Sabah alarmın çalmasıyla uyandım.Gene çok erken ötmüştü şu şey üvey kardeşim değiştirmiş olmalıydı gece gelip.Birbirimizle hiç anlaşamazdık.Babam annemden sonra zengin bir kadınla evlendi.Ve ondan bir çocuğu oldu.Tabi o zamanlar çok küçük olduğum için itiraz bile edememiştim ne yazıkki.Sarah bana iyi davranmaya çalışıyordu ama bunun gerçek olmadığını biliyordum.O yüzden babam evde olmayınca bende evde olmamaya dikkat ediyordum.Annem neden gitmişti ki babam hep gittiğini söylüyordu.Ölmemişti sanrım ama gitmişti.Onu bir kere bile görememiştim hatırlicak kadar.Ama bazen rüyamda annemin yüzünü görür gibi oluyorum küçük olduğum için resim her seferinde bulanık oluyor ama umut ediyorum ki yakında gerçekten görebilicektim.Neyse hazırlanıp çıktım odamdan.Aşşağı gittim ve odada oturmaya başladım.Saat 8'di diğerleri daha 1 saat sonra kalkardı büyük ihtimalle.Bende camdan dışarı bakmaya başladım.Bazen gökyüzüne baktığımda uçan bir şey görüyorum.Kuş,uçak gibi şeylere benzemiyor kanadı var ve bedeni büyük babama bunu söyledim.Ama orda hiç birşey olmadığını sadece onları Dehb hastalığımdan hayal ettiğimi söylüyordu.Ama bazen kendide benim gibi öyle dışarı bakıyordu ve o anda bir şey gördüğünü anlıyordum.Diğer kimseye bunu gördüğümü söylemedim çünkü New York gibi bir yerde bunu söylersen direk akıl hastanesine kapatılıcağını gerçekten çok iyi biliyorum.Dışarı bakmaktayken gözümü aşşağı indirdim ve o anda iğrenç bir yaratık gördüm.Ayakta duran bir boğaya benziyordu.Sonra önünden biri geçti ve yaratık birden kayboldu çok korkmuştum hemen pencereyi kapatıp perdeyi çektim ve odada beklemeye başladım.1 saat sonra herkes inmişt Günaydın dedim hepsine ve aynı cevabı aldım.Ama o küçük velet sırıtıyordu sinsice.Babam ve üvey annem işe bizden önce gidiyordu o yüzden gittiklerinde onu mahvedicektim görücekti o.Kahvaltıya oturduk ve yemeğimiz bittiğinde babam ve üvey annem gitti.Oda hemen odasına kaçıcaktı ki onu yakaladım ve hayır anlamında elimi salladım Seni mahvedicem velet dedim.Tam ona vurucaktım ki içimden bir ses ''kendini kontrol et bu nerdeyse evdeki son günlerin'' diyordu.Bu da neydi böyle saçmaydı.Ama genede vurmadım ve Bana bak seni arsız velet eğer bir daha aynısını yaparsan seni buna pişman ederim bu sefer kendimi tutmam beni anladınmı. Evet dedi.Ve odadan kaçmaya başladı merdivende tökezledi ama son sürat odasına kaçmıştı.Neden kendimi tutmuştum ki onu mahvedebilirdim.ama genede yapmamıştım.Camdan tekrar baktım o yaratık gene ordamı diye ama yoktu gökyüzüne baktığımda gene o şeyleri görüyordum 3 tane gibiydiler ve biraz yakınımdan gidiyorlardı yani en azından daha öncekinden daha yakındılar.Bunlar ata benziyorlardı.Ama değillerdi kanatları vardı.Sonra aklıma mitolojilerde geçen bir tür aklıma geldi tam hatırlayamamıştım adlarının ne olduğunu yukarı doğru çıktım ve kütüphanemdeki bir sürü kitap içinden mitoloji kitabını bulabildim ve sayfaları karıştırmaya başladım.Normal yazıları okumak benim için çok zor geliyordu ama bu kitabı alma nedenimde yunan yazıları olmasıydı bazı yerlerde yunan yazılarını hiç bilmesemde bazen okuyabiliyordum.Sonunda saayfayı buldum ve bakmaya başladım.İsimleri pegasustu onu okumaya başladım ve kapatıcağım zaman bugün gördüğüm yaratığın resmini buldum.Adı minatormuş.Şimdi gördüklerim daha da saçma gelmeye başladı bunlar nasıl gerçek olabilirdiki çok saçmaydı.kesinlkle hayal ürünüydü bunlar.Bir yarım saat sonra hazırlanıp evden okula doğru çıktım.Yolda arkadaşım jack'in evine gittim ve onu da aldım.Biraz zor yürüyordu ona yardım ediyordum.Söylediğine göre yakında iyleşicekmiş beklediği doktor gelmiş bu dertten kurtulucakmış.Okulda derse doğru girdik.Bugün latince dersi vardı bu adamdan nefret ediyordum.Kendini mitoloji hakkında bir şeyler biliyor sanıyordu ve bu beni öfkelendiriyordu.Her hafta onu sınıfın ortasında rezil ettirebilicek bir şeyler bulabiliyordum.dersi anlatmaya başladı ''Bugünkü dersimiz olimposun 12 tanrısından biri olan athena hakkında olucak athena Av ve vahşi doğa tanrıçasıdır ve bekaret yemini eden tanrıçalardan birisidir.Bir itirazın varmı David.'' dedi. Gene rezil edebilicek bir şey