Fenix Blume

Konu: Fenix Blume C.tesi Nis. 30, 2011 11:35 pm

Kılıç eğitimi. Her melezin öğrenmesi gereken bir şey bence. Ben de bunu yerine getirmek için dersliğe gitmeye karar verdim. Başka nerede öğrenebilirdim ki zaten. Bir erkek olduğuma göre kılıcı iyi kullanmam gerekiyordu. Zaten iyi kullanıyordum fakat bunu en iyiye çıkartmamın bir zararı olmazdı değil mi? Bunları düşünürken dersliğin yolunu tutmuştum bile. Oraya vardığımda içeride ders gören, antrenman ve düello yapan kişiler vardı. Onlara katılmak istedim fakat önce biraz eğitim almalıydım. Bu nedenle bir öğretmen aramaya koyuldum fakat etrafta öğretmen bulamıyordum. Bu nedenle biraz yüksek sesle "Burada öğretmen yok mu?" diye bağırdım.

Konu: Geri: Fenix Blume Ptsi Mayıs 02, 2011 12:59 am

Kendini bilmez bir çaylak yine boş boş bağırıyordu. Kılıcımı bir mızrağa çevirip ters tuttum. En sevdiğim şeyi yapmak üzereydim. arkasında duruyordum. Mızrağı geriye alıp bir golf sopasını tutar gibi dizimi kırıp diz kapağının arkasına vurdum. Bu denge noktasıydı. Ve hemen dengesini kaybedip düştü.

Gülümseyerek '' Ne o çaylak canını acıtmamışımdır umarım'' dedim. Bir hışımla ayağa kalktı. Kılıcını kaldırıp saldırmak için bir savurma yaptı. Kolayca eğilip kaçtım. sonra da zarar vermemek icin kılıcımın kabzası ile göğüsüne vurdum. Gene yerlerdeydi. ''Eğitmen arıyordun sanırım buyrun benim neler yapabildiğini az çok anladım ister buna göre değerlendireyim istersen de sana bir şans daha vereyim'' ''İkinci şık daha cazip sanki''

Konu: Geri: Fenix Blume Ptsi Mayıs 02, 2011 1:27 am

Beklemekten sıkılmıştım artık. Boş boş duruyordum. Kılıç kullanmayı öğrenmek istiyordum ama etrafta öğretmen yoktu. Birden dizimde büyük bir acı hissettim ve anında kendimi yerde buldum. Baktığımda ise bir kadın ayakta durmuş pis pis sırıtıp ''Ne o çaylak canını acıtmamışımdır umarım.'' dedi. Çok sinirlenmiştim. Yarım saniyeden daha kısa bir sürede ayağa kalkıp kılıcımı savurdum. Kolayca saldırımı karşılayıp eğildi ve elindeki mızrağı birden kılıca döndürerek kabzasıyla göğsüme vurdu. Gene yere düşmüştüm. Bu işe iyice sinir oldum. ''Eğitmen arıyordun sanırım buyrun benim neler yapabildiğini az çok anladım ister buna göre değerlendireyim istersen de sana bir şans daha vereyim.'' dedi pişkince. ''İkinci şık daha cazip sanki.'' Ayağa kalkmama yardım etti. "Al kılıcını yerden hanım evladı." dedi suratıma nefretle bakarak. Hemen yerden kılıcımı alıp saldırıya geçtim ama nafile. Benden çok daha iyi ve bilgiliydi. Ona karşı hiçbir şansım yok gibiydi fakat bu değişebilirdi. En az beş kere daha yere yapıştım. "Hey bu kadar mı? Senden bir şey olmaz." dedi gülerek. Sinirlenmiştim ama hala yeterli değildim ve olamayacak gibiydim. "Kılıcını sağlam tut." dedi. Zaten tutuyordum. İyice kavradım kılıcı. Ellerim terlemişti. Kılıç düşecek gibiydi ama buna izin veremezdim. Karşımdakine karşı pek -hatta hiç- şansım yoktu. Hem Ares çocuğu hem de eğitmendi. Ona karşı ne kadar ayakta durabilirdim ki. Onun bana saldırması için bekledim. Çok geçmeden bunu anlamış olacak ki hemen ileri atıldı ve bana saldırdı. Kılıcımı kaldırdım ama pek de işe yaramış gibi değildi. Kılıcıma vurduğunda saldırının şiddetiyle elim titredi. Bir an elim kopacak gibi oldu. "Savaşmaktan korkma! Gözlerini açık tut! Kılıcını sıkı kavra!" Bir kez daha saldırıya geçti. Söylediklerini aklımda tutmaya çalışıyordum ama neye yarardı ki. Kılıçla saldırısını karşılamayı başarmıştım ama ellerim kopacak gibiydi. Tam bu bitti derken diziyle karnıma vurdu. Yere serildim. Acı içinde kıvranıyordum. "Her saldırıya her zaman hazırlıklı ol!" Ayağa kalkıp tüm gücümle kılıcına vurdum. Kılıcı havalandı ve boş bir yere saplandı. "Eee ne diyorsun?" "Sadece acemi şansı."

» Fenix Blume
» Fenix Blume
» Fenix Blume
» Fenix Blume (2. RP)
» Fenix Blume