Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Fenix Blume (2. RP)

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Fenix Blume
Apollon'un Çocuğu/Okçuluk Eğitmeni
Apollon'un Çocuğu/Okçuluk Eğitmeni
Fenix Blume


Mesaj Sayısı : 491
Kayıt tarihi : 25/03/11

Fenix Blume (2. RP) Empty
MesajKonu: Fenix Blume (2. RP)   Fenix Blume (2. RP) Icon_minitimeC.tesi Nis. 09, 2011 8:40 am

Sabah uyandığımda saatin 09.28 olduğunu gördüm. Yataktan tam kalkacakken vazgeçtim. Çünkü bir kaç dakika sonra annem gelecekti. Uyur pozisyonumu aldıktan sonra annemi beklemeye başladım. Çok geçmeden sonra o tatlı sesiyle annem içeri girdi “Hadi kalk artık canım.” Biraz homurdandıktan sonra gözlerimi açmaya başladım. Gözlerim biraz aralandığında annemin yüzünü görür gibi oldum. Gözlerimi tamamen açtığımda ise annem yukarıdan bana doğru bakıyordu. Yanağıma bir öpücük kondurup “Kahvaltın mutfakta seni bekliyor.” diyerek odadan çıktı. Biraz gerildikten sonra tuvalete doğru yürüdüm. Tuvaletten içeri girdikten sonra soğuk mermerler adeta soğuk duş etkisi yaptı. Gözlerim iyice açıldıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp tekrar odama döndüm. Okul kıyafetlerimi giydikten sonra mutfağın yolunu tuttum. Masaya oturup, reçelli ekmeğimi yiyip, portakal suyunu da mideye indirdikten sonra masadan kalktım. Meyve sepetinden bir elma alıp iyice yıkadıktan sonra ceketimi giydim ve çantamı omzuma astım. Evden çıkmadan annemi öptüm ve okula doğru yola koyuldum. Elmamı yedikten sonra çöpünü havaya attım ve bir tekme savurdum. BASKET! Elma çöpü tam da çöp kutusuna girdi. Yüzümde saçma bir gülümsemeyle yola devam ettim. Yolda iki grubun kavgasını gördüm ve içimden yardım etmek geldi ama yoluma devam ettim. Çok geçmeden polis arabalarının sirenleri duyuldu. Okula girerken arkadaşlarımın tatlı gülümsemeleri ve selamlarını gördüm. Elimle selam verdikten sonra sınıfa doğru yürüdüm.
Sınıf kapısını açtığımda karşımda uzun, sarı, dalgalı saçlı bir kız gördüm. Arkası bana dönüktü. Daha önce hiç görmemiştim bu kızı. Bizim okula yeni gelmişti herhalde. “Merhaba.” dedim yumuşak bir sesle. Yüzünde sıcak bir gülümsemeyle bana döndü ve “Merhaba.” Dedi. Yemyeşil gözleri vardı. İlk görüşte aşık olmuştum. Kekeleyerek “Okula yeni geldin galiba?” dedim. O da “Evet. Ben Angelica. Memnun oldum.” Diyerek elini uzattı. Ben “Ben Fenix. Ben de çok memnun oldum.” diyerek elini sıktım. Oturduğum yere baktım. Yanımda oturan John bugün gelmemişti. Bu yüzden Angelica’ya “Oturacak yerin yoksa yanıma gelebilirsin. Tabii istersen.” dedim ve o da “Peki. Teşekkürler.” Deyip sıraya doğru ilerleyip çantasını masanın üzerine koydu. Ben de kendi yerime geçtim ve çok geçmeden öğretmen kapıda belirdi. Ders Mitoloji’ydi. Mitoloji, tek dinlediğim ve sevdiğim ders. Öğretmenimiz Bay Abraham yuvarlak gözlükleriyle bilgi dolu biri gibi gözüküyor. Dersin çoğunu Angelica ile konuşarak geçirdim. Birbirimize baya ısınmıştık. Fakat Mitoloji Kitabı’nda bir yaratık gözüme çarptı. Adı “Cehennem Tazısı” Köpeklerin cehennemden kaçmış haline benziyordu. Bugün hiçbir sorun olmadan Angelica ile konuşarak, eğlenerek geçirdim. “Nerede oturuyorsun?” diye sordum o da “Şu iki sokak ileride.” “Ne? Ben de ondan sonraki sokakta oturuyorum. İstersen beraber yürüyebiliriz.” dedim. Okul çıkışında beraber yürümeye başladık. Hava güneşliydi. Tam bir yaz havasıydı. Angelica’nın kapısına kadar geldikten sonra tam içeri girerken “Angelica? Bir şey söyleyebilir miyim?” “Tabii Fenix. Seni dinliyorum.” “Duygularımdan tam emin değilim ama galiba senden hoşlanıyorum.” dedim. Yüzüm kıpkırmızı olmadığını umuyorum fakat büyük ihtimal pancar gibi olmuştum. Angelica şaşkın bir yüz ifadesiyle “Daha yeni birbirimizi tanıdık Biraz zaman geçsin bence.” dedi. Bu hayır, olmaz, asla anlamına gelmediği için biraz mutluydum. “Tamam. Sen nasıl istersen.” deyip evime doğru yürüdüm. Yüzümde gülümseme vardı. Kapıdan girerken annem “Hayrola ne oldu sana böyle?” dedi, ben de “Hiçbir şey” deyip odama gittim ve yatağa uzandım. “Yemek istemiyorum anne.” dedim. Çok geçmeden uykuya daldım. Uyuyalı çok olmasa da rüyamda Angelica’yı gördüm. O kadar güzeldi ki… Kalktığımda bilgisayara geçtim. Sosyal paylaşım sitesinde Angelica’dan gelen arkadaşlık isteğini gördüm. Hemen kabul ettim ve konuşmaya başladık.
