Karşımda Hypnos!

Gece korkuyla uyandım. Rüyamda bir ses beni Long İsland’a çağırmıştı. Ben de gidip gitmemek arasında kalmıştım. Long İsland’a gideceksem, kimi görecektim ki? Belki de bir Titan. Maceraları severdim. Beni ikna eden en büyük etken de buydu. Yataktan sessizce kalktım. İlk maceramda enselenmek istemiyordum. Zaten kulübedeki herkes uyuyordu. Çıkmam kolay oldu. En büyük korkum Harpyalardı ama yakalanmadan dışarı çıkmayı başardım. Long İsland'a yürüdüm. Vardığımda kalp atışlarımın kampta hissedileceğinden korktum. Çok hızlı atıyordu. Daha sonra beklemeye başladım. Ama beklerken bir hırıltı duydum. Peter’ın verdiği taşı aldım. Taşı sıktım. 2071 dedim ve kılıcım elimdeydi. Klepton. O anda telefonum titredi. Telefonum açık kalmıştı. Canavarlar bu nedenle gelmiş olmalıydı. Yoksa izimi nasıl bulmuş olabilirlerdi ki? Orada bir gölge gördüm. Çok büyük bir şeydi. Bir minator üzerime doğru geliyordu. Koşuyordu ve donup kalmıştım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Minatorun yarı kör olduğunu hatırladım ve kenara kaçtım. Daha sonra ağacın köşesine koştum. Orada bekledim. Minator üzerime gelince de yana yuvarlandım ve Minator ağaca tosladı. Çıkmaya çalıştı ancak çok da kolay olmadı. Ben de arkasından yaklaştım ve kılıcımı savurdum. Minatorun belinde derin bir kesik açmıştım ama ölmemişti. Daha sonra ağacın gövdesinde gözüme bir şey takıldı. Boynuzu aldım ve minatorun arkasından sapladım. Bu sefer yok oldu. Boynuzu elimde kaldı. Bu bir ganimetti. Daha sonra tekrar Long İsland’a gittim. Orada bir siluet belirdi. Konuşmaya başlayınca rüyamda duyduğum sesle aynı olduğunu anladım. ‘’Evlat. Ben senin baban, Hypnos’’ dedi. İnanamadım. Konuşmaya çalıştım ama ağzımdan kelime çıkmadı. ‘’Ne yapıyorsun? Az önce muhteşemdin.’’ Dedi. Kızardığımı hissettim. ‘’Teşekkürler’’ diye karşılık verdim. Bir Yunan Tanrısı ile konuşmak sanıldığı kadar kolay bir şey değildi. Bana bir gözlük uzattı. ‘’Bu gözlük uyuduğun sırada başkalarının rüyalarını görmeni sağlayacak.’’ Dedi. ‘’Çok teşekkürler baba’’ dedim. Bir isim düşündüm. Ne olabilirdi. Rüya. Ve daha sonra babam oradan kayboldu. Babam kayboldu. Artık tek başımaydım. Koşarak döndüm. Harpyalar peşime düştü. Ama son sürat koşup kulübeme girince onlar da peşimi bıraktılar ve yattım.