Ama o yeşil yapraklar, kahverengi ağaçların arasında bir Afrika filini bile göremezdi.Tiz ve kulak delici bir çığlık kahkahalık düşüncelerini yıktı.Atik bir şekilde sesin geldiği yöne topuğunun ucuyla döndü ve sessizce fısıldadı "Balancé" Artık doksan dokuz santimlik kılıç elindeydi.Hızlıca yeşil görünen şeyin arkasından koştu.Tam arkasında durup saldırı pozisyonu aldığında koskoca bir çığlıkla o şey arkasını döndü.Bu bir Furia'ydı baştan aşağıya zırh kuşanmış üç metrelik pudra pembesi Furia.Onu yeşil gösteren ise arasına saklandığı deve ayağı bitkisinin yaprakları.Furia hızlıca Heres'in üstüne atladı ve yüzünden bir sıyrık almayı da unutmadı.Heres acı içinde inledi ve kılıcını Furia'nın zırhsız bacaklarına salladı ama Furia kolay lokma değildi hızlıca bir şekilde uçup elinde ki kılıcını aşağıya tutarak Heres'in üstüne çivileme bir şekilde daldı.Heres boynunun altına yediği darbe yüzünden öncekinden daha güçlü bir çığlık attı.Furia'nın yüzünde ise o sivri dişlerinin önünde saçma bir gülüş vardı.Heres acı dolu bakışlarla boynu bükük bir şekilde Furia'ya bakıyordu.Furia ise yavaşça son hamleyi vurmak için Heres'e yaklaşıyordu.Furia kılıcını yavaşça doğrulttu, tam o sırada altın sarısı bir ışık yavaşça yerden ve ağaçlardan çıkmaya başladı.Heres yavaşça içine dolan enerjiyi fark etti.Sinsi bir zafer gücüyle doğruldu.Furia'ya keskin bakışla baktıktan sonra Furia'nın şaşkınlığını gidermesine izin vermeden Furia'nın boynuna vurduğu darbe ile onu bir avuç toza dönüştürdü.Heres olayların şokunda bitkilere bakıyordu, sonra kendini toplamaya çalışarak başını iki yana salladı ve bir ıslık çaldı.Biraz sonra Amicus yanında belirdi Heres hızlıca üstüne atlayıp tatlı kulübesinin yolunu tuttu.
Konu: Sıradan (!) Bir Gün. 
Perş. Mayıs 12, 2011 4:39 am