bulabilmiştim.Ayağa kalktım ve ''Efendim aslında athena zeka ve savaş stratejisi tanrıçasıdır bekaret yemini ettiği doğrudur'' dedim.Adam bunu konuyu bile yanlış yaptığını anlayınca öfkelendi ve dersi bırakıp gitti.Herkes gülmeye başlamıştı.Arkadaşım Jack hariç.Yanına gittim ve neden gülmediğini sordum.Benle bir şey konuşması gerektiğini söyledi.Koridora çıktık ve ''Bir süredir seni gözetliyorum ve sonunda emin oldum sen bir melezsin'' dedi.Melezmi oda ne herhalde Herkül gibi bir melez değildim. ''Melezi açıklayabilirmisin lütfen'' dedim.''Yani annen bir tanrıça senin gerçekten bir melez olup olmadığını anlamak için senin yanına geldim ve haklı çıktım''. Annem bir tanrıçamıydı hadi canım ordan bu nasıl mümkün olabilirdik anlaşılan o da benim gibi çıldırmıştı. ''Peki dostum dediğin gibi olsun'' dedim ve yanından ayrıldım bütün gün bu konuyu düşündüm bu gerçek olabilirmiydi ki.Ama değildi elbette bir melez olmam mümkün değildi onlar gerçek değildi.Okuldan çıktığımda dar bir sokağa girdim ve orda bugün gördüğüm canavar yani minator çıktı karşıma elinde baltası vardı hemen kaçamaya başladım ama çok hızlıydı sonunda beni yakaladı.tam o anda arkadaşım jack belirdi ve onla savaşmaya başladı.savaşırken bir şey fark ettim Jack'in pantalonu yerine kıllı ama kesnlikle 5 insanın ki birleşmiş kadar kıl vardı.Sonunda başımda bir ağrı hissetmeye başladım yaratık beni tuttuğumda kafama vurdu.Bayıldım
Gözlerimi açtığımda farklı bir yerdeydim bu yer çok tuhaftı böyle ağzıma bir şeyler veriyorlardı ve bu çok güzeldi bunu her yediğimde biraz daha güçlendiğimi hissediyordum.Karşımda Jack vardı biraz tuhaf giyinmişti etrafıma bakınca tek öyle giyinenin o olmadığını nerdeyse herkezin öyle giyindiğini gördüm.Bazılarında ise turuncu bir t-shirt vardı.Bu da neydi böyle.Sonra Jack konuşmaya başladı ''Dostum minator sana yavaş vurmuş nerdeyse eğer hızlı vursa o kadar ayakta kalman imkansız olurdu''. Ne yavaşmı tabi ona vurmamıştı bana vurmuştu.Sonra ayağa kalkmayı denedim bana o tatlı şeyden vermeyi kestiklerinde çok hızlı hareket etmiştim bu yüzden her yerim ağrımaya başlamıştı.O kadar çabuk değil yavaşca kalk.Tüm eşyaların buraya getirildi babanın da haberi var dedi Jack bir süre orda durduktan sonra Jack beni bir yere götürüyordu yolda bana ne olduğunu anlattı buna inanamamıştım.Nasıl bir satir olabilirdi ki.Ve diğer şeyleride anlattı.Sonra gittiğimizde Jack kapıda bekledi içeri girmedi.
İçeri girdim ve üs kata çıktım.Orda tekerlekli bir sandalyede bir adam ve bir kadın vardı.Kadına donakalmıştım bu kadını daha önce gördüğüme emindim ama nereden tanıdığımı bilmiyordum.Kadın da sanki beni daha önce görmüş gibi bakıyordu.''Adının Kheiron olduğunu söyledi adam'' kadın hiç konuşmadı.Kheiron bana buranın neresi olduğunu ve neden burda olduğumu anlattı tanrı çocuğu ha dalga geçiyor olmalıydılar.Sanki biri bana kötü bir eşşek şakası yapıyor gibiydi.Ama değildi bunların hepsi gerçekti.O satir herşey gerçekti.Peki ben hangi kulübeye gidicem.Kheiron Daha ebeveynin belli olmadığı için hermes kulübesine git...dedi çünkü cümlesini tamamlayamadan kadın susturup kendi konuşmaya başladı.Athena kulübesine gidiceksin David ben senin annenim dedi.Ama bu nasıl olabilir.Tanrıça athena benim nasıl annem olabilirBunları sonra konuşucaz şimdi kulübende eşyalarını topla dedi.Athenanın nasıl annem olduğu sonra mantıklı gelmeye başladı her şey onu tanıdım çünkü onu daha önce bebekken görmüştüm.Rüyamdaki kadının resmi artık bulanık değildi bu kadın gerçekten annemdi.Jack beni dışarı çıkardı ve kulübeye gittim kapıda bir kız vardı
Kız konuşmaya başladı Merhaba David ben Lucy Kulübe lideriyim.Selam dedim.İçeri geç bizde temizlik yapıyorduk.Jack durmak istermisin dedi Lucy ama o anda Jack kaçmaya başladı ve gerek yok size başarılar dedi ve gitti.BEnde çeri geçtim ve Lucy odamı gösterdi. Burası odan eşyalarını yerleştir ve yanıma gel sana görev verim dedi ve gitti bende eşyalarımı yerleştrdim sonra da temizliğe yardım etmeye başladım temizlik bile olsa çok eğlenmiştim.Bütün gün hele akşam kamp ateşi çok iyiydi yemekte ise adağı yiyecektim nerdeyse son anda fark ettim ve adağımı sundum