Sadece Alışveriş.

Alışveriş merkezinin önünde Marshmallow'a durmasını söyledim.''Teşekkür ederim dostum.Çabuk dönmeye çalışacağım.'' dedim.Hafifçe yelesini okşadıktan sonra alışveriş merkezine girdim.Avcı da olsam bir kızdım ve alışveriş yapmaya ihtiyacım vardı.Kamp dışında olmam tehlikeliydi ama kendimi savunabilecek kadar ustalaşmıştım.Bu yüzden tereddütsüz bir şekilde kalabalık mağazaya girdim.Herkes delirmiş gibi alışveriş yapıyordu.Bende ayak uydurmak için kıyafetlere bakmaya başladım.Kendime uygun kıyafetler bulamasamda dolaşmaya devam ettim.Sonunda bir tişört ve kot antolon beğendim ve kasaya gittim.Aldıklarımın parasını ödedikten sonra mağazadan çıktım.Çok gezmediğim halde yoruldum ve uzatmamaya karar verdim.Sadece her zamanki kitapçıya girdim ve kitaplara baktım.Tek tek raflara bakarak kitap aramaya devam ettim.Arkamı döndüğümde bir adamın beni izlediğini gördüm.Farkettiğimi belli etmeden bir dergi alıp kasaya gittim.Onun da parasını ödedikten sonra koşar adımlarala mağazadan çıktım.Gitme vakti gelmişti.Yakalanmamak için acele ediyordum.Ama Marshmallow'a söz vermiştim.Ona şekerleme alacaktım.Çıkmadan önce şekerlemciden bir paket şeker aldım ve koşmaya başladım.Birinin takip edip etmediğini kontrol etmek için arkamı döndüğümde aynı adamın bana baktığını gördüm.Artık onun bir yaratık olduğundan emindim.Daha hızlı koşmaya başladım ve alışveriş merkezinden çıktım.Marshmallow'u bıraktığım yere gittiğimde Marshmallow orada değildi.Ne yapacağımı bilemedim ve ara sokaklara dalarak izimi kaybettirmeye çalıştım.Sonunda bir dükkan gördüm.Tabelasında ''Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazası'' yazıyordu.Hiç düşünmeden içeri girdim.Nefes nefese kalmış ve yorulmuştum.Tezgahın arkasında arkası dönük bir adam vardı.Boyu biraz fazla uzun gibiydi.Ama o haldeyken onu aldırmadım.''Afedersiniz.'' dedim.Adam bana döndü ve gülümseyerek ''Önemli değil. Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazası'na hoşgeldiniz.'' dedi.''Şey...Rica etsem...Yani suyunuz var mıydı?'' dedim mahcup bir şekilde.''Elbette.'' dedi ve arkasındaki bidondan bir bardağa su koydu.Bana uzattı ve ''Yorgun görünüyorsunuz.'' dedi.''Evet bir arkadaşımdan kaçıyordum da ,beni bulmaması gerekiyor.'' dedim.Adam hızlıca yanıma geldi.Eliyle bir masaj koltuğunu işaret ederek ''Biraz masaj ister misiniz?Çok iyi gelecektir.'' dedi ve beni koltuğa doğru ittirdi.''Gerçekten hiç gerek yok gitmem gerek.'' dedim ve itiraz ettim.Ne kadar itiraz etsemde beni koltuğa oturttu ve masaj aletini çalıştırdı.Kısa bir süre sonra koltuğun yanlarından ipler çıktı ve vücudumu sarmaya başladı.Resmen koltuğa bağlanmıştım.''Bir dakika neler oluyor?!'' dedim ve kurtulmaya çalıştım.Adam sinsice gülümsedi ve ''Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazası'na hoşgeldiniz.'' dedi.Buradan bir an önce kurtulmam gerekti.Ama ellerim ve ayaklarım bağlıydı.Ancak cebime ulaşabilirsem kurtulabilirdim.Parmakarımı cebime doğru uzatmaya çalıştım.Biraz daha çabalarsam anahtarlığa ulaşabilecektim.Uzun süre çabaladıktan sonra anhtarlığa ulaştım ve sessizce cebimden çektim.Cebimden çıkarır çıkarmaz kılıca dönüştü.Yavaşça iplerimi kesmeye başladım.O gelmeden ipleri çözmeliydim.Tam ipleri çözdüğümde içeri girdi ve kızgın bir şekilde ''Oraya otur.'' diye bağırdı.Ona zarar vermek istemiyordum ama başka türlü kurtulamazdım.Kılıcımı elime aldım ve ona saldırmaya başladım.Hamlelerimden kaçarak bana vurmaya çalıştı.Amacım ona zarar vermeden kapıya ilerleyebilmekti bu sayede kaçabilirdim.Dövüşerek kaıya kadar ulaştım ve onun boş anında kapıyı açıp koşmaya başladım.Nereye gittiğimi bilmeden koşmaya devam ettim.Aniden karşımda Marshmallow belirdi.Hızlıca sırtına atladım ve uçmasını söyledim.''Zamanlaman harika.'' dedim ve boynuna sarıldım.