Dave'in yanında nektar getirmesi çok iyi olmuştu. Yoksa ne halde olurdum düşünemiyorum. Nektarı içtikten sonra kendime gelmiştim. Kaçmaya zaman bulamadan da Furialar geliyordu. Kaçmamız da imkansızdı. Çünkü pegasuslarımız baya uzaktaydı. Kolumun düzeldiğini hissettiğim anda hemen yerimden kalktım. Hiç acı duymuyordum ki eskisinden bile iyi olmuş gibiydi. furia'ya ilk saldıran Dave'di. Sonra benimde birkaç darbemle birlikte furia buharlaştı. Buraya niye gelmiştik. Dave'in bir isteği her şeyi mahvetmişti ve bir sürü canavarla mücadele etmek zorunda kalmıştık. Daha ne olduğunu anlayamadan karşımıza bir kiklop çıktı. Baya büyük bir kikloptu. Kaçmaya başladık ancak kiklop kısa sürede bize yetişti. Beni yakaladı ve çırpınışlarımın ne kadar boş olduğunu o an anladım. Dave hemen saldırıya geçti. Kısa süre sonra kiklopun bir kolunu koparmayı başardı. Ardından kiklop Dave'i yakaladı. Ne olduğunu anlayamadan Dave'i tepeden aşağı attı. Ben şaşkınlıkla bakarken Dave aşağı doğru yuvarlanıyordu. ''Davee!'' diye bağırıyordum. Korkuyla arkamı döndüğümdeyse kiklop yoktu. Yer yarıldı da içine girdi diyebilirim. O koca kiklop kayıplara karışmıştı. Buna aldırmadan aşağı doğru inmeye başladım. Hıçkırıklarımı zor tutuyordum. Dave içinde bir o kadar endişeleniyordum. Aşağı indiğimde şok oldum. Dave yerde yatıyordu ve her yerinden kanlar akıyordu. Ben yanımda nektar getirmemiştim. Sadece Dave'in getirdiği nektar cebimde duruyordu ve büyük bir kısmını ben içmiştim. Hemen cebimden çıkardım ve Dave'e içirdim. Ne kadar fazla etkisini göstermese bile büyük oranda Dave'in yaraları iyileşmişti. ''Dave iyi misin?'' diye sordum. Pek konuşacak gibi değildi. Ama konuştu. ''İyim Sofie, hadi hemen buradan uzaklaşalım.'' Dave'in kalkmasına yardımcı oldum ve ardından pegasuslarımızın oraya doğru yürüdük.