Annemin Hekate denen büyü tanrıçası olduğunun anlaşılması üzerine beni Hekate kulübesine getirdiler. Büyü tanrıçası Hekate annem! Rüyamda görsem inanmazdım normalde ama kanıtlar vardı. Bu da neden her zaman zor bir durumda olsam büyülü bir şeyler almasını açıklıyordu. Naomi'nin deyimiyle neden 'mucize' olduğunu açıklıyordu.
Kulübenin görünşüne hayran kaldım. Duvarlar koyu pembeydi ve kulübenin her yanından büyü fışkırıyordu. Tam büyü tanrıçasının çocuklarının kalmak isteyeceği bir yerdi.
Soğukanlı bir şekilde ilerleyip kapıyı çaldım. Kapıya kahverengi ve kabarık saçlı, uzun boylu br kız çıktı.
Kız bana sorgulayan gözlerle bakıp "Merhaba." dedi. "Neden buraya geldin?"
İlk bakışta kızın asosyal bir tip olduğunu anlamıştım. Ziyaretçilere pek alışkın olmadığını da. Bunu anlamamış olsam Neden buraya geldin? dediğinde ağzının payını verirdim ama...
"Ben Zoe Amy Gringesied. Kheiron bana annemin Hekate olduğunu, dolayısıyla da bu kulübede kalacağımı söyledi." dedim. Bunu dememle birlikte kızın yüzündeki ifade bir anda sorgulayıcı olmaktan çıkıp sevecen bir hale geldi.
"Ben de Izabelle Jearollia. Hekate kulübesinin lideriyim. Gel, seni diğer kardeşlerimizle tanıştırayım." dedi Izabelle denen kız. Sonra beni ve ayağımın dibine bıraktığım valizi aldı. İçeride İzabelle dışında birkaç kişi daha vardı. İzabelle onları göstererek bana tanıştırdı.
Koltukta oturup kitap okuyan kızı gösterdi. "O Nemia. Diğerleri de -sırayle elleriyle onları işaret ediyordu simlerini söylerken- Leéroy, Helena, Mantalon, Rachel, Cornelius ve Mnemosyne." Izabelle biraz dksadıktan sonra kolumu çekiştirdi ve "Hadi gel, sana odanı göstereyim." dedi dostane bir tavırla. Sonra beni yukarı kata çıkardı.
Beni -ve valizimi- büyük bir odaya götürdü. "Burası senin odan." dedi valizi yere bırakırken. Odaya baktım. Sadece ir yatak, bomboş olduğu belli olan bir dolap ve çalışma masası vardı. Böyle şeylere pek fala önem vermesem bile en kısa zamanda burayı yenilemek istiyordum.
"Şimdi sen biraz uyu istersen. Eminim bu günün çok yoğun geçmiştir." dedi Izabelle odamdan çıkarken. O odamdan çıktıktan sonra Izabelle'in haklı olduğunu birkaç sanye sonra farkettim. Çok yorgun hissediyordum. Biraz uyumak fena olmazdı.
Üstümü bile değiştirmeden yatağa yattım ve anında uyuyakaldım.