-Selam.
-Selam.
-Sanırım ben de sana, senin bana hissettiğin duyguları besliyorum.
-Hı? Gerçekten mi?
Çok şaşırmıştım.
-Ben de tam emin değilim ama.
Dedi ve çevrimdışı oldu.
Çok şaşırmıştım ve çok mutluydum. Yatıp uyumaya çalıştım fakat beceremedim. Saat 18.00 olmuştu ve annem “Canım ben dışarı çıkıyorum.” dedi ben de “Tamam anne görüşürüz. Kendine dikkat et.” dedim. Tekrar bilgisayara geçtim. Angelica tekrar Selam yazdı ve biraz konuştuktan sonra “Buluşalım mı?” dedim. “Tabii neden olmasın.” Mekanı belirledikten sonra hemen üstümü değiştirip yola çıktım. Sahil kenarında buluşacaktık. Koşarak buluşacağımız yere gittim. İçim içime sığmıyordu. Adeta uçuyordum. Buluşacağımız yere vardığımda Angelica daha gelmemişti. Onu beklemeye başladım. Boş bir yer bulduktan sonra uzanıp beklemeye başladım. Gözlerimi kapatıp Angelica’yı düşünmeye başladım. Birkaç dakika sonra bir ses duydum ve yerimden doğruldum. Fakat sesin geldiği yerde kimse yoktu. Tekrar yatıp beklemeye başladım. Çok geçmeden tekrar aynı ses geldi. Baktığımda karşıdan bir köpek geliyordu. Şezlonga oturdum. Köpek biraz garip görünüyordu. Ayağa kalkıp köpeğe doğru ilerledim. Köpeğin ağzından salyalar akıyordu ve gözleri kıpkırmızıydı. Ne yapacağımı şaşırdım. Bu Mitoloji Kitabı’nda gördüğüm Cehennem Tazısı’ydı. Geri bir iki adım attım. Tazı bana baktı ve havladı. Normal köpek sesinden birkaç kat daha kalındı sesi. Korkup geriye doğru koşmaya başladım fakat o da koşmaya başladı. Benden daha hızlıydı. Hemen bana yetişip sırtıma atladı. Birden yere kapaklandım. Kaçmaya çalıştıysam da başaramadım. Köpeğe doğru döndüm ve yüzünü gördüm. Çok iğrenç ve korkunçtu. Salyaları suratıma geliyordu fakat bunu düşünecek durumda değildim. Tam suratımı ısıracakken yerden bir taş kaptım ve suratına yapıştırdım. Birden yerden kalkıp tekrar kaçmaya çalıştım. Fakat tekrar bana yetişti. Koşarken birden yanımdan bir şey geçtiğini gördüm. Bu ışık hızı kadar hızlıydı. Arkamı döndüğümde yaratığa iki tane ok saplandığını gördüm ve yaratık birden toza dönüşüp yok oldu. Okların geldiği yöne baktığımda izlediğim bir animedeki Quincy’e benziyordu. Yayı parlıyordu. Bana yaklaştıkça bir kız olduğunu anladım. Yayı normal bir yaya dönüştü ve sırtına taktı.İyice yaklaştığında bunun Angelica olduğunu anladım. “Merhaba Fenix gitmeliyiz.” dedi. Şaşırarak “Nereye? Sen nesin?” “Melez Kampı’na. Ben bir Artemis Avcısı’yım.” Yani bana benden hoşlandığını söylerken yalan söylüyordun.” “Maalesef. Fazla zamanımız yok. Acele edelim.” “Sana nasıl güvenebilirim?” “Güvenmelisin.” “Peki.” dedim ve yola koyulduk. Kamp olduğunu düşündüğüm yere vardığımızda bir kişi yanıma gelip “Melez Kampı’na hoş geldin çaylak.” dedi ve kamp yaşamım başlamış oldu…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Fenix Blume (2. RP) Empty
MesajKonu: Geri: Fenix Blume (2. RP)   Fenix Blume (2. RP) Icon_minitimePaz Nis. 10, 2011 4:32 am

Rp puanı: 95, tebrikler.


/Admin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Fenix Blume (2. RP)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fenix Blume
» Fenix Blume
» ~ Fenix Blume ~
» Fenix Blume
» Fenix Blume

